Kim ki "eşit yurttaşlık", " ana dilde eğitim", "Kürt sorunu", “Türkiyeli” lafı ediyorsa bölücüdür, art niyetlidir!

Anayasamızın açık, apaçık maddelerine, şimdiye kadar hiçbir ayrım yapılmamış olmasına rağmen dışarıdaki art niyetlilerle içerideki piyonlarının kışkırtmaları sonucu “Eşit Yurttaşlık”, “Ana Dilde Eğitim”, “Kürt Sorunu”, “Türkiyeli” ve benzeri saçma sapan laflar eden siyasiler, entel dantel geçinenler, her şeye maydanoz televizyon kargaları, yazar – çizer, sanatçı takımı! Bu aşağılık kompleksinden, daha açık bir ifade ile kendinizi ve milletimizi başkalarından, başka milletlerden yetersiz, değersiz olarak görme hastalığından kurtulmazsanız tarih de torunlarınız da sizi affetmeyecektir.

Anayasamızın 66. Maddesine göre “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ve herkes kanun önünde eşittir, din ve mezhep ayırımı yoktur. Bitti. Türkiye Cumhuriyeti kimliği olan hiçbir kimse diğerinden farklı değildir, olamaz, olmamıştır da. Fertlere yönelik yanlış uygulamalar olmuş ya da olursa da suç yanlış yapanlarındır, cezalarını çekerler.

Özellikle adı Özgür, kafası tutuklu olan kişi, Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği İmamoğlu ve onların zihniyetinde olanlarla “Cumhurbaşkanı yardımcılarından bir Kürt bir Alevi olsun” diye son derece ayrılıkçı bir fikir ortaya atan Bahçeli! Büyük vebal altındasınız. Türk Milleti'nin haddinden fazla düşmanı varken milletimizi bölüp parçalamaya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaktan utanmıyor musunuz? Siyaset, her istediğini, her aklına geleni, her saçmalığı uluorta söyleme sanatı mıdır? Bin düşünüp bir söylemeyi bilmez misiniz?

Anayasamızda vatandaşlık tanımı çok açık ve net değil mi? Size batan tarafı nedir? Bir devletin resmi dili tektir, birdir, öyle olmalıdır. Öyle olmazsa kargaşa çıkar, bölünüp parçalanma gelir. Bunu bilmekten aciz misiniz? ABD'de, Almanya'da, İngiltere ve Rusya’da birden fazla etnik grup yok mu? Oralarda resmi dil tek değil mi? Onlar yanlış mı yapıyor? Alemin akıllısı siz misiniz? Herkesin ana dilini öğrenmesi konusunda bir engel mi var? Olan engeller zaten kaldırılmadı mı? Kurslar açılmıyor mu? Daha ne istiyorsunuz? Niyetiniz üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi? Gelecek endişeniz de mi yok? Çocuklarınızı, torunlarınızı nasıl bir kargaşa ortamına sürükleyeceğinizi idrak etmekten yoksun musunuz? Alman’a “Almanyalı”, Fransız’a “Fransalı”, Rus’a “Rusyalı”, Amerikan vatandaşına “Amerikalı” demiyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlara niye “Türkiyeli” demeyi dayatıyorsunuz? En son, Fenerbahçe Stadına sponsor olan Chobani markasının sahibi de ABD’deki fabrikalarında yaptığı yoğurda “Yunanistan Yoğurdu” değil de “Yunan Yoğurdu/Greek Yoğurt” damgasını vurmuş ama buraya gelince utanmadan “Türkiyeliler” diye hitap etmişti. Yani, tıpkı Alman’a “Almanyalı”, Fransız’a “Fransalı” denmediği gibi Yunan’a da “Yunanistanlı” denmeyecek ama söz konusu Türk olunca “Türkiyeli” denecek, öyle mi?

Olmayan bir sorunu icat edip "Kürt sorunu" deyip duruyorsunuz. "Kürtler var dediği sürece bir Kürt sorunu vardır" diye saçmalıyorsunuz. Peki soralım öyle ise: İsmet İnönü, Cemal Gürsel, Turgut Özal Kürt kökenli değiller mi idi? Onlar devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına kadar yükselirlerken "Türk değilsiniz, olmaz, olamaz" diyen oldu mu? Millet de sormadı, kanunlar, yönetmelikler de engel olmadı.

Şu andaki Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, devletin maliyesinin teslim edildiği Mehmet Şimşek Kürt asıllı değil mi? TBMM'de gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinden çok sayıda Kürt kökenli Milletvekili yok mu? “Bakanlardan şu Türk, bu Kürt, öteki bilmem ne” diye bir ayırım yapıyor muyuz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes Bakan olamıyor mu? Bürokraside en yüksek makamlara gelen Kürt kardeşlerimiz yok mu? İş dünyasında, en güçlü müteahhitlik firmalarında söz sahibi olan Kürt vatandaşlarımız o imkanları nasıl elde edttiler? Ana sınıfından fakültelere kadar öğrenci alımlarında bir engel, bir ayırım var mı? Türk, Kürt, Alavi, Sünni kökenliler için ayrı sınavlar mı yapılıyor, ayrı sınıflar mı açılıyor? Siz neden bahsediyorsunuz, nerede yaşıyor, kimin ya da kimlerin adına konuşuyorsunuz?

CHP'liler ve özellikle adı Özgür kafası tutuklu olan kişi, size sesleniyorum. Sık sık "Atatürk'ün partisiyiz" diye hava atıyorsun ama Atatürk’ten ve önceki efsane Genel Başkanlarınız rahmetli İnönü ve Ecevit'ten ne kadar uzak olduğunuzun farkında değil misin? Daha ağzından Atatürk gibi “Büyük Türk Milleti”, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözleri bile çıkmadı. O’nun millet, devlet, tarih, sosyal, kültürel, ekonomik anlayışlarından uzak bir yerde duruyorsun.

Atatürk’ten sonraki Genel Başkanınız olan İsmet İnönü'nün Rauf Denktaş'a, "Türk yorulmaz! Türk, her şeyin bittiği yerde yeniden başlar" dediğini bilmiyor musun? Karaoğlan Bülent Ecevit'in "Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, olamaz, onlar eşit yurttaşlarımızdır" beyanlarını, o konudaki görüşlerini açıkladığı röportajları dinlemediniz mi? O beyanlar CHP arşivlerinden kaldırılmış mı? Kaldırılmış ise internette dolaşıyor, bir zahmet çıkartıp dinleyin ya da benden isteyin göndereyim.

Bu arada elbette Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bütün kardeşlerimize de görev düşüyor. Dünyanın içinde bulunduğu durumu ve “süper güç” olarak tanınan ama aslında eşkıyalıktan başka bir şey yapmayan ABD, Rusya, Çin gibi devletlerin oyununa, dolduruşuna gelmeyelim, onların emir erleri gibi davranan siyasilerimiz varsa onları da uyaralım. Siyasi tercihler hiçbir zaman memleket, millet menfaatlerinin önüne geçmemeli. Yoksa sonumuz hüsran olur. Irak, Suriye, Libya, Lübnan, hatta herkese, her yere kafa tutmaya çalışan İsrail’de yaşayanlar ne durumda görüyoruz. Devamlı diken üstünde duran İsrailli vatandaşlar siyasilerinin gözü dönmüşlüğünden, önü alınamaz hırslarından hiç de memnun değiller. Bir huzur beldesi olan Türkiyemizin o durumlara düşmesini hiçbirimiz istemeyiz. Bizler istersek torunlarımızın ahından kurtulamayız. Çünkü bu ayrılıkların, bu bölücü ifadelerin götüreceği nokta tam da Suriye’nin, Irak’ın, Libya’nın, Lübnan’ın durumuna düşmektir. Irk, dil, din, mezhep ayrımı gözetmeksizin herkesi kucaklayan Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında bulunmak hepimiz için şereftir, gururdur. Bu şerefi ve gururu sonsuza kadar yaşatırsak bizler de gelecek nesillerimiz de rahat ederler.

Yazımızın ana konusunu ve özünü tekrar ederek bitirelim: “Eşit Yurttaşlık”, “Ana Dilde Eğitim”, “Kürt Sorunu”, “Türkiyeli” ve benzerleri saçma sapan laflar edenler bölücülük yapmaktadırlar ve daha açık bir ifade ile ihanet içindedirler.

Şunu hiç aklımızdan çıkarmayalım ki Türkiye’de yaşayan herkes kardeştir ve hep birlikte Türk Milleti’ni oluşturmaktadır. Kanundan öte yol yoktur, bu güvenceyi veren de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yaşayan Türk Milleti’nin birliği ve bütünlüğü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Osman Oktay Arşivi

Bu günah sahibini arıyor!..

30 Haziran 2025 Pazartesi 12:09

27 Haziran Cuma hutbesi ve diyanet!

27 Haziran 2025 Cuma 22:13