<p style="text-align: justify;"><br /> Çebi'nin açıklamaları şöyle:</p> <p style="text-align: justify;">"Derbiden önce hakem atamalarıyla ilgili olarak Galatasaray medyasından kamuoyuna yapılan paylaşımlar doğru değildi. Derbiye hakem Ali Şansalan'ın atanmasını talep ettiğim iddiasını yaptığımız açıklamayla yalanladık. Bu iddialar hakemi etki altına almak için yapıldı. Bizim kültürümüzde teşviklerle primlerle maç kazanmak yok. Süleyman Seba'ya, Hakkı Yeten'e saygısını ifade eden başkan ve yöneticiler bunu iyi biliyorlar. Ali Şansalan'ın Galatasaray lehine düdük çalması için çalışma yapıldı, biz bunun önünü kesmeye çalıştık. Derbide hakem Ali Şansalan, takdir haklarını Galatasaray lehine kullandı. Maçta altı sarı kart gören bizdik. Ayrıca TFF'den ceza aldık.</p> <p style="text-align: justify;">Derbide her sonuç olabilirdi. Bizde pusu, linç kültürleri yok. Bunun böyle olduğunu diğer kulüplerin başkan ve yöneticileri de biliyorlar. Yeni nesil yöneticilerin Seba, Yeten çizgisinden uzaklaştıklarını ifade ederek değerli bir yöneticime saldırılması da bir stratejidir. Genç Beşiktaşlı yöneticilerin bu saldırılara sessiz kalmayacaklarının bilinmesini ifade etmek istiyorum.</p> <p style="text-align: justify;">Serhan Çetinsaya, Beşiktaş sevdalısı genç bir yöneticidir. Yaptığı paylaşımı keşke yapmasaydı. Biz bunları söylemekten imtina etmeyiz. Durumu düzeltme şansı tanınmadan düğmeye basılarak yöneticime yapılan hakaretler, edilen küfürler asla kabul edilemez. İkisini birbirinden ayırt edemezsek bu işin içinden çıkamayız. Bir yanlışın karşılığı ;hakaret, küfür ve tehdit olamaz. Biz bunlara kanmayız.</p> <p style="text-align: justify;">Serhan Çetinsaya'nın babası aranmış, kendisi baskı altına alınarak özür diletilmek istenmiş. Bu yaklaşım doğru değil. Otuz yıllık dostu olduğunuz bir kişinin oğlunu tanımadığınızı söylüyorsunuz. Bu arkadaşım sizi burada ağırladı. İlişkilerinizin çok iyi olduğunu biliyoruz. Dostum dediğiniz kişinin oğluna sosyal medyada bu kadar hakaret edilmesine izin vermemeliydiniz. Bir kişiyi saldırarak küfür ederek doğru yola getiremezsiniz.</p> <p style="text-align: justify;">Otuz yıllık dostunuzla telefonda yapmış olduğunu görüşmeyi kamuoyuyla paylaşmanız ne kadar etik. Mağlubiyet nedeniyle kızgın olan taraftarınızın gazını almak için aile dostunuzun oğlu olan genç bir yöneticiyi hedef göstermenizin size yakıştığını görmekten üzüntü duyduğumu beyan etmek istiyorum.</p> <p style="text-align: justify;">Genel Sekreterim Mehtap Ferah'ın, Metin Öztürk'ün nazik ve kibar olduğunu ifade etmesinin ardından okuduğum bir nottaki ifadeler nedeniyle şaşırdım. Bu tarz ikiyüzlülüktür. Bizde ikiyüzlü kimseyi bulamazsınız. "Babası Dursun Özbek'i aradı" ifadesi yalan, Dursun Özbek babasını aradı. Başkanın konuşmuş, sen daha ne konuşuyorsun. Hayatınız çelişkilerle dolu. Camianızın gazını almak için yaptıklarınızın Türk sporuna katkısı olmayacağını bilmeniz gerekir. Kimi densizlikle suçluyorsun, kimsin sen?</p> <p style="text-align: justify;">Eray Yazgan diye birisi var. "Muhtemelen sponsorluk gelirleri ve kişisel ticari ilişkilerin getirdiği sorumluluktan dolayı karşı kıyının savunuculuğuna kaptırmışlar kendilerini. Koç yönetiminin tutumuyla ilgili yaptığımız yorumlara böyle tepki veriyorlar. Birbirlerinin yaptıkları açıklamayı beğeniyorlar" diye açıklama yapmış. Fuzuli açıklamalar yapmak kimsenin hakkı değildir, hem de yakışık almaz.</p> <p style="text-align: justify;">Ali Koç'un doğum tarihi 1966'dır. Koç ailesinin büyüğü Rahmi Koç, 1957 yılında kulübümüze üye olmuş. Rahmi Koç, bizim için değerli bir insandır. Bizim Koç ailesiyle olan ilişkimiz 66 yıldır Beşiktaşlı olan değerli bir büyüğümüzle olan ilişkidir. Ali Koç'la olan ilişkimiz, Koç ailesiyle olan ilişki değildir. Ayrıca karşı kıyı ne demek, Ermenistan mı Bulgaristan mı? Bu ne kadar kötü bir bakış açısı.</p> <p style="text-align: justify;">Klişe ifadeleri kullanmaktan vazgeçin. Siz yıllarca aynı sponsorla yan yana durdunuz. Adı Galatasaray'la anılan bir sponsorumuz olmadığı için ayrıca mutluyuz. Bundan sonraki sponsorlarımızın Galatasaraylı olmamaları için hassasiyet göstereceğiz.</p> <p style="text-align: justify;">Dursun Özbek benim aile dostumdur. Herkesin birbiriyle ticari ilişkisi olabilir. Camia gazı almak adına dostunuzun oğlunu kamuoyu önüne atmak neyin nesidir. Önce bunun hesabını verin.</p> <p style="text-align: justify;">Böyle bir ifade olmasa çok iyiydi. Bunun düzeltilmesi için şans tanımadan operasyon düzenlerseniz kimse özür dilemez. İkinci başkanınız "Babası bizim başkanı aradı" demek yerine "Bizim başkan babasını aradı" diyebilirdi. Babasından izin alınmadan açıklama yapmanız etik değil.</p> <p style="text-align: justify;">Süleyman Seba'yı, Hakkı Yeten'i kullanarak mevcut yöneticilere saygısızlık yapmaya çalışmayın. Seba ve Yeten bizim değerlerimiz Siz onlardan bir şeyler öğrenmeye bakın. Biz onlardan çok şey öğrendik. Bel altı vurmamayı, trol hesaplarla aile dostu çocuklarına saldırı düzenlenmemesi gerektiğini iyi biliyoruz. Bizim kültürümüzden kimse şüphe etmesin.</p> <p style="text-align: justify;">Yanlış puan sistemiyle ilgili konuştuğumda bana, şimdi de Serhan Çetinsaya'ya saldıranlar Galatasaray trol hesaplarıydı. Bu trol hesaplar ileride başkaları tarafından satın alınarak kendilerine karşı da kullanılabilir. Böyle yaparak bir yere varamazsınız.</p> <p style="text-align: justify;">Koalisyon Fenerbahçe'yle Galatasaray arasında var. Ligden çekilen kulüpler sonrası getirilen puan sisteminde koalisyonsunuz. Menfaatleriniz uyuştuğunda el ele tutuşmayı biliyorsunuz. Yanlış puan sistemiyle ilgili neden itiraz etmediniz. Asıl koalisyon sizsiniz. Koalisyon kelimesini kabul etmiyorum. Biz sadece dostuz. Saygıda kusur etmeyiz. Menfaatlerimiz uyuştuğunda bir, uyuşmadığında farklı olmak kültürümüzde yoktur. Fenerbahçe ve Galatasaray hakemler konusunda da koalisyon halindeler. Eski hakemler gönderilirken bunlar itiraz ediyor, aynı hakemler geri getirildiğinde iyi oldu diyorlar. Kimse bizi kavga ettirmeye çalışmasın. Gerektiğinde cevap vermesini biliriz. Susuyorsak Seba'dan Yeten'den aldığımız terbiye nedeniyledir. Camiamın yöneticilerimin hakkını kimseye yedirmem.</p> <p style="text-align: justify;">TFF bana sürekli ceza vererek "Biz istediğimizi yaparız, sizin kendinizi savunmaya hakkınız yok. Biz ne istersek onu yapacaksınız" demektedir. Federasyon gelirlerinde bir düşüş var ki bu yöntemle bu açığı kapatmaya çalıştıklarıyla ilgili esprili bir söylem de var. Şahsıma yirmi gün içinde iki milyon liraya yakın ceza verildi. Tahkime gittim, üç adet ceza vardı. İlk cezam kaldırıldı, ikincisi benzer bir konu olmasına rağmen kaldırılmadı. İlk cezam kaldırılırken Dursun Özbek ile Erden Timur'un da dosyaları varmış, ondan dolayı kaldırmışlar. Ceza alıyoruz diye hakkımızı aramaktan vazgeçeceğiz diye bir durum yok. Yapılanların yanlış olduğunu, taraflı tutum ve davranışlar içinde hareket edildiğini hissettiğimizi ifade ediyoruz. Bunları da mı konuşmayacağız? O zaman gelin kulüpleri de siz yönetin. Her kulübe bir yöneticinizi atayın. O zaman kimse hakemlere ve aldığınız kararlara itiraz etmez. Demokratik olmayı kabullenmeniz gerekiyor. Kurullar tarafsız olduklarını göstermek için hassas olmalı. Kurulların adaletsiz ve taraflı olduğunun hissedilmesi tehlikelidir.</p> <p style="text-align: justify;">MHK'nın sürekli değiştirilmesiyle sorunların çözülmeyeceğini herkes görüyor. TFF yönetiminin sanki hiç kabahati yok. Belki siz yanlış atama yaptığınız için sizin değişmenizde fayda olabilir. TFF başkanının iyi niyetli olduğuna inanıyorum ama sorunları çözebildiğini düşünmüyorum. Ben bu işi yapamıyorum diyerek bırakıp gitmeyi de bilmek lazım.</p> <p style="text-align: justify;">TFF başkanının bize parmak kaldırdığını unutmadık. Bu tutumun devam ettiği gibi bir his var. TFF başkanı lütfen bu algıyı değiştirsin. TFF başkanının ve yöneticilerinin Beşiktaş camiasının karşısında olmadıklarını hissettirmeleri gerekiyor.</p> <p style="text-align: justify;">Biz var olan puan sisteminin yanlış olduğunu ifade ederken puan istemiyoruz. UEFA, bir takım ligden çekildiğinde oynamış olduğu tüm maçlar yok hükmünde sayılır der. Fenerbahçe ve Galatasaray bizden daha az deplasman maçı oynamış olacaklar. Galatasaray ve Fenerbahçe eşitlik adına evlerindeki iki maçı deplasmanda oynama talebinde bulunabilirler mi? Deplasmanla evde oynamak arasında fark yoksa gidelim Ankara'ya oynayalım maçları evimize gelelim. Benim hakkım yeniyor. Olağanüstü durum var deniyor. Bunun çözümü var, oynadıkları maçları yok sayarsınız. Sen sahanda oynarken ben deplasmanda oynadım. Benim emeğim ne olacak. Sen sahanda ellişer binden yüz bin kişiye bilet sattın. Sonra bu paraları bizim maça galibiyet primi olarak koydun. Ben bunu adalet olarak görmüyorum. Beşiktaş bu şartlarda şampiyon olsa dahi tescil edilmesini kabul etmeyeceğim. Bu puan sistemini kabul etmiyoruz. Rakiplerimiz evlerinde oynayacakları maçları deplasmanda oynasınlar da görelim.</p> <p style="text-align: justify;">Mehmet Büyükekşi yeniden aday olabilir. İyi niyetli çalışıyor ama başarılı olduğunu düşünmüyorum. Göreve gelirken de desteklemiyordum. Aday olursa desteklemeyeceğim. Futboldan daha iyi anlayan insanlar var.</p> <p style="text-align: justify;">Bizim kültürümüzde bize puan verin, öbür tarafın hakkını yiyin demek yoktur. Ali Şansalan takdir haklarını rakipten yana kullandı. Oyuncularım altı sarı kart gördü. Şansalan'ın iyi bir hakem olduğunu düşünüyorum. Eski hakemler gitsin dedik, karşı çıktınız. Şu anda bütün kulüpler hakemlerle ilgili konuşuyor. Bu hakemleri siz istediniz, şimdi niye konuşuyorsunuz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derseniz o yılan bir gün gelir sizi de ısırır. Hakemler ve puan sistemi konusunda sonradan haklı çıkan ben oldum.</p> <p style="text-align: justify;">Ben şampiyon olmak, kupa kaldırmak istiyorum. Diğer hesaplarla işimiz yok. Başka yerden gelecek desteğe ihtiyacımız yok. Kulüpler Birliği'ne ve TFF'ye gitmiyorum. İlişkilerimi dondurmak zorunda kaldım. Yabancı sayısı, puan sistemi oldu bittiyle yapılıyor. Yabancı sayısını serbest bırakın diye yalvardım. Yerli futbolcu oynatan kulüplere prim verin, yabancı oynatanlara ceza verin dedim. Ben sıkışık zamanda yerli transferi yapmak zorunda kaldım, mali dengem bozuldu. Federasyondan bunun bedelini talep edeceğim.</p> <p style="text-align: justify;">TFF, Beşiktaş'a karşı algısını değiştirmeye çalışsın. Diğer kulüp başkanları trol hesapları kullanmaktan vazgeçsin. Federasyon başkanı olmayı düşünmüyorum. Burada emeklerim çok, devam etmek istiyorum. Beşiktaş başkanı olmaktan keyif alıyorum. Muhalefet seçime iki buçuk yıl varken harekete geçtiyse de Beşiktaş'tan ayrılmak aklımın ucunda bile yok. Beşiktaş'a hizmet etmek benim için bir şeref. Yapmış olduğum önemli çalışmalar var. Bunların zarar görmemesi adına bir süre daha göreve devam etmem gerektiğini düşünüyorum.</p> <p style="text-align: justify;">Benimle çalışan her profesyonel benim dava arkadaşımdır. Benim çalışanlara yaklaşımım çok hassastır. Aldığım terbiye bunu gerektirir. Aile içinde biri hata yaptığında ona sahip çıkmak gerekir. Ne yöneticimi, ne hocamı ne de taraftarımı yalnız bırakmadım, bırakmayacağım. Olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece yöneticilerimle hocalarımla ve mümkün olduğunca oyuncularımla yola devam etmek istiyorum. Bir şeyler ters gittiğinde başkasını suçlayan olmadım. Hata varsa sorumluluk almayı bilirim.</p> <p style="text-align: justify;">Dursun ağabeyi iyi tanıyorum. Zengin çocukları ifadesiyle otuz yıllık arkadaşının oğlunu aşağı çekmeye çalışmak hoş olmadı. O zaman Dursun beyin çocuğunun da zengin çocuğu olarak ileride Galatasaray'da görev almaması gerekir. Erden Timur da varlıklı birisi, o da zengin çocuğu. Dursun beyin o ifadesi olmamış.</p> <p style="text-align: justify;">Dursun Özbek şu anda tarzı olmayan bir durum içinde. Nedenini anlamış değilim, zaman gösterecektir. Camianın gazını almak için tribünlere oynamak alışkanlığından vazgeçilmesi lazım. Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan başkan ve yöneticilerin taraftarlara sempatik gözükmek adına kavga ediyor mesajı vermelerine gerek yok.</p> <p style="text-align: justify;">TFF'nin baştan aşağı değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Sorun yaratanlarla hesaplaşmak gerekiyor. Hakemlerin gitmesi yetmiyor, herkes gitmeli. Futbol dünyası yeni baştan kurulmalı. Gerekiyorsa biz de gitmeliyiz. Gitmeyecek olan tek şey asırlık kulüplerdir. Bu sorunların konuşulmadığı bir düzen oluşturmak gerekiyor.</p> <p style="text-align: justify;">Ben biz şampiyon olursak lig tescil edilsin, başkası olursa tescil edilmesin diyecek biri değilim. Sistemin adil olmadığını ifade ediyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray'la deplasman sayılarımız eşitlensin. En azından bunu yapın. Bakalım cevap ne olacak?</p> <p style="text-align: justify;">Puan sistemiyle ilgili UEFA'ya başvuracağız. Hemen belirteyim, UEFA, TFF'nin kararını değiştiremez, ancak görüş belirtir. UEFA'nın görüşü zaten belli, ligden çekilen takımın maçları yok sayılır diyor. Bu konuda UEFA'yı dinlemeyenler, vergi konusunda ama UEFA böyle istiyor diyebiliyorlar. 28 gün sonra başlayacak lig için neden depremden üç gün sonra karar alındı. O karar alınmasaydı, bana o soru sorulmaz ve ben de depremi önemsemeyen biri olarak görülmezdim. Bunun sebebi koalisyon güçleridir. İşlerine gelen her konuda koalisyon içindeler. Beşiktaş'ın sponsorlarıyla ilgili konuşmayın. Bundan sonra cevaplarım ağır olur. O zaman siz de NEF Stadyumu'yla ilgili açıklama yapın." (DHA)</p> <p style="text-align: justify;"></p>