Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı hutbeler genellikle tartışma konusu oluyordu. Çünkü Diyanet işlemesi gereken asıl konular dışında, çoğu zaman da siyasi Erkin dümen suyuna göre hareket ediyordu. Yıllardan beri ilk defa 27 Haziran 2025 tarihinde camilerde okunan hutbe büyük ilgi gördü, takdir topladı. Konu, "Kamu Malı Dokunulmazdır"

Bu konu yıllardan beri bekleniyor, "Niye bu konularda hutbe hazırlanmıyor" diye soruluyordu. Evet, hutbeyi dinleyenler şaşırdı; "Duyduklarımıza inanamadık", "Diyanetin başına taş mı düştü acaba", "İşte böyle" gibi pek çok paylaşıma ve konuşmaya şahit olduk. Vatandaş şaşırdı da acaba Diyanet ne yaptı? Çok merak ediyorum, bu olumlu tepkileri duyunca "Şimdiye kadar insanları niye üzdük niye bu konuları dile getirmedik" diye düşünmüş ve yeni bir yol çizmeye karar vermiş olabilirler mi acaba?

Hutbeyi dinlerken gözümün önünden neler geçti neler... Üç beş yerden maaş alanlar, Yönetim Kurullarına siyasi tercihlerle atanıp oralarda saltanat sürenler, mülakatlarda haksızlık yapanlar, makam araçları ile günlerini gün edenler, liyakatsiz atamalar, adam kayırmalar, lüks, israf ve şatafat içinde yüzen idareciler, bürokratlar ve daha neler neler...

Şu sıralarda Çelebi Dergisi'nde değerli devlet adamlarımızdan Rahmetli Hasan Celal Güzel'in, bu tür usulsüzlükler için yıllar öncesinden yaptığı "Meğer Ben Ne Enayi İmişim" başlıklı göndermesi yayınlanmıştı. Ben sözü uzatmadan buraya Hasan Celal Güzel'in o ibretlik ifadeleri ile Diyanet İşleri Başkanlığının 27 Haziran 2025 tarihli Cuma hutbesinin metinlerini alıyorum. Lütfen bu iki metni, Türkiye’mizde, çevrenizde şahit olduğunuz, duyduğunuz usulsüzlükler, haksızlıklar, kamu mallarının hunharca kullanılması ile değerlendirerek okuyunuz. Keşke devlet idaresinde bulunan herkes, bütün bürokratlar, muhalefet de bunları okuyup ibret alsalar!

Son söz: İşte böyle Diyanet... "Diyanet Diyanet olalı" dedirtmeden bu yolda devam et!