
Burhan Uçaner
Timur’un Satranç Tahtasında 4.Bölüm
Çin: Timur’un Satranç Tahtasında Sessiz Manevralar
Timur’un 110 karelik satranç tahtası, küresel güçlerin gövde gösterisi yaptığı bir arena. Çin, bu tahtada bir fil gibi hareket ediyor: Sessiz, stratejik ve uzun menzilli. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışması küresel dengeleri sarsarken, Pekin, tarafsız bir duruşla tahtanın en kurnaz oyuncusu olarak öne çıkıyor. Kuşak-Yol Girişimi’yle 140 ülkeyi ekonomik bir ağla bağlayan Çin, Rusya’dan ucuz enerji alıyor, Avrupa’yla ticaretini sürdürüyor ve teknoloji yarışında ABD’yi zorluyor. Türk strateji geleneğinin “Sessiz olan, en güçlü hamleyi yapar” öğüdü ışığında, bu makale, Çin’in ekonomik manevralarını, diplomatik tarafsızlığını ve insanî etkilerini derinlemesine analiz ediyor. Dünya Bankası, IEA, BM ve OECD verileriyle desteklenen çalışma, Çin’in tarafsızlığının yeni dünya düzenini nasıl şekillendirdiğini ve barışın nihai zafer olarak nasıl bir strateji gerektirdiğini inceliyor.
Gölgelerdeki Fil
Timur’un satrancında, her kare bir hikâye anlatır. Çin, bu 110 karelik tahtada, bir fil gibi süzülüyor: Sessiz, hesaplı ve uzun vadeli. 2025’te, Rusya-Ukrayna çatışması, küresel güç dengelerini yeniden çizerken, Pekin, tarafsız bir duruşla hem ekonomik hem jeopolitik kazanç sağlıyor. Kuşak-Yol Girişimi, Asya’dan Afrika’ya uzanan bir ipek ağı; Rusya’dan gelen ucuz enerji, Çin’in fabrikalarını çalıştırıyor; Avrupa’ya elektrikli araç ihracatı rekor kırıyor ancak bu sessiz manevralar, sadece ekonomik mi, yoksa yeni bir dünya düzeninin temelleri mi? Türk strateji geleneği, “Sessiz olan, en güçlü hamleyi yapar” der. Çin, bu tahtada bir seyirci mi, yoksa oyunun gizli mimarı mı? Örneğin, Pekin’in BM’deki barış çağrıları, tarafsız bir aktör imajını güçlendirirken, ABD’nin teknoloji yaptırımları Çin’in sınırlarını test ediyor [1]. Bu makale, Çin’in ekonomik, diplomatik ve insanî hamlelerini inceleyerek, barışın yolunu arıyor.
Ekonomik Manevralar: Tahtanın İpek Ağları
Çin, Timur’un tahtasında ekonomik bir kale inşa ediyor. Kuşak-Yol Girişimi, 2025’te 140 ülkeyi kapsayan bir ticaret ve altyapı ağına dönüştü; Pakistan’daki Gwadar Limanı’ndan Etiyopya’daki demiryollarına, bu ağ, Pekin’in küresel etkisini güçlendiriyor [2]. Dünya Bankası’na göre, Kuşak-Yol, 2024’te 1 trilyon dolarlık altyapı yatırımını aştı; bu, küresel ticaretin %15’ini etkiliyor [3]. Rusya-Ukrayna çatışması, Çin’e ekonomik bir fırsat sundu: 2024’te Rusya’dan ithal edilen petrol, %30 artarak günlük 2 milyon varile ulaştı; bu, Çin’in enerji maliyetlerini %10 düşürdü [4]. Aynı zamanda, Çin’in Avrupa’ya ihracatı, özellikle elektrikli araçlar, 2025’te 80 milyar dolarlık bir hacme erişti; Almanya, Çin’in en büyük Avrupa pazarı oldu [5]. Şanghay’da bir ihracatçı, “Batı’nın yaptırımları bizi yavaşlatmadı, aksine yeni kapılar açtı” diyor. Türk strateji geleneği, “Ekonomi, savaşın en sessiz silahıdır” der. Çin, bu ipek ağlarla sadece ticareti mi bağlıyor, yoksa küresel güç dengelerini mi yeniden çiziyor? Örneğin, Kuşak-Yol projeleri, Afrika’da milyonlara iş yaratırken, bazı ülkelerde borç yükünü %20 artırdı [6]. Bu ağlar, barışın altyapısını mı örüyor, yoksa yeni bağımlılıklar mı yaratıyor? Çin’in ekonomik manevraları, tahtanın en güçlü iplerini çekiyor.
Diplomatik Tarafsızlık: Gölgelerdeki Strateji
Çin, Rusya-Ukrayna çatışmasında tarafsız bir pozisyon benimseyerek tahtada stratejik bir avantaj kazanıyor. Pekin, Moskova’yla enerji anlaşmaları imzalarken, Ukrayna’ya 2024’te 50 milyon dolarlık insani yardım gönderdi; aynı zamanda, ABD ve Avrupa’yla diplomatik bağlarını koruyor [7]. 2025’te, Çin’in BM’de sunduğu ekonomik iş birliği önerileri, çatışmaya taraf olmadan uzlaşmayı hedefliyor; bu, Pekin’in tarafsız imajını güçlendiriyor [8]. Ancak, ABD’nin teknoloji yaptırımları, Çin’in yarı iletken ve yapay zeka sektörlerini hedef alıyor; 2024’te bu yaptırımlar, Çin’in teknoloji ihracatına 15 milyar dolarlık kayıp getirdi [9]. Örneğin, Huawei’nin 5G ekipman ihracatı, ABD’nin kısıtlamalarıyla %20 daraldı [10]. Türk strateji geleneği, “Düşmanını seçmeden önce, dostunu tanı” der. Çin, bu tahtada kiminle karşılaşıyor? Moskova’yla enerji, Avrupa’yla ticaret, BM’de barış çağrıları… Pekin’in tarafsızlığı, bir denge oyunu mu, yoksa gizli bir liderlik iddiası mı? Örneğin, Çin’in 2024’te Rusya’yla imzaladığı 10 yıllık enerji anlaşması, hem ekonomik hem jeopolitik bir kazanım [11]. Tarafsızlığın gölgesinde, Çin’in diplomatik manevraları, tahtanın geleceğini şekillendiriyor.
Bağlantı: İnsanî Dinamiklerin Ağırlığı
Çin’in ekonomik ve diplomatik hamleleri, tahtanın görünmez iplerini çekiyor, ancak bu ipler, sıradan insanların hayatlarına da dokunuyor. Timur’un satrancında, devletlerin stratejileri, insanların hikâyelerini gölgeliyor. Kuşak-Yol’un limanları, Rusya’dan gelen enerji, BM’deki barış önerileri… Hepsi, liderlerin masasında planlanıyor ama asıl yükü insanlar taşıyor. Çin’in sessiz oyunu, sadece devletlerin değil, toplumların ve bireylerin geleceğini etkiliyor; bu etki, barış arayışının temelini oluşturuyor.
İnsanî Etkiler: Tahtanın Sessiz Sesi
Çin’in tarafsızlığı ekonomik kazanç sağlasa da, insanlar farklı bir tablo çiziyor. Rusya’dan ucuz enerji, Çin’deki fabrikaları ayakta tutuyor; 2024’te enerji maliyetlerindeki %10’luk düşüş, üretim kapasitesini %5 artırdı [12]. Ancak, küresel fiyat artışları, Çin’in iç bölgelerindeki işçileri vuruyor. OECD’ye göre, 2025’te Henan ve Anhui gibi kırsal bölgelerde yaşam maliyetleri %12 arttı; asgari ücretli işçiler, gelirlerinin %30’unu temel ihtiyaçlara harcıyor [13]. Henan’da bir tekstil işçisi, “Daha çok çalışıyoruz, ama kazancımız eriyor” diyor. Kuşak-Yol projeleri, Afrika ve Asya’da 10 milyondan fazla iş yarattı, ancak Dünya Bankası’na göre, Sri Lanka ve Zambiya gibi ülkelerde borç yükü %20 arttı; bu, yerel toplulukları ekonomik baskı altına sokuyor [14]. Örneğin, Zambiya’daki bir çiftçi, “Çin’in yolları iş getirdi, ama borçlar tarlamızı yutuyor” diyor. Türk strateji geleneği, “Devletin zaferi, insanın huzuruyla ölçülür” der. Çin, bu tahtada insanları mı düşünüyor, yoksa sadece taşlarını mı oynatıyor? İnsanların sessiz sesi, barışın yolunu fısıldıyor; ancak bu ses, Pekin’in stratejisinde ne kadar yankılanıyor?
Barış Stratejisi: Sessiz Bir Zafer
Timur’un satrancında, nihai zafer, oyunu berabere bitirmektir. Barış, bu tahtanın en değerli hamlesi. Çin, BM’de sunduğu barış önerileriyle bir denge unsuru gibi duruyor; 2025’te, ekonomik iş birliği planları, çatışmaya taraf olmadan uzlaşmayı hedefliyor [15]. Türkiye’nin 2022’deki tahıl koridoru girişimi, Çin’in lojistik destek sağladığı bir model oldu; 2024’te bu koridor, 30 milyon ton tahıl taşıyarak milyonlarca insana gıda ulaştırdı [16]. Pekin, bu tür projelere limanlar ve lojistik ağlarla katkıda bulundu. Türk strateji geleneği, “Barış, sessiz bir stratejiyle kazanılır” der. Çin, bu tahtada barışı mı inşa ediyor, yoksa sadece kendi gücünü mü koruyor? Örneğin, Çin’in BM’deki önerileri, küresel ticareti kolaylaştırmayı hedeflerken, aynı zamanda Pekin’in ekonomik etkisini artırıyor ancak, ABD’nin yaptırımları ve Rusya’yla derinleşen bağlar, Çin’in barış arayışını gölgeliyor mu? Şanghay’da bir akademisyen, “Barış, herkesin kazandığı bir oyun olmalı” diyor. Barış, ekonomik ağlarla mı, diplomatik manevralarla mı, yoksa toplumların dayanışmasıyla mı gelecek? Çin’in hamleleri, bu sorunun cevabını taşıyor.
Sonuç: Tahtanın Gölgeleri
Timur’un satrancında, Çin’in sessiz manevraları, tahtayı yeniden çiziyor. Kuşak-Yol’un ipek ağları, tarafsız diplomasi, insanların yükü… Hepsi, bu 110 karelik oyunda birleşiyor. Türk strateji geleneği, “Geleceği inşa eden, geçmişi anlayandır” der. Çin, bu tahtada geçmişi mi çözümlüyor, yoksa geleceği mi yazıyor? Örneğin, Kuşak-Yol, küresel ticareti dönüştürürken, borç yükü yeni gerilimler mi yaratacak? Benzer şekilde, tarafsız diplomasi, barışı mı güçlendirecek, yoksa Pekin’in liderlik iddiasını mı besleyecek? Serinin devamında, Türkiye’nin denge dansı, Ortadoğu’nun yeni sınırları ve barışın nihai zaferi aydınlanacak. Her kare, yeni bir hikâye anlatıyor; her hamle, tahtanın sırrını bir adım daha açığa çıkarıyor.
Kaynakça
1. United Nations, “China’s Peace and Development Proposals,” New York, 2025.
2. World Bank, “Belt and Road Initiative: Economic Impacts,” Washington, 2025.
3. World Bank, “Belt and Road Initiative: Economic Impacts,” Washington, 2025.
4. International Energy Agency (IEA), “Oil Market Report, Q4-2024,” Paris, 2024.
5. China Ministry of Commerce, “Trade Statistics 2025,” Beijing, 2025.
6. World Bank, “Debt Sustainability in Belt and Road Countries,” Washington, 2024.
7. United Nations, “China’s Humanitarian Assistance Report,” New York, 2024.
8. United Nations, “Global Economic Cooperation Framework,” New York, 2025.
9. OECD, “Global Technology Trade Analysis,” Paris, 2024.
10. OECD, “Global Technology Trade Analysis,” Paris, 2024.
11. IEA, “Oil Market Report, Q4-2024,” Paris, 2024.
12. IEA, “Oil Market Report, Q4-2024,” Paris, 2024.
13. OECD, “Economic Outlook: China Regional Analysis,” Paris, 2025.
14. World Bank, “Debt Sustainability in Belt and Road Countries,” Washington, 2024.
15. United Nations, “Global Economic Cooperation Framework,” New York, 2025.
16. United Nations, “Black Sea Grain Initiative: Progress Report,” New York, 2025.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.