MHP’nin hatalarından veya başka bir ifade ile küçük olsun benim olsun anlayışı ile merkeze kimseyi yaklaştırmayan anlayış sonunda Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan ne yaptılarsa MHP’de bir çıkış yolu bulamayınca yeni bir parti kurma fikri ortaya çıkmıştı. Sinan Oğan hariç diğer isimler Meral Akşener’in öncülüğünde tüm engellemelere rağmen “İYİ PARTİ” adında yeni bir parti kurdular.

İyi Parti 25 Ekim 2017 tarihinde, vatandaşın büyük bir teveccühü ile kurulmuştu. Ancak İyi Parti’nin önünde çok büyük engeller vardı. 2018 tarihinde yapılacak olan seçimlere girebilmesi ve TBMM’de temsil edilebilmesi için grup kurması gerekiyordu. CeHaPe’den alınan 15 emanet milletvekili ve İyi Parti’de mevcut olan 5 milletvekili ile birlikte grup kurmayı başarmışlardı. (Ancak zaman içinde o emanet 15 milletvekili transfer olayı İyi Parti’nin başını çok ağrıtacaktı. Yaşanan olaylar Ömer Seyfettin’in “DİYET” adlı hikayesini bir kez daha hatırlatmıştı.)

MHP yönetimi hükmi şahsiyetini tamamen Ak parti vesayetine teslim ettikleri için İyi Parti’nin 2018 seçimlerine girmemesi için ellerinden gelen her türlü oyunu oynadılar ama başaramadılar. İyi Parti girdiği ilk seçimlerde her türlü engellemelere rağmen yüzde 10 civarında oy alarak 44 Milletvekili çıkararak TBMM’deki yerini almıştı. Halbuki İyi Parti yüzde 25 civarında oy alabilecek bir teveccühe sahipken, MHP’deki kısır siyaset anlayışını İyi Parti’ye taşıyan bazı muhterislerin çabaları sonucu ancak bu sonuç alınabilmiştir. İyi Parti’ye yazık ettiler. Daha doğmadan bazı kişilerin kişisel çıkarları uğruna heba edilmiştir.

İyi Parti’de hatalar zinciri birbirini kovaladı. Parti’de tabiri caizse deve dişi gibi güzel insanlar birbir partiden ayrılmak zorunda kalmıştı. İyi Parti’ye gönül vermiş bir kişi olarak tüm olup bitenleri metanetle takip etmek durumundaydım. Ve halen takip etmeye devam ediyorum.

İyi Parti’nin Millet İttifakı içerisinde kalması İyi Parti için hiç de iyi olmamıştır. Şöyle ki; CeHaPe ve yönetimi her seçimde İyi Parti kayıtsız şartsız bizi desteklesin anlayışı içerisinde idi. Biz size zamanında 15 emanet Milletvekili vermiştik, sizler bizi desteklemek zorundasınız gibi bir anlayışı ortaya koymuşlardı.

Nihayet 2023 seçimleri ufukta görünmüştü. CeHaPe yine aynı nobran tavrı ile İyi Parti’nin CeHePe katarının arkasına takılmasını istedi. İyi Parti Yönetimi ise ikiye bölünmüştü. Bir bölümü bu harami iktidarını ancak yerel seçimlerde CeHaPe’yi destekleyerek yenebiliriz anlayışı içinde idi. Yönetimin büyük çoğunluğu ise, biz bu seçimlere müstakil olarak seçimlere girmeliyiz görüşünde idi. Nitekim seçimlere İyi Parti müstakil olarak girdi. Yerel seçimler dikkate alınmasın. İyi parti belki seçimlerde beklediği oy oranını alamamış olabilir ama önümüzdeki ilk seçimlerde oy oranı bir miktar düşmüş olsa bile yüzde 10’a yakın bir oy oranını koruduğunu düşünüyorum.

İyi Parti’nin seçimlere müstakil olarak girme fikrine ben de katılmıştım. Ama keşke Ankara ve İstanbul’u istisna olarak serbest bıraksaydı diye düşünmedim değil. Ama olmadı. Yerel seçimler ölçü olmamasına rağmen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu ağır yenilgiyi hazmedemedi ve seçimli olağanüstü kongre istedi. 27 Nisan tarihi belirlendi ve Genel Başkan adayları birbir ortaya çıkmaya başladı.

Yarın Ankara’da yapılacak olan İyi Parti Olağanüstü Kongre’sinde Koray Aydın, Musavat Dervişoğlu, Mehmet Tolga Akalın ve Günay Kodaz aday olarak tartıya çıkacaklar. Şahsen Koray aydın ve Musavat Dervişoğlu’nu çok yakinen tanıyorum. Ama Mehmet Tolga Akalın ve Günay Kodaz’la hiç yollarımız kesişmedi ve tanışmıyoruz. Haydi hayırlısı. İyi Parti’yi kim daha büyüterek yönetecekse Cenab-ı Allah, yönetimi o arkadaşımıza nasip eylesin diye temennide bulunmak durumundayım.

MEVLÂM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER….

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE