AKP'nin 23 yıllık tarihinde bu ülkeye 23 paralık getirisi olmamıştır

AKP bu ülkede tam 23 yıldır iktidarda bulunmaktadır. Yaptıkları ile övündüklerine bakalım.

Geldiler, ülkede israfın önüne geçeceğiz dediler. Satmaya meclis lojmanları ile başladılar. Ülkede iğneden ipliğe ne kadar kamu iktisadi kuruluşu ne kadar kamu iktisadi teşebbüsü, fabrika, işletme varsa sattılar. Yetmedi, ne kadar stratejik üretim tesisimiz varsa başta şeker fabrikalarımız, Tank Palet Fabrikamız gibi ne varsa sattılar. Dağlarımızı, ormanlarımızı maden arama bahanesiyle sattılar. Satamadıklarını yaktılar, imara açtılar. Ülkemizde ne kadar sit alanı ilan edilen yer, kıyı, güzel orman alanı varsa ya sattılar ya imara açtılar.

Ülkede gecikmeli de olsa adalet dağıtan, insanların güvendiği adliye teşkilatlarını, adaleti gecikmeli dağıttıkları için eleştirdiler. Adliye teşkilatlarını ülkenin en güvenilmez kurumlarına dönüştürerek adaleti siyasallaştırdılar. Bağımsız yargıyı, iktidarın kendi amaçları doğrultusunda muhalefeti sindirmek, susturmak için kullandılar. Muhalefet edenlere adeta yargıyı kullanarak kan kusturan kurumlar hâline getirdiler. Bağımsız yargıyı, iktidarın siyasi emellerine kullanabilecekleri, bağımsızlığı yok edilmiş, iktidara bağlı bir yapı hâline dönüştürdüler.

Ülkeyi sıfır terörle teslim aldılar. "Açılım" dediler, ülkeyi kan gölüne döndürdüler. Sözde liderleri, 50 bin kişinin katili yakalanmış, örgüt mensupları kaçacak yer ararken örgüte adeta yeniden can verdiler, kan verdiler, ülkeyi kan gölüne çevirdiler. PKK terör örgütüne ilaveten FETÖ terör örgütünü, IŞİD terör örgütünü türettiler. Devleti FETÖ terör örgütüne teslim ettiler. "Ne istediler de vermedik?" diye de itiraf ettiler. Ülkenin en güvenilir kurumlarından YÖK'ü (Yükseköğretim Kurumu), usulsüz imtihanlarla, kopyalarla, rüşvetle, iltimaslarla en güvenilmez kurum hâline dönüştürdüler.

Şimdi de "Terörsüz Türkiye"den bahsediyorlar. Olmayan terörü biz mi yarattık? "Terörsüz Türkiye" projesi ile terör örgütünün projelerinin adım adım gerçekleşmesine evet dediler. Sevr'i yeniden hortlatmak istiyorlar. Üniter yapı yerine federe yapı, arkasından toprak talepleri, bölünme... Bunlara ilaveten getirilen göçmenlere de yeni bir federe statü verilerek ülkenin parçalanmasına zemin hazırlanmaktadır.

Yıllarca yaptıkları yollarla övündüler. Övündükleri yolların işletmesini ya sattılar ya da satmadıklarını paralı hâle getirdiler. Yapılan yollarda ihale yolsuzlukları ve rüşvet, muhalefetin ana gündemi hâline geldi. Yollar çöktü, uzun ömürlü olmadı, yoldaki yapım hatası yüzünden nice canlarımız gitti. Hâlâ mahkemesi süren tren kazasında olduğu gibi.

İnsanımız hastanelerde rehin tutuluyor diye sözde el attıkları sağlık sistemi, içinden çıkılmaz hâldedir. Sosyal devlet olduğumuzu iddia ettiğimiz ülkemizde sağlığı tamamen ücretli hâle getirdiler. Sosyal güvenliği; Emekli Sandığı mensupları, memur ve emeklilerinden ilaç ücreti alınmazken, muayene ücreti alınmazken işçi ve Bağ-Kur mensupları ve emeklilerinden çeşitli adlar altında ücret alınır hâle getirdiler. "Giderlerse gitsinler." diyerek itibarsızlaştırdıkları doktorların yurt dışına gitmesine sebep oldular. Vatandaşı hastanelerden randevu alamaz hâle düşürdüler. Bir şehir hastanesi efsanesi başlattılar. Özel sektöre hasta garantili hastane yapmalarına imkân sağladılar. Devleti bütçeden milyonlarca lira ödemek zorunda bıraktılar.

Yapılan köprülerle övünülecek. Köprülerin durumu malum. Her yıl Deli Dumrul misali geçenden beş, geçmeyenden on ücret alarak bütçeyi milyarlarca liralık zarara sokmaktadırlar.

AKP iktidara geldiğinde ülkede enflasyonun TÜFE-TEFE ortalaması yüzde 29 iken ülkeyi yaşanmaz hâle getirdiler. İktidarı teslim aldıklarında 1 lira 30 kuruş olan doları, üstelik Türk lirasından 6 sıfır atmalarına rağmen 38 liraya çıkardılar.

Yukarıda verdiğim birkaç örnekten ibaret değil AKP'nin bu memlekete verdiği zararlar. Yazmakla bitmeyecek kadar, sayfalarca yazacak kadar çoktur. Her şeyden evvel vatandaşlar arasında, devletle vatandaşlar arasında olan güveni, vatandaşın devletin kurumlarına olan güvenini yok ettiler. Vatandaşların düşünce hürriyetini ipotek altına almış, düşünen, yazan kimseleri hakaret bahanesiyle hapislere doldurmuş, sonra da yaptıkları hapishane sayıları ile övünür hâle gelmişlerdir. Vatandaşlara açılan cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma sayısı 300 bini aşmıştır. Ülkede adeta hakaret borsası oluşturulmuştur. Hak, hukuk, adalet yok edilmiş; Anayasa'ya, kanunlara uymama iktidarın alışkanlığı hâline gelmiş, 23 yıldır anayasa değişikliğinden bahsedilmektedir. Kurumlar siyasetin propaganda aracı hâline getirilmiş, başta Diyanet olmak üzere insanlar dinden soğutulmuş, camilere gitmez hâle getirilmiştir. "Camilerde cemaat azalıyor." itirafında bulunulmuştur.

Ülke baştan aşağı talan edilmiş, değer yargıları bitirilmiş, gençler evlenmekten korkar hâle getirilmiş, vatandaşı gelecek endişesi sarmış, iltimas, rüşvet almış başını gitmiş, bu ülkenin kurucu önderi Atatürk'e hakaret âdet hâlini almış, iktidara geldiklerinde ülkenin dış borcu 29 milyar dolar iken 2025 yılı dış borcu 515 milyar dolar olmuş; ne varsa satılmasına, paradan 6 sıfır atılmasına rağmen. Ülkeyi, en büyük parasıyla bir kilo peynir, bir kilo zeytin alınmaz hâle düşürmüşlerdir. Söyleyin bana, AKP'nin 23 yıllık iktidarında övünülecek, dış ülkelerle rekabet edilebilecek neyimiz var? 23 yıllık AKP iktidarında ülkeye AKP'nin 23 paralık hayrı olmuş mudur acaba?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Açık Arşivi