Diyetisyen Berna Ertuğ, yakşalan bahar ayları ile birlikte hissedilen bahar yorgunluğuna karşı önerilerini 8 başlıkta açıkladı. Ertuğ, kahvaltı ve düzenli beslenme alışkanlığı, düzenli su tüketimi, alkol tüketimine sınır, kontrollü kafein, C vitamini besinlerden karşılama, düzenli uyku ve aktif yaşamın bahar yorgunluğuna iyi geleceğini söyledi.

Metabolizmada gerçekleşen bazı değişimlerin kişilerde halsizlik, eklem ağrıları, sürekli uyku hali gibi şikayetlere neden olabildiğini ifade eden Ertuğ, "Baharın başlangıcıyla aynı zamana denk gelen birtakım ruh hali, fiziksel veya davranışsal değişikliklerle baş etmek mümkün. Bunun için ilk olarak dikkat edilmesi gereken doğru beslenmedir" dedi.

Ertuğ, metabolizmanın bahar aylarına uyumu için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

Kahvaltı: Günün en önemli öğünü olan kahvaltının kesinlikle atlanılmaması uyarısı yapan Ertuğ, "Beyaz undan yapılmış besinler yerine; kepek, çavdar, tam buğdaydan yapılmış tahıllı besinleri tercih edin. Her gün 1 yumurta tüketmeye özen gösterin. Besin çeşitliliği oluşturarak tek tip beslenmekten kaçının. Bir öğünde bütün besin gruplarını içeren bir tabak hazırlayın. Örneğin kıymalı sebze yemeği veya tavuklu salata, 1 su bardağı ayran ve 1 dilim ekmek tüketerek besin çeşitliliğini sağlanabilir. Düzensiz tüketilen öğünler, uzun süren açlıklar kan şekerinin dengesiz düşmesine ve yükselmesine neden olabileceği için bahar yorgunluğu belirtileri daha kötü hale gelebilir. Dolayısıyla günde 3 ana, ihtiyaca göre 1 veya 3 ara öğün olacak şekilde az az ve sık sık öğün tüketmeye çalışın. Kendinizi 4-5 saatten fazla aç bırakmamaya özen gösterin. Tükettiğiniz miktarlara yani porsiyonlarınıza dikkat etmeye çalışın" diye konuştu.

"GÜNDE 10-15 BARDAK SU ÇOK ÖNEMLİ"

Havaların ısınmasıyla oluşabilecek su kayıplarını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım problemlerinden kurtulmak için bol bol su tüketilmesini tavsiye eden Ertuğ, susamadan su içmenin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ertuğ, günlük 2-3 litre (10-15 su bardağı) su tüketilerek dolaşım sistemini daha düzenli hale getirilebildiğini ve toksinlerden kurtulmanın sağlanacağını belirtti.

"ALKOL VE KAFEİNE SINIR"

Mevsim geçişlerinde yüksek miktarlarda tüketilen alkolün, problemlerin daha da artmasına neden olduğunu işaret eden Ertuğ, "Bu nedenle alkol tüketimini minimuma indirmeye çalışın. Ayrıca tercihlerinizin hafif alkollü içecekler olmasına ve 1-2 kadehten fazla tüketmemeye özen gösterin. Gün içerisinde yorgunluğu atmak, uyanık kalmak için sıkça tükettiğimiz çay, kahve gibi kafeinli içecekleri kontrol altında tutun. Yüksek miktarlarda alınan kafein, kalp çarpıntısına ve vücutta su kaybına neden olabileceği için özellikle mevsim değişikliğindeki sıkıntıları tetiklememek adına kafein alımını minimumda tutmaya özen gösterin. Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine rahatlatıcı özelliğinden dolayı bitki çaylarını tercih edebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

"UYKUNUZU DÜZENLEYİN"

Gün içerisinde özellikle C vitamini içeren sebze ve meyve tüketiminin önemine değinen Berna Ertuğ, beslenmeye brokoli, ıspanak, yeşil sivri biber, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler, portakal, kivi, kuşburnu, greyfurt gibi meyveler eklenilmesi gerektiğini bildirdi.
Uykusuzluk ve düzensiz uyumanın yorgunluğa neden olduğunu ifade eden Ertuğ, enerjik olmak için günde en az 6-8 saat uyumanın gerekli olduğunu işaret etti.

"HAREKET ÖNEMLİ"

Haftada 3 gün yapılan tempolu yürüyüş, yüzme, gevşeme egzersizlerinin yorgunluğa karşı koruyucu olduğunun altını çizen Ertuğ, "Eğer 'vaktim yok' diyorsanız en azından aktif yaşam tarzı için yürüyerek gidebileceğiz yerlere arabasız gitme, asansör yerine merdivenleri tercih etme gibi küçük aktivitelerle de yaşam tarzınızı değiştirebilirsiniz" ifadelerine yer verdi.

Editör: Yadigar Hanım