Alparslan Türkoğlu

Alparslan Türkoğlu

Ortadoğu’da neler olacak?

20 Eylül 2023 tarihinde yani 7 Ekim’den 16 gün önce Netanyahu Erdoğan’ı New York’taki Türk evinde ziyaret etti. Samimi bir havada geçen görüşmede taraflar ilişkileri geliştirmeye ve karşılıklı ziyaretler düzenlemeye karar verdiler. Görüşme uluslararası basında ‘’Ortadoğu’da Dönüm Noktası’’ başlığıyla yorumlandı. Bu görüşme tek başına ele alındığında anlaşılamaz. Büyük bir planın parçası olduğunu idrak eder ve oluşturulmak istenen Ortadoğu’yu anlarsak bu görüşmeyi doğru değerlendirebiliriz.

Arap Baharının hedeflenen sonuçların tam terslerini doğurması, Batılı devletlerin Büyük Ortadoğu Projesinden ve demokrasi lansmanından vazgeçmelerine yol açtı. Bu vazgeçişle birlikte İngiltere, Orta Doğuda mevcut rejimlerin güçlendirilmesi suretiyle istikrarın sağlanmasını hedefleyen planını devreye soktu. Önce Arap Baharında ters düşen devletler barıştırıldı. Katar-Türkiye ile BAE-Mısır-Suudi Arabistan arasında ki çözülemez sanılan sorunlar birer birer çözüldü.

İsrail’le Arap devletleri İbrahim Anlaşmalarını imzalayarak ilişkilerini geliştirmeye başladılar. Hindistan-Avrupa Yolu ve Kalkınma Koridoru da bu planın parçaları. Amaç bölgeyi hem bütünleştirmek hem de zenginleştirmek daha doğru ifadeyle zenginliği yaygınlaştırmak. Ankara bu nedenle bu planı destekliyor.

İran ve Suudi Arabistan’ın Çin’in aracılığıyla görüşerek diplomatik ilişkileri başlatan anlaşmayı imzalaması, İran ile Arap devletlerinin arasındaki sorunları çözmek için atılan ilk adımdı.

2022 yılında İsrail Cumhurbaşkanının Türkiye’ye gelmesi uzun zamandır kesik olan Türkiye-İsrail ilişkilerini yeniden hareketlendirdi. New York görüşmesi ikinci adımdı. Karşılıklı ziyaretlerden sonra Türk-İsrail ilişkileri muhtemelen 80’lerdeki, 90’lardaki seviyesine getirilecekti. Fakat 7 Ekim saldırısı bu süreci kesti. Saldırı, İran ve müttefiklerinin barışçıl yollardan entegrasyonu fikrinin terk edilmesine ve askeri yolları savunan ama destek bulamayan İsrail’deki aşırı sağcıların, fanatiklerin ve Siyonistlerin hareket alanının genişlemesine neden oldu.

7 Ekim saldırısına kim karar verdi hala tartışılıyor. HAMAS karar verdi; HAMAS’ ın askeri kolu karar verdi, siyasi kolunun haberi yoktu; İran onay verdi; İran ve Çin onay verdi, dört popüler görüş. Neticede İsrail Gazze’de insanlığın şahit olduğu en büyük katliamlardan birini yaptı. Bu gelişme ABD ve İngiltere tarafından bir yol kazası olarak kabul edildi. Plandan vaz geçilmedi planın İran ve müttefikleriyle ilgili kısmı revize edildi.

Önümüzdeki günlerde bu plan çerçevesinde şu gelişmelerin yaşandığına şahit olacağız: Gazze’de ateşkes ilan edilecek. HAMAS silah bırakacak. HAMAS mensupları uygun görülen ülkelere sürgüne gidecekler. Gazze’nin yönetimi dört Arap devletine; Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’a verilecek. Gazze yeniden inşa edilecek. Böylece hem Gazze’nin kimliği korunacak hem de HAMAS siyasi bir örgüte dönüşecek.

Ben Gazze’ye Bosna modelinin uygulanmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Yani Gazze’de yönetimi dört Arap devleti değil Türk askerinin de olduğu BM Barış Gücü devralmalı. Fakat bu plana farklı gerekçelerle karşı çıkılıyor.

HAMAS’ tan sonra Hizbullah’ ta siyasi partiye dönüşecek. Hizbullah’ın askeri kanadı, Irak’taki Haşdi Şabi gibi, Lübnan ordusuna katılacak. Düşünün İsrail-İran savaşında Irak, İsrail uçaklarını engellemedi. Haşdi Şabi bu kararı protesto etmediği gibi İsrail’e füze de atmadı. Irak’ın resmi politikası çerçevesinde hareket etti.

Şu an hangi politikanın takip edileceğinin netleştirilemediği tek grup Husiler. Yemen fiilen üçe bölünmüş durumda. Husiler tüm imkansızlıklarına rağmen mücadelelerini sürdürüyorlar. Batı için Yemen’in bütünlüğünün korunmasından ya da üçe bölünmesinden ziyade barışın ve istikrarın sağlanması önemli. Yemen, Irak’ın Kuveyt’e saldırmasından önce istikrarlıydı. Zira devlet başkanı Abdullah Salih Suudilere yakın bir Zeydi idi. Bu nedenle hem Sünniler hem de Zeydilerce destekleniyordu. Benzer bir formül uygulanabilir.

ABD, görüşmeleri yeniden başlatarak İran’a barış anlaşması imzalatmak niyetinde. Tahran, Şii hilalinden vaz geçerse yaptırımlar gevşetilecek hatta etap etap kaldırılacak. İran nükleer silah üretmeye çalışmadığı ve Orta Doğuda taşeron örgütler oluşturmadığı takdirde ne ABD’nin ne Arap devletlerinin ne de Avrupalıların savaşmak gibi bir niyetleri var. İran rejimi eski reflekslerini sürdürmekte ısrar ederse yıkılır. Yani rejim ya yumuşayarak, aşırı söylemlerini ve eylemlerini terk edecek ya da yok olacak.

PKK ve türevlerinin tasfiyesi de yukarıda kısaca özetlediğimiz planın parçaları. PKK ya gönüllü olarak silah bırakacak ya da en sert şekilde yok edilecek. Silahların çok yakında bırakılmaya başlanacağını düşünüyorum. PYD ya Suriye’ye entegre olacak ya yok edilecek. Şu an itibariyle sadece PJAK’ ın akıbeti belli değil. Eğer İran’la anlaşılırsa PJAK’ ta tasfiye edilecek. Anlaşma olmazsa rejime karşı verilecek mücadelede kullanılacak.

Kısaca Orta Doğu’da devletler dışındaki silahlı güçlerin hepsi yok edilecekler. Bu mümkün değilse marjinal hale getirilecekler. Netanyahu ve ortakları iş birliği yaparlarsa iktidarlarını sürdürebilirler. Başta Gazze olmak üzere planlanan sürece direnirlerse tasfiye edilirler. Netanyahu ve ekibinin tasfiyesi konusunda en net tavrı Türkiye’nin koyacağını göreceğiz.

ABD, Orta Doğuyu istikrara kavuşturup, enerji arzını güvenceye alıp, hakimiyetini pekiştirerek Çin’e yönelmeyi planlıyor. Avrupa’nın enerji güvenliği için hayati önemde olan Kalkınma Yolu, Hindistan Koridoru, Hazar geçişli nakil hatlarının hayata geçmesi için, Orta Doğuda emniyetin ve istikrarın sağlanması şart. Sadece Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri, Avrupa’nın bin yıllık ihtiyacını karşılayacak büyüklükte.

Ne diyelim, kaderin cilvesi. İki yüz yıldır Orta Doğuyu yağmalayanlar, lime lime parçalayanlar, halkları düşmanlaştıranlar bugün istikrar peşinde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alparslan Türkoğlu Arşivi

Ermenistan ne olacak?

12 Ağustos 2025 Salı 09:09

İran değişiyor

08 Ağustos 2025 Cuma 09:58

Betimar’ın ağustos ayı anketi

05 Ağustos 2025 Salı 10:04

Siyaset Mühendisliği

03 Ağustos 2025 Pazar 10:53

Savunma Sanayi Fuarının Değerlendirilmesi

30 Temmuz 2025 Çarşamba 08:15

İngiltere Amerika’yı yine mat etti

23 Temmuz 2025 Çarşamba 09:30

Zangezur Koridoru Abu Dabi de çözüldü mü?

16 Temmuz 2025 Çarşamba 08:36

Türkler Neden Hanefi ve Şii Oldular?

12 Temmuz 2025 Cumartesi 10:05