İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhuriyet rejimi ve Türkçe'ye yönelik sözleriyle gündem olan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'a sert çıkıştı. Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Akşener, "Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, düşünmemizi yok etmiştir" diyen AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'a "Tarihi, fesli meczuplardan öğrenmiş, bir sözde entelektüelin, hezeyan dolu şu analizine bakar mısınız? İşte size, 'keşke Yunan kazansaydı' diyen ucube bir zihniyetin, Kahramanmaraş şubesi. Türkçe düşünemiyor musun? O senin, kapasite problemin" sözleriyle yüklendi.

Ünal'ın sözlerinden utanç duyduğunu vurgulayan Akşener, "Bugün internetin bilgiye erişimi kolaylaştırdığından bahsediyoruz, değil mi? İşte Türkçenin özgürleşmesi de toplum ile bilim arasındaki bariyerleri aynı şekilde ortadan kaldırmıştır. Okuma yazma oranını yükseltmiş, düşüncelerimiz için yeni bir çağ açmıştır. Cumhuriyet’in edebiyata, düşünce dünyamıza, bilime ve eğitime katkılarını, Cumhuriyet’in ne büyük bir şahlanış olduğunu bu aziz milletin oyuyla seçilmiş olan bir vekile anlatmak zorunda olduğum için gerçekten utanç duyuyorum" diye konuştu.

“DÜŞÜNMEK İSTEDİNİZ DE SİZE TÜRKÇE ENGEL OLDU?”

Mahir Ünal'a "Siz bu millete, bu memlekete yararı olan bir değer setine sahip oldunuz da Cumhuriyet mi size engel oldu?" diye soran İYİ Parti Lideri Akşener, şöyle devam etti:

Neymiş? Bu Türkçe ile düşünce üretilmezmiş. Bu sözleri cahillikle açıklamaya kalkmak, cahillik kavramının içini boşaltmak olur. Bu düpedüz, patolojik bir Cumhuriyet nefretine kılıf bulma gayretidir. Ve tepeden tırnağa art niyetlidir. Biz, bu arkadaşlardan, bu ülkenin kurucu değerlerine saygı göstermelerini, istiklal kahramanlarına vefa hissetmelerini veya en basitinden bir hayır dua etmelerini zaten beklemiyoruz. Ama yere batasıca nefretlerini kusmak için aziz Türkçemizi obje yapmalarını da kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Türkçede düşünemiyor musun? O, senin kapasite problemin. Çünkü düşünce üretebilmek için, öncelikle düşünebilmek lazım. Asırladır Türkçe düşünen, Türkçe yazan ve Türkçe konuşan nice büyüğümüz düşünmüş, eserler üretmiş. Hepsinin külliyatı ortada. Aç oku. Siz en küçük bir düşünme yetisine sahip oldunuz da Türkçe mi size engel oldu? Siz bir kitap açıp okumayı denediniz de alfabe mi size engel oldu? Siz bu millete, bu memlekete yararı olan bir değer setine sahip oldunuz da Cumhuriyet mi size engel oldu? Yuh olsun. Yazıklar olsun.

“GİDERAYAK YAPABİLMEK İÇİN ÇIRPINIYORLAR”

Asıl mesele ne biliyor musunuz? 20 yıl boyunca yapamadıklarını giderayak yapabilmek için çırpınıyorlar. 20 yıl boyunca düşman bildikleri Cumhuriyet’imizi giderayak yıpratmak için çabalıyorlar. 20 yıl boyunca karınlarını ağrıtan kurucu değerlerimizi giderayak yok etmek için uğraşıyorlar. Cumhuriyet’imizin aç insanımızı tok kılma sevdasından, bozkırı yeşile çevirme kavgasından, milletine kol kanat geren kerim devlet anlayışından hiçbir zaman nasibini alamayanların, Atatürk’ümüzü anlamasını elbette beklemiyoruz. Ancak Cumhuriyet’i kuranları kötüleyip vatanı satanları yüceltenlerin, hürriyetin tarihini beğenmeyip istibdadın tarihini yazma heveslerinin ardında ne yattığını da çok iyi biliyoruz.

Onların sahip olmayı düşledikleri o düşünce setinin, Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı, Türkçe düşmanı, Türk düşmanı ve öz kültürüne yabancı, gayri milli bir düşünce seti olduğunu da çok ama çok iyi biliyoruz. İşte o nedenle aslında bugünkü mücadele, AK Parti ve İYİ Parti mücadelesi değildir.

Bugünkü mücadele, Vahdettin’in gemisine binenlerle Mustafa Kemal’in büyük vizyonunun peşinden gidenlerin mücadelesidir. Ve bizler, dimdik ayakta oldukça kirli amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Hürriyetine aşık aziz Türk milletine asla diz çöktüremeyecekler. Bu kadar açık, bu kadar net."

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Uluslararası 8. Kitap ve Kültür Fuarı'nda yaptığı konuşmada, "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" ifadelerini kullanmıştı.

Editör: Yadigar Hanım