Kazakistan Başbakanı Bektenov'dan Hazar Denizi için çağrı
Kazakistan Başbakanı Oljas Bektenov, Hazar Denizi’ndeki su seviyesinin kritik düzeyde azalmasının bölge için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak kıyıdaş ülkelere iş birliği çağrısında bulundu.
Manzherok’taki Konferansta Önemli Mesajlar
Altay Cumhuriyeti’nin Manzherok kentinde düzenlenen Uluslararası Çevre Konferansı’nda konuşan Bektenov, Kazak hükümetinin verilerine göre denizdeki gerilemenin 2000’li yılların başından bu yana devam ettiğini hatırlattı.
“Bilimsel öngörüler endişe verici”
Durumun ciddiyetine dikkat çeken Bektenov, “Bilimsel öngörüler endişe verici. Bu eşsiz su kütlesini korumak için tüm Hazar ülkelerinin kararlı ve eşgüdümlü bir şekilde hareket etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yeni Enstitü Kuruldu
Bektenov ayrıca, Kazakistan’ın bu sorunla mücadele amacıyla Hazar Denizi Araştırma Enstitüsü kurduğunu duyurdu. Enstitünün, denizin geleceğini güvence altına almak için bilimsel veriler ışığında politika geliştirmeyi hedeflediği belirtildi.
Ekolojik ve Ekonomik Etkiler
Uzmanlara göre Hazar’daki su seviyesinin azalması yalnızca ekolojik bir problem değil, aynı zamanda bölge ekonomisi için de büyük riskler barındırıyor. Su çekilmesi; balıkçılık ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkilere yol açarken, kıyı bölgelerinde yaşayan halkların geçim kaynaklarını da tehdit ediyor. Ayrıca, deniz ekosistemindeki değişim iklim dengesini bozabilir ve kıyı kentlerinde ekonomik faaliyetleri sekteye uğratabilir.
Kıyıdaş Ülkelerden Beklenen Tepkiler
Bektenov’un çağrısının ardından gözler, Hazar’ın diğer kıyıdaş ülkeleri olan Rusya, İran, Azerbaycan ve Türkmenistan’a çevrildi.
Rusya, Hazar kıyısındaki stratejik enerji tesisleri nedeniyle özellikle enerji altyapısının korunması ve deniz taşımacılığı açısından sürece aktif katılım gösterebilir.
İran, deniz üzerinden yürüttüğü balıkçılık faaliyetleri ve ticaret yollarının güvenliği açısından ortak çalışmalara sıcak bakabilir.
Azerbaycan, petrol ve doğalgaz yatırımları ile Hazar’ın enerji koridoru rolünü ön plana çıkararak ekolojik tedbirlerle ekonomik çıkarları dengeleme yoluna gidebilir.
Türkmenistan ise balıkçılık ve tarımsal üretime etkiler nedeniyle özellikle kıyı topluluklarının geçim kaynaklarını koruyacak projelere destek verebilir.
Uzmanlar, Hazar’ın geleceğini güvence altına almak için yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda bölgesel diplomatik iş birliğinin de zorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.