Nefes yazarı Can Ataklı, Devlet Bahçeli'nin Özgür Özel'in adını kullanmayıp, bir siyasi partinin başkanı ifadesini kullanması üzerine bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. Bahçeli'nin mesajını değerlendiren Ataklı, Cumhur İttifakı içerisindeki gerilim iddiaları üzerine şu ifadeleri kullandı:
Bahçeli adına yayınlanan bildiride CHP’den “siyasi bir kurum” genel başkan Özel’den ise “bu siyasi kurumun yöneticisi” olarak söz edildi.
Ne demek bu şimdi?
Böyle bir tanımla ilk kez karşılaşıyoruz.
Bahçeli neden CHP genel başkanından söz etmedi?
Bu soru zihnimde ister istemez “Bahçeli’nin açıklamalarını kim yazıyor?” sorusu uyandırdı.
Çünkü tanıdığımız bildiğimiz Bahçeli böyle bir açıklama yapmaz.
Bu açıklama sanki iktidar içindeki bir çekişmenin ürünü gibi.
AKP içinde didişen ve güç savaşı yapan gruplar olduğu söyleniyor.
Bahçeli bu açıklaması ile adeta “bir taraf” gibi davranmış oluyor.
Başta Erdoğan olmak üzere AKP’nin bakanları ve yöneticileri saldırıyı kınarken Bahçeli ise kınamakla birlikte saldırıya uğrayanın adını anmayarak farklı bir tavır koymuş oluyor. Bahçeli “Söz konusu CHP ise ben sizinle aynı kanıda değilim, eğer CHP ile bir işbirliği yapmak istiyorsanız ben yokum” mu demek istiyor yoksa Bahçeli üzerinden siyaset yürütenler “DEM’e çok güvenmeyin bir anda MHP desteği kesilir” mesajı mı vermek istiyor.
Can Ataklı aynı zamanda hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinin neden mecliste yapılmadığını sordu. 'Ataklı, yazısında Mecliste tören yapılsa cenaze bir süreliğine asker tarafından taşınacaktı, bundan mı çekindiler?' ifadelerini kullandı.