Ahmet Takan yazısında “Çok değil, kısa bir süre önce sağlam bir kaynaktan duyduğum kulis haberini aktarma zamanı geldi; CHP’den çok iddialı bir isim DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ile görüşür. Görüşme de o isim Uysal’a CHP’den ayrılıp DP’nin başına geçmek istediğini söyler ve teklifini sunar. Uysal da kendisini nazik bir şekilde dinledikten sonra aynı nezaket çerçevesinde teklifi kesin bir dille reddeder. İsterse DP’ye katılabileceğini söyler. CHP’li isim de sade bir mebus olarak DP’ye katılmayacağını tek şartının genel başkanlık olduğunu yineler. Görüşme sona erer… Anlaşılan o ki; sonbahar CHP için epey serin olacak.” dedi. Ahmet Takan’ın “Koparsa sadece Muharrem İnce mi kopar?..” başlıklı yazısı şöyle: Allah’tan Muharrem İnce var!.. Sayesinde kısır iç siyaset gündemi biraz da olsa renklendi. Bayram günlerini az da olsa değişik bir konuya kafa yorarak geçirdik. Partisinin kongresinde arka sıralara atılan İnce, CHP’den kopacak mı kopmayacak mı?.. Koparsa yeni bir parti kurar mı kurmaz mı?.. Boş boş tartışıyorduk; Diyanet İşleri Başkanı kılıklı adam kılıcı hangi eline aldı?.. Hangi eliyle kime ne mesaj verdi?.. Korkuttu mu korkutmadı mı?.. Esasında az bir şey dış politikayı bilen, az bir şey izleyenler ve de içerdeki zulmü görenler kılıcın kime çekildiğini iyi bilir!.. Merkel’e, Putin’e, Trump’a, Macron’a, Katerina Sakellaropulu’ya, Suud’a çekilmediği besbelli. Kılıcı üzerimize üzerimize sallıyorlar!.. Özgürce düşünenlere,yazanlara.. Kral çıplak diyenlere… Biat etmeyenlere… Yüzde 100 kendilerinden olmayanlara… Yanlışı gösterip, doğruyu söyleyenlere… Andımızı okuyanlara… ATATÜRK’ü sevenlere… Cumhuriyeti, demokrasiyi savunanlara… Laikliğe ve tüm Cumhuriyet değerlerine yürekten bağlı olanlara… NE MUTLU TÜRK’ÜM diyenlere… Muharrem İnce, kapı arkalarından sessizliğini bozdu da gizli ajandanın rutininden biraz da olsa koptuk!.. CHP’den ayrılıp yeni bir parti kuracağı iddialarının ortaya çıkmasının ardından “Memleket için doğru olduğuna inandığım bir karar aldığımda kararımı açıklarım” diyen Muharrem İnce’nin konuyu yakın çevresi ile yaptığı görüşmelerde dile getirdiği iddia edilmiş. İnce’nin görüşmelerde, “Türkiye iyi yönetilmiyor. Memnun değilim. İktidar kötü ama muhalefetten de memnum değilim. Yeni bir Cumhuriyetçi toparlanma şart. Türkiye bu gidişe mahkum değil. 4-5 aylık bir süreçte birinci parti olacak bir hareket yaratılabilir” dediği öne sürülmüş… Muharrem İnce’nin bayram tatilini fırsat bilerek tabanının ve bazı çevrelerin nabzını tuttuğu açık. Uzun süredir siyasi kulislerde herkesin konuştuğu bir iddiayı da ben ekleyeyim; “Muharrem İnce DSP’nin başına geçecek”… Kulislerde, İnce’nin yeni bir parti kurma ve seçime yetiştirip hazırlama işinin çok çetin olacağı düşüncesinden hareketle DSP’nin başına geçmesine daha çok ihtimal veriliyor. Muharrem İnce, DSP’nin başına geçerse tutar mı?.. Kulislere yayılan iddialarını gerçekleştirebilir mi?.. Kahin değilim!.. Falcılık da işimiz değil. Siyasetin yakın gerçeklerine bakarak bir cevap vermeye çalışayım. Önce şu soruya cevap bulmak lazım; CHP en son yerel seçimlerde iktidarı devirecek koalisyon formülünü bulmuş iken seçmeni ve tabanı istikamet değiştirir mi?.. CHP seçmeni son yerel seçimlerde kurulan tüm tuzaklara rağmen istikamet değiştirmedi. Saray’ın açık desteği ile CHP’li Mustafa Sarıgül DSP’ye geçti, Şişli’den belediye başkanlığına adaylığını koydu. CHP’li Haydar Yılmaz da DSP’ye katıldı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday oldu. Ne oldu?.. Her iki ismin de DSP’ye katılımları öncesinde anketlerde gözüken oy oranları kayda değerdi. “DSP Truva atı” algısı kaybettirdi!.. CHP seçmeni ustalıkla kurulan tezgahı ustaca bozmasını bildi. Diğer bir soru.. Muharrem İnce, yeni bir parti kurar veya başka bir partinin başına geçerse Millet İttifakı nasıl etkilenir?.. Sadece tahmin yürüteceğim; Bildiğimiz siyasi tavırları ve çizgisiyle, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in bu topa gireceğini sanmıyorum. Uzak durmayı tercih edecektir. Siyasette inkar edilemez bir gerçek vardır; günün sonunda siyasetin matematiği konuşur. Ankara ve İstanbul’da çok açık görüldüğü üzere, İYİ Parti’nin içinde olacağı veya olmayacağı denklemlerde neyin ne olabileceğini Meral Akşener çok iyi görüyor. Akşener’in gördüklerini de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi görüyor!.. Millet İttifakı’nda İYİ Parti ve Meral Akşener’i en çok zora sokacak ve kopma noktasına getirecek şey, CHP kurultayından sonra tekrar çiğnenmeye başlayan “Kürt raporu” sakızıdır. Söz konusu rapor ile ilgili siyasi kulislere yayılan Norşinciler kokusu İYİ Parti’yi sürpriz bir noktaya getirebilir. Bilgiye dayalı değil izlenime dayanan bir tahminden de bahsedeyim. Günün birinde buram buram Norşinciler kokan CHP’den bir “Kürt raporu” çıkarsa ve de Meral Akşener “Artık biz yokuz” derse hiç şaşırmayın!.. Akşener, bugüne kadar HDP birlikteliği ve bölücülük temelli adı ne olursa olsun tüm raporlara tepkisini kamuoyu önünde açık seçik koydu. O yüzden de Akşener’i kimse günah keçisi ilan edemez. Peki böyle bir ihtimalde Akşener ne yapar?.. Yine sadece tahminim; çizgisini değiştirmeden İYİ Parti şemsiyesi altında Memleket İttifakı’nı olgunlaştırmaya bakar. O da olmazsa tek başına yoluna devam eder. CHP’de kıpırdanmalar sadece Muharrem İnce cephesinde mi yaşanıyor?.. Yoo!.. Çok değil, kısa bir süre önce sağlam bir kaynaktan duyduğum kulis haberini aktarma zamanı geldi; CHP’den çok iddialı bir isim DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ile görüşür. Görüşme de o isim Uysal’a CHP’den ayrılıp DP’nin başına geçmek istediğini söyler ve teklifini sunar. Uysal da kendisini nazik bir şekilde dinledikten sonra aynı nezaket çerçevesinde teklifi kesin bir dille reddeder. İsterse DP’ye katılabileceğini söyler. CHP’li isim de sade bir mebus olarak DP’ye katılmayacağını tek şartının genel başkanlık olduğunu yineler. Görüşme sona erer… Anlaşılan o ki; sonbahar CHP için epey serin olacak. Soru yine aynı!.. Ne olacak bu sosyal demokratların hali?.. – Ulu Tanrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.