Bu, Türk milletine koskocaman bir ihanetten başka bir şey değildir

T.C. gerek uluslararası arenada, gerek Birleşmiş Milletler nezdinde, gerekse uluslararası kuruluşlarca tanınmış bir devlettir.

PKK nedir? PKK, uluslararası arenada dünyanın birçok devleti tarafından terör örgütü listesine alınmış bir terör örgütüdür. Türkiye, 50 bin insanımızı şehit eden bu örgütü, uzun zaman verdiği uğraşlar neticesinde Birleşmiş Milletler'e üye birçok devletin terör örgütü listesine aldırmayı başarmış, bu uğurda birçok lobi faaliyetinde bulunmuş, onlarca masraf etmiş, birçok konuda diplomaside tavizler vermiş, onca zamanını buna harcamıştır.

Terörsüz Türkiye süreci denen, Türk Devleti'ne, Türk Milleti'ne en büyük ihanet ile terör örgütü PKK legalleştirilmektedir. Binlerce şehit anasının, kardeş, bacı, eş, çocuk ve yakınlarının yüreğine bir ateş salınmıştır. "Biz bunca evladımızı boşuna mı şehit verdik?" sorusunu hem kendilerine hem yakınlarına hem yetkililere sormaktalar. Aylarca, yıllarca dağlarda yatıp kalkan, onca arkadaşını gözleri önünde şehit veren, hayatının en güzel yıllarını terörle mücadelede geçiren er, erbaş, subay, astsubay, paşa aynı soruyu sormaktadır. Devlet yetkilileri olarak bu basit, çok manidar, anlamlı soruya haklı, geçerli bir cevabınız var mıdır? Bunca şehit yakınının yüreklerinde yanan ateşi söndürecek bir cevabınız yoksa bu, kocaman bir ihanettir.

Hem devlete ihanet, hem Türk Milleti'ne ihanet hem de yüz binlerce şehit yakınına koskocaman bir düşmanlıktan başka bir şey değildir. Bu ihanetinizin doğuracağı vebalde boğulmanız yakındır. Bu millet, sizin bu ihanetinizi asla unutmayacak, tarih boyu lanetleneceksiniz.

Barış, savaşan iki devlet arasında yapılan, hukukun konusu olan bir işlemdir. Karşındaki devlet değil, bir terör örgütüdür. Terör örgütü ile yapılana barış denmez, anlaşma denir. Bu anlaşmalarda, terör örgütü ile yapılan görüşmelerin diplomaside doğuracağı sonuç ise terör örgütüne meşruiyet kazandırmaktır. Terör örgütünü tanımak yani legalleştirmektir.

PKK'yı uluslararası arenada iddia ettikleri gibi özgürlük savaşçıları olarak kabul etmiş olmaktır. Harp tarihine bakacak olursanız, barışı, savaşan iki devletten en çok savaşı kaybeden devlet ister. Türkiye, barış istemekle bu terörle mücadelede kaybeden taraf durumuna düşürülmüştür. Dikkat ederseniz savaş demiyorum. PKK ile mücadeleyi savaş olarak yazıp çizip konuşmak, PKK'yı devlet olarak kabul etmektir. PKK'nın silah bırakması açıklamasını müjde olarak kabul etmek, terör örgütü karşısında devletin acziyetinin ilanından başka bir şey değildir. Kocaman Türk Devleti'ni acziyete düşüren, bu mücadeleyi kaybetmiş olarak uluslararası diplomaside kabul etmiş olan bu sürece katkı sağlayanlar, ne büyük ihanetin ihanet olduğunun farkında değillerse bile ne büyük gaflette olduklarının farkına varmak için ne zaman uyanacaklar?

Diyelim anlaşma sağlanamadı, o zaman PKK ile mücadelede devletin haklı gerekçesi de kalmayacak. PKK, uluslararası arenada haklı olarak, Bahçeli'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcimiz Volkan Vural'a imzalatıp tabandan gelen baskılar neticesinde sümen altı ettirdiği, yani meclise sevk etmediği, AKP ve CHP'nin 2003'te meclisten birlikte geçirdikleri ikiz yasaları gerekçe gösterip referandum hakkını kullanacak.

O zaman, PKK'yı legalleştiren, PKK'ya meşruiyet kazandıran, özgürlük savaşçısı olarak tanımış olan ikiz yasaları kabul eden bir devlet olarak, PKK'nın ikiz yasalardan doğan hakkını kullanmasını nasıl engelleyecek, PKK'ya bu hakkı kullanmasına nasıl mani olacaksınız?

Özet olarak, bu adına süreç denen ihanet, Türk devlet aklı değil, Amerikan devlet aklıdır. Bu sürecin olacağını 22 Mart 2024 tarihli Habererk'teki köşe yazımda "Amerika Suriye'de PKK Devleti Kurmak İçin Anlaşma mı Yapıyor?" başlıklı yazımda yazdım. Bu anlaşma neticesinde Suriye'de bir PKK devleti kurulmasına Türkiye müsaade edecek. PKK da Türkiye'den birçok taviz alarak çekilecek. Malumunuz olduğu üzere terörist başı caniye ve avenesine afla birlikte özerkliğin taşları döşenecek, daha sonra Irak-Türkiye-Suriye üçgeninde İsrail'in uç karakolu olacak, onların tabiriyle büyük Kürdistan kurulacak.

NOT: Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bu ihanetin verilen ilk tavizidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ali Açık Arşivi