Seçimlere 9 gün kaldı. İktidar panik halinde. Hani çocuklar klavye çalarken tüm tuşlara basarlar ya. Aynen buna benzer bir durum var ortada. İktidar tüm tuşlara aynı anda ardı ardına basmaya başladı. Bu onları kurtarabilir mi? Zannetmiyorum. Tam olmasa da artık vatandaşlar artı koyunlar(!) uyanmaya başladı.

Sokakta bir süre önce konuşamayan vatandaş , kendisine uzatılan mikrofona artık hiç korkmadan konuşabiliyor. Bir süre önce mikrofon uzatılan vatandaş, ben konuşmak istemiyorum, konuşursam beni tutuklarlar diyordu. Şimdi ise artık vatandaş o korku duvarını aşmış görünüyor. Bu da bir dip dalganın gelmekte olduğunu gösteriyor. Belki de anket firmalarının dahi tahmin edemedikleri bir sonuçla sonuçlanırsa kimse şaşırmasın.

Gelelim muhalefete, Eğer bu 9 gün içinde çok büyük bir hata yapmazlarsa seçimi ilk turda göğüsleyeceklerini tahmin ediyorum. İktidarın saldırılarını soğukkanlılıkla karşılayıp mukabelede bulunmadan bu 9 günü geçirmek lazım. Ne gibi tahriklerde bulunurlarsa bulunsunlar cevap vermemeye dikkat etmek gerekiyor. Tahrik edecekler, belki de fiili olarak saldıracaklar. Tüm bunları soğukkanlı bir şekilde karşılamak gerekir diye düşünüyorum.

Tüm anket firmalarının ortalaması alındığı zaman Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 53 gibi ipi göğüsleyeceği tahmin ediliyor. Milletvekili bazında da muhalefet en az 301 milletvekili çıkarmak zorundadır. Eğer bu sayıyı tutturamazlarsa mecliste işleri çok zor olacaktır. Yapmayı planladıkları projeleri tek başlarına yapamayacakları gibi muhalefete düşecek bu günün muktedirleri ile işbirliği yapmak zorunda kalacaklardır. Bu da siyasetin cilvesi diyelim. İnşallah 301 vekil sayısını aşarlarsa bu harami düzene son verirler. Yoksa işleri çok zor olacaktır.

Muharrem İnce’nin yola çıktığı ilk günlerde AKP’nin ve yalaka medyasının şişirmesiyle yüzde 10’larda gösteriliyordu. Şimdi işe; yüzde 2 ila 3 düzeyine düşmüş gözüküyor. Seçim yaklaştıkça daha da düşeceğini hep birlikte göreceğiz. İlk günlerde hiç yok sayılan Sinan Oğan ise son günlerde oylarını bariz bir şekilde artırdığını görüyoruz. Sinan Oğan’ın oy kitlesi Millet İttifakı’ndan değil, Cumhur İttifakı içinde bulunan Milliyetçi kesimden geldiği bilinmektedir. İsim vermek istemiyorum. Ama kurulduğu günden günümüze kadar Akp içinde siyaset yapmış bir kişi beni aradı ve bu kez Sinan Oğan’a oy vereceğini söyledi. Bende isabet olur dedim.

Tüm bu tespitlere ilave olarak şahsen ben CHP’den geçmişte en büyük darbeyi yemiş bir kişiyim. 1978 yılında Ordu’dan Diyarbakır’a sürgün edildim. Ancak köprünün altından çok sular geçti. Artık bugün armudun sapı, üzümün çöpü hesabı yapacak durumda değiliz. Bu harami düzeni değiştirmek için elimize böyle bir fırsat geçmiştir. Ben ilk defa CHP’ye oy vereceğim. Gerçek bir Ülkücü olarak bunu da burada belirtmek istiyorum.

Haydi Hayırlısı. Mevlâ’m Neyler? Neylerse Güzel Eyler.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE