DARBE BİZİ BİRLEŞTİRDİ

15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye'nin bir kaos, karmaşa içerisine çekilerek Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin bir bölümünün Ermenistan'a,  bir bölümününde Suriye-Irak üçgeninde oluşturulacak Kürdistana verilip, Anadolu'nun parçalanması hedeflenmişti.

Yüce Allah milletimizin yüzüne bakarak Anadoluya tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirdi. Aksine birlik ve beraberliğe ihtiyacı olan Türk Milleti'nin ekmeğine bir nevi yağ sürerek ''Ey Türk! Titre ve özüne dön.'' sözüne adete titreyip kendimize geldik. Sardık birbirimizi, sarmaladık.  
Türkiye'nin parçalanmasının planlandığı Temmuz ayında Türkiye siyasi ayrılıkları bir kenara bıraktı. Türkiye'nin bütün il ve ilçelerinde meydanlarda (bölücü HDP'liler hariç) herkes bir ve beraber oldu. Hatta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AKP'li Bakanlarlardan daha sıcak davranarak, bir AKP'li gibi Tayyip Erdoğan'ın yanında oldu. Zaten AKP'nin kuruluşundan beri destekliyordu. İnşallah bundan sonraki süreçte partiden ayrılıp AKP'ye katılır ve Türkiye'de ki demokratik kazanımlara ve siyasi rejimlere güç katar diye umut ediyorum.

Cumhuriyet tarihinde bir çok darbe ve muhtıra sivil hükümetlere verilmişti. Bu darbe ve muhtıralarda CHP'nin tavrı sivil iktidar aleyhinde olmuştu. Fakat bu sefer Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin bu geleneksel darbe sever tavrını da ortadan kaldırdı. Türk Milleti milli birlik, beraberlik ve vatan toprağını koruma kollama hususunda ilk özne haline geldi. 
Evet, 280 civarında şehit ve binlerce yaralı verdik ama Abdulhamithan'ın tahtttan indirilmesinden sonra sürekli ötelenen, itilen, kakılan, şamarlanan Türk Halkı ilk defa mandacılara, darbecilere karşı onurlu bir duruş sergiledi. Hürriyetin, demokrasinin, özgürlüğün, herseyin üzerinde olduğunu bizzat yaşayarak gösterdi.

15 temmuz darbesinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleceğine yönelik bağımsızlık refleksine olumlu katkısı olacak, fakat benim en büyük umudum Türk Halkının tankların altına yatarak verdiği bağımsızlık mücadelesi başta Mısır, İran, Cezayir, Tunus, Suriye olmak üzere bu ülkelerin dikta rejimlerine karşı halkta büyük moral ve motivasyon meydana getirecek. Ve önümüzdeki 100 yıl bir nevi Türk Baharının yaşandığı asır olacaktır.

Birinci Dünya Savaşında M.Kemal Ataturk komutanlığında verilen kurtuluş mucadelesi nasıl ki mazlum milletlere özgürlük meşalesi olmuşsa, bu yuzyılda dikta rejimler altında ezilen halklara Türk Halkı direnişiyle örnek ve önder olacaktır, bunu yaşayarak göreceğiz.