İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı Biden üzerinden Ermeni yalanlarına cevap verememekle eleştirdi.

Akşener, "Keşke yapabilse, ama yapamaz.Çünkü, Türkiye’yi ekonomik ve diplomatik alanda, öyle karanlık bir cendereye soktu ki, bir çift laf edecek cesareti bile, kendinde bulamıyor. İşin en ironik yanı da ne biliyor musunuz? Kürsü delikanlısı Sayın Erdoğan ,Kürsü delikanlısı Sayın Erdoğan, Nefret ettiği rahmetli İnönü’nün, Johnson mektubuna koyduğu postayı, Biden’a koyamıyor." dedi.

Akşener eleştirisinde şu ifadeleri kullandı:

Ekonomiden dış politikaya, toplumsal politikalardan istihdama, her alanda kaybediyoruz. Nitekim, Joe Biden’ın 24 Nisan’da yaptığı açıklamanın sonrasında da öyle oldu. ABD Başkanı Biden’in sözde soykırım açıklaması, milletimizi derinden yaraladı. Vatandaşlarımızın gözü kulağı, doğal olarak, Sayın Erdoğan’a çevrildi. Çünkü Sayın Erdoğan’ın ne diyeceği, hangi kararları açıklayacağı önemliydi.

Türk Devleti, bu haksızlık karşısında ne yapacak, nasıl bir tavır alacak, milletçe onu bekliyorduk. Ama bir baktık ki, kafası bozulana posta koymakla övünen “Dünya Lideri” gitmiş, yerine pek bir terbiyeli, pek bir şeker, pek bir minnoş, Mister Erdoğan gelmişti. Rüzgar esse atarlanan Sayın Erdoğan, çıkıp da şöyle hakkıyla bir, “Eeeeey Biden, sen kimsin” çekmek yerine, “Sayın Biden” demekle yetinmek zorunda kaldı. Hatta milletimiz için ar meselesi olan bu meselenin, aslında Sayın Erdoğan için, Haziran’da yapılacak görüşmenin maddelerinden, sadece biri olduğunu da, bu vesileyle öğrenmiş olduk. Oysa Türk Milleti, tarihine atılan bu çamura karşı, devletin başından dirayetli bir duruş bekliyordu. Rıza Zarrab için seferber olanların, en azından bir nota vermesini bekliyordu. Kürecik ve İncirlik üsleri ile ilgili, bir hamle bekliyordu.

Güvenlik ve iş birliği protokollerini, masaya yatırmasını bekliyordu. Sayın Erdoğan ise Biden’a kibarca sitem edip, vere vere, Ermenistan’a yaptırım sinyali verebildi.

Sayın Erdoğan; Yemezler. Ermenistan bu yalanı, 100 yıldır söylüyor. Üstelik Erivan’la zaten bir ilişkin yok. Ayrıca o sözü de Paşinyan değil, ailecek evinde görüştüğün kadim dostun, Joe Biden söyledi. Konuyu sektirip, işin içinden sıyrılmanın, kaçıp saklanmanın manası yok. Sen, 5000 yıllık Türk Devleti’ni temsil ediyorsun. Korkma. Cesaretini topla ve çık, milletimizin beklentisine göre iki çift laf et, iki adım at.

Dava arkadaşlarım;

Keşke yapabilse, ama yapamaz.Çünkü, Türkiye’yi ekonomik ve diplomatik alanda, öyle karanlık bir cendereye soktu ki, bir çift laf edecek cesareti bile, kendinde bulamıyor. İşin en ironik yanı da ne biliyor musunuz? Kürsü delikanlısı Sayın Erdoğan, Nefret ettiği rahmetli İnönü’nün, Johnson mektubuna koyduğu postayı, Biden’a koyamıyor. Beğenmediği rahmetli Ecevit’in, dünyayı karşısına alma pahasına, Kıbrıs’ta gösterdiği dirayeti, Biden’a karşı gösteremiyor. Zerre hazzetmediği rahmetli Demirel’in, İncirlik Üssü’ne Türk Bayrağı çeken o dik duruşunun, yanından bile geçemiyor. O diline sakız ettiği Eski Türkiye’nin başbakanlarının, Memleketin zor zamanlarında gösterdikleri devlet insanlığının, kırıntısını gösteremiyor. Yazıklar olsun. Maalesef artık şu bir gerçek ki;

Sayın Erdoğan’ın bize yutturmaya çalıştığı “Yeni Türkiye”, aslında “Yenik Türkiye’dir”. Ak Parti’nin bu millete reva gördüğü, ekonomide bitik, dış politikada ise ezik Türkiye’dir. Buna izin veremeyiz. Buna izin vermeyeceğiz. Onuru için hayatı yok sayan bu aziz milletin, boynunun bükülmesine seyirci kalmayacağız. Milletimizin hissiyatını, bu rezaletin sorumlusunun yüzüne yüzüne çarpacağız. Güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye’yi inşa edene kadar, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

Editör: TE Bilişim