Habererk / Özel Haber Türkiye dedesi olarak bilinen ama sonradan ortaya çıkan detaya göre babası tarafından tecavüzle katledilerek öldürülen 3 yaşındaki ‘Müslüme’ ye ağlıyor. Türk Milleti ve Türkiye 3 yaşında Müslüme’yi tecavüzle katleden caninin gebertilme taleplerini yükseltiyor. Tam bu süreçte, “Türk töresi çocuk tecavüzcülerini nasıl cezalandırıyordu?” Sorusu yeniden gündeme geldi. Eski Türk Uygarlıklarında uygulanan cezalar hakkında bilgi veren Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez’in Türk töresiyle ilgili açıklamaları yeniden gündeme geldi. “DERİSİ YÜZÜLÜYOR, AĞAÇLARLA GERDİRİLEREK ÖLDÜRÜLÜYOR, BAZI BÖLGELERDE KAYNAR SULARA ATILIYOR” Cinayet, kadına ya da çocuğu tecavüz gerçekleşiyorsa bunun cezasının ölüm olduğunu vurgulayan Eğilmez, “Kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla 1050'li yıllarda en hafifi tecavüz suçunun karşılığı 300 sopaydı. Eski Türkçede ceza uygulanan sopa ya da kamçılara berge ismi veriliyordu. Ama bu 300 sopanın da sonucunda insan bedeni dayanmıyor ve bu ceza da ölümle sonuçlanıyordu. Kadın ve çocuklara işlenen suçlarda cezalar kamuoyu önünde gerçekleştirilip ibret olması sağlanıyordu ve ceza ölümden sonra da devam ediyordu. Çocuklara karşı işlenen suçlara işkenceli ölüm cezaları veriliyor. Derisi yüzülüyor, ağaçlarla gerdirilerek öldürülüyor, bazı bölgelerde kaynar sulara atılıyor. Bu kadar şiddetli cezalar olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Mersin'de kaybolduktan bir süre sonra cesedi bulunan Müslüme'nin gerçek babası, cinayet şüphesi ile tutuklanan 70 yaşındaki dedesi Hasan Yağal çıkmıştı. Bu alçağın 3 yaşındaki Müslüme'ye de tecavüz ederek öldürdüğü de ortaya çıkmıştı. Ayrıca Müslüme'nin ablasının babası, dedesi olarak bilinen 70 yaşındaki dedesi Hasan Yağal çıkmıştı. Yani gelinine de 70 yaşındaki alçağın defalarca tecavüz ettiği ortaya çıkmıştı.