Öncelikle İYİ Parti il başkanların bir çağrım olacak:

Ümit Özdağ’ın Buğra Kavuncu hakkında CNN Türk ekranlarında dile getirdiği FETÖ’cü imalarına karşı gösterdiğiniz hassasiyeti, Sayın Akşener’e canlı yayınlarda üstelik ima yoluyla değil, direk olarak FETÖ’cü diyen Koray Aydın ve Erhan Usta hakkında da gösteriniz, Koray Aydın ve Erhan Usta için de ihraç istemiyle imzalar toplayarak harekete geçiniz.

Buğra Kavuncu’ya gösterdiğiniz hassasiyeti herhalde Genel Başkanınız Meral Akşener de hak ediyordur. Yoksa siz değerli il başkanları için önemli ve hassas olan Genel Başkanınız Akşener değil de Buğra Kavuncu mudur?

Ümit Özdağ’ın söylediklerini bir isyan ya da bir manipülasyon veya düğmeye basmak gibi yorumlayan İYİ Parti yetkilileri bu durumu aslında kamuoyunda “Dış Güçler” şeklinde mizah malzemesi olan bir mantıkla yürütüyor. Gürültü çıkararak asıl meselelerin konuşulmasının üzerini örtüyor.

Ümit Özdağ, Buğra Kavuncu hakkındaki FETÖ imalarından daha önemli şeyler de söyledi aslında ve Meral Akşener’in kendisine ulaştırdığı bilgileri Hulusi Akar ve MİT’e sorduğu bilgisini verdi.

Sanırım Türk siyasi hayatında yerini alacak bir bilgi bu. Bir Genel Başkan biyografik istihbaratı MİT’e ve Hulusi Akar’a soruyor. FETÖ’cü yaverlerinden habersiz, FETÖ’cü generallerden, müşavirlerden ve sayısız FETÖ’cüden habersiz olduğunu söyleyen ve 15 Temmuz’da FETÖ’cüler tarafından rehin alınan bir eski genel Kurmay Başkanı’na kendi partisinin İstanbul İl Başkanı’nın FETÖ’cü olup olmadığını soruyor.

Şimdi biz bunun neresini düzeltelim?

Hani meşhur misalde olduğu gibi: Orası Filistin değil Safa ile Merve arası, o kurban keçi değil koyun ve o kurban edilecek çocuk da Yakup değil, İsmail’di…

Sayın Akşener kısa dönem İçişleri Bakanlığı’ndan kalmış bir alışkanlıkla sanırım parti değil istihbarat örgütü kurmuş da haberimiz yokmuş.

Kaldı ki, özel sohbetlerinde sık sık “Ben Teoman Koman’ın öğrencisiyim” diyen Akşener çok iyi biliyordur ki ülkenin istihbarat teşkilatı olan MİT, tabii olarak yalan söyleme ve bilgi saklama hakkı olan bir kurumdur. Ayrıca Akşener çok iyi bilmektedir ki Hulusi Akar AKP iktidarının bir bürokratıdır, hani o iki yıl boyunca kendisine de FETÖ’cü diyen bir iktidarın bürokratıdır. Size neden doğru bilgi versin bu bürokrat?

Ayrıca Sayın Akşener’in kendi il başkanı hakkında MİT’ten ve Hulusi Akar’dan GBT yapmasının başka bir garabeti daha var. Sayın Akşener’e sormak lazım: Buğra Kavuncu hakkında gelen “Bizde bilgi yok” bilgisine güvenerek mi il başkanı olarak atadı Sayın Buğra Kavuncu’yu? Eğer öyle ise, isim vermeksizin söylüyorum ki, sırtlarına binerek yükseldiği, kendisi için risk alan, kendisi için bedel ödeyen, kendisi için iki yıl boyunca durup dinlenmeksizin çalışan ülkücüleri seçimlerde listelerde doğrarken de MİT ve benzeri yerlerden mi bilgi istedi de doğradı?

Yoksa İYİ Parti’deki tüm bu bahse konu operasyonların gerçek sahibi ve uygulayıcısı olan Sayın Akşener hizmet ettiği bir projenin mimarları tarafından mı sufle ya da emir alıyor…

Bütün bunlar gösteriyor ki Sayın Akşener bir parti değil karanlık bir örgüt kurmuştur…

Ve ısrarla söylüyorum, her şey bir yana, Sayın Akşener ile Sayın Koray Aydın’ı bir araya getiren güç ve sebepler açıkça ortaya çıkmadan ne Meral Akşener ne de İYİ Parti izah edilemeyecektir. Kendisine açıkça FETÖ’cü diyen Koray Aydın ile Akşener’i aynı hizaya getiren güç kimdir, bu güç odağı neresidir?

Gerisi karanlık bir hikâyedir…

TÜM YAZILARI

Editör: TE Bilişim