Alparslan Türkoğlu

Alparslan Türkoğlu

Savunma Sanayi Fuarının Değerlendirilmesi

Bu sene 99 devletin ve 1400’den fazla şirketin katıldığı İDEF 2025 Fuarında birbirinden önemli gelişmeler oldu. İngiltere ile 40 Euroflighter’ın satın alma ön anlaşmasını imzaladık. Uçak filomuz Mısır, Yunanistan ve BAE’den bile zayıf. Bu sorun çok gayret gösterilmesine rağmen çözülememişti. İsveç’in NATO üyeliğini onaylamamıza, ABD senatosu satışı onaylamasına rağmen F-16 Block 70’lerin satın alınması sürecini tamamlayamadık.

Euroflighter, F-16 Block 70’e denk bir uçak. 4,5. nesil. Tek kusuru, üretim kapasitesi çok düşük olduğundan pahalı olması. Block 70’in tanesi 16 milyon dolarken Euroflighter 70 milyon dolar. Bu nedenle dört üretici ülke dışında sadece Suudilerde ve Umman’da var. Yılda 14 uçak üretebiliyorlar. 20 üretmeyi planlıyorlar. Eğer satın alımımız kesinleşirse yıllık kapasiteyi 30’a çıkaracaklar.

Kaan’da da en büyük riskimiz bu. Eğer çok sipariş alınmazsa doğal olarak üretim miktarı az, maliyet yüksek oluyor. Bu nedenle Endonezya ile imzalanan 48 adet Kaan’ın satışını içeren anlaşma çok önemli. Benzer anlaşmalar Azerbaycan, Suudi Arabistan, Katar ve Pakistan gibi satın almaya istekli olan devletlerle de imzalanırsa Kaan’ın üretim hacmi artar, maliyeti düşer. Hem ihracat gelirlerimiz artar hem de Kaan’ın ordumuza olan maliyeti azalır.

Eurofligter satın almanın en cazip tarafı, 20 uçağın hazır olması. Bunları aldığımızda Ortadoğu’nun en güçlü filolarından birine sahip olacağız. Savaş uçağında ABD’ye mahkum olmaktan kurtulacağız. Bu anlaşmanın imzalanması Amerikalıları harekete geçirebilir. Türkiye'yi tamamen kaybetmemek için Block 70’lerin satış anlaşmasındaki pürüzler çözülebilir. Yıllardır hangarlarda tutulan F-35’ler teslim edilebilir. Hatta F-35 projesine yeniden dahil edilebiliriz. Bizim yerimize aldıkları üreticilerin performansından çok şikayetçiler.

Fuarla ilgili olarak uluslararası medyada en çok yer bulan ve ilgi gören haber, Roketsan’ın ürettiği uzun menzilli, balistik ve hipersonik TAYFUN füzeleriydi. Bu füzelerle Türkiye’nin Amerika’dan sonra en etkili füze üreten ikinci devlet olduğunda neredeyse görüş birliği var. (Bazı devletlerin duyurmadığı çalışmaları olabilir.) Tanımlanan hedefleri yüzlerce kilometre mesafeden cm farkıyla vurabilen Tayfun’u önleyebilecek kubbe yani savunma sistemi henüz icat edilmemiş. Tayfun aynı performansı denizden atıldığında da gösteriyor.

Fuarda en çok Azerbaycan’ın standı dikkatimi çekti. Azerbaycan’ın bir kısmı Türk şirketleriyle ortak bir kısmı %100 Azerbaycan’a ait girişimlerle, son teknoloji silahlar ve mühimmat ürettiğini öğrendim. Onlarda en çok İHA ve SİHA’ da iddialılar.

Uluslararası medyada TAYFUN’ dan sonra en çok deniz kuvvetleri için üretilen gemi, silah ve mühimmat yer aldı. Şu anda Türk tersanelerinde son teknolojiyle 34 savaş gemisi üretiliyor. Bu rakam Avrupa ülkelerinin toplam üretiminden fazla. İddialara göre Türkiye uçak gemisi dışında her tür gemi, silah ve mühimmat üretebiliyor. Denizcilikte iddialı bir NATO ülkesi olan Portekiz’le imzalanan gemi satış anlaşması Türkiye’nin süper lige çıktığını gösteriyor.

Yetmişini devirmiş, hayatını savunma sanayi şirketlerinde geçirmiş, emekli olmasına rağmen arkadaşlarına yardıma gelmiş bir amca anılarını anlatırken, bu fuarların ilk kez düzenlendiği 90’lı yıllarda, fuarlara yabancı katılımcı bulamadıklarını, bakanların ve komutanların muhataplarına fuara katılmaları için rica telefonları açtıklarını anlattı. O yıllarda silahlı kuvvetlerimiz bile haklı olarak yerli ürünleri yedek ürün olarak alıyormuş. İDEF 2025 ise dünyanın üçüncü büyük fuarı. İhracatımız hızla artıyor. Nereden nereye.

Türkiye, savunma sanayinde ve enerji de arka arkaya hepsi birbirinden iddialı hamleler yapıyor. Daha önemlisi sonuç alınıyor. Sonuç alındıkça bu sektördeki şirketlerimiz daha da mühimi kadrolarımız motive oluyor. Fakat sadece iki sektör Türkiye’yi büyük devlet, Türk milletini zengin yapmaz. Türk dünyasını bütünleştirmez. Unutmamalıyız ki SSCB yıkıldığında en son teknoloji silahlar üretiyordu. ABD ile uzay yarışındaydı. Enerji de kendi kendine yeterli olduğu gibi en büyük ihracatçılardandı.

Diğer sektörlerimizi özellikle sanayi, turizm, lojistik, yüksek teknoloji ve yurtdışı müteahhitlik hizmetlerini de kapsayacak bir seferberlik başlatmalıyız. Tekstil ve otomotivdeki kan kaybını durdurmalıyız. Teşvik sistemimizi revize ederek şirketlerimizi rekabetçi kılmalıyız. Girişimcilerimizin önünü açmalıyız.

Tarımda, rahmetli Demirel’in vefat edene kadar devlet büyüklerine her yıl gönderdiği raporlarda üzerinde önemle durduğu GAP’ın su dağıtım kanallarının büyük kısmını nihayet bitirebildik. Geri kalanlarını da bitirmeli ve Konya ovasında da sulu tarım yapmayı mümkün kılacak ikinci GAP’ı gerçekleştirmeliyiz.

Bütün sektörlerde en azından belli başlı sektörlerde başarılı olmadan büyük devlet olamayız. Büyük devlet olmadan tarihi misyonumuzu gerçekleştiremeyiz. Çok çalışmalı ve ecdadımıza layık olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alparslan Türkoğlu Arşivi

İngiltere Amerika’yı yine mat etti

23 Temmuz 2025 Çarşamba 09:30

Zangezur Koridoru Abu Dabi de çözüldü mü?

16 Temmuz 2025 Çarşamba 08:36

Türkler Neden Hanefi ve Şii Oldular?

12 Temmuz 2025 Cumartesi 10:05

Putin’in Azerbaycan ile derdi ne?

08 Temmuz 2025 Salı 10:49

Ortadoğu’da neler olacak?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 09:51