TÜBİTAK’ın Reddettiği Projeler Yurt Dışında Ödül Aldı

Türkiye’de fikirleri ve projeleriyle dünya sahnesine damga vuran genç bilim insanlarının başarı öyküleri, iç acıtan bir gerçeği bir kez daha ortaya koydu. Kendi ülkesinde görmezden gelinen ya da “sen yapmış olamazsın” denerek reddedilen projeler, yurt dışında ödüllerle taçlandırılıyor.

Görmezden Gelinen Projeler, Dünya Çapında Başarıya Ulaştı

Tuna Ilgın Kazak, maden kazalarında işçilerin anlık konumunu tespit eden bir sistem geliştirdi. TÜBİTAK’tan destek alamadı. Ancak Londra’daki uluslararası yarışmadan birincilikle döndü.
Barış Paksoy, Ramanujan asal sayılarını genelleştirdiği projesi için “Bu senin seviyeni aşar” yanıtını aldı. Şimdi Almanya’nın önde gelen üniversitelerinde öğretim üyesi.
Canan Dağdeviren, piezoelektrik özellikli cilt sensörüyle TÜBİTAK tarafından “bilimsel değil” denilerek elendi. Bugün Harvard Üniversitesi’nde profesör. MIT Technology Review tarafından "Dünyayı Değiştirecek 35 Bilim İnsanı" arasında gösterildi.
Göktuğ Altıparmak, Seda Erol ve Melisa, okaliptüs ve karanfil yağlarının havadaki bakteriler üzerindeki etkisini araştırdı. TÜBİTAK eksik belge gerekçesiyle reddetti, Harvard Üniversitesi projeyi destekledi.
Emir Aktaşçı ve Ege Özlem, çevre dostu çimento geliştirdi. TÜBİTAK ilgilenmedi, Kanada’dan davet aldılar.
İTÜ’lü öğrenciler, “Mine” adlı uydularıyla TÜBİTAK desteği olmadan uzaya çıktı.
İlayda Şamilgil, sıvılardaki su oranını mıknatısla ölçen taşınabilir sistem geliştirdi. TÜBİTAK projeyi reddetti, Polonya’da tam puanla birinci oldu.
Mehmet Can Dursun ve İrfan Efe Boztepe, yengeç ve karides kabuklarından yara iyileştirici nanofilm geliştirdi. TÜBİTAK destek vermedi, Amerika’da birinci oldular.
Alper, cep telefonu ile kontrol edilen uydu geliştirdi. Türkiye’de ilgilenilmedi, ABD’de ödüllendirildi.
İbrahim Emre Erdem, akıllı telefon bağımlılığı ile damar tıkanıklığı arasındaki ilişkiyi araştırdı. Reddedilen makalesi Cambridge Üniversitesi’nde yayınlandı.