Aydın'ın Kuşadası Körfezi açıklarında, perşembe günü sabah saatlerinde 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ünlü deprem profesörü Şener Üşümezsoy, yerin 7 km. derinliğinde gerçekleşen ve  Aydın, İzmir ve Muğla'da hissedilen depremin ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Yeniçağ'da yer alan habere göre, Prof. Şener Üşümezsoy, etkileri ağırlıklı olarak Selçuk ve Kuşadası'nda hissedilen depreme yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:

“Geçen sabah Kuşadası ve Selçuk'ta hissedilen 4.1'lik deprem oradaki kişilerin şiddetli hissetmesi nedeniyle "5'lik deprem olabilir" diye telefonla sordukları depremin konumu haritada görülmektedir.

Konumuna baktığımız zaman Yunanistan Eğriboz adasında olan depremin fay hattının Anadolu'daki devamı İkaria Sisam ve Kuşadası hattı boyunca giden iki elin orta parmakların birbirine doğru bükülmüş pozisyonda durduğunu belirtmiştik. Bir başka ifadeyle iki ayrı merkezden yay kolu, bükülen yayın iki ayrı yanı olarak Evia Adası, İkaria ve Sisam Adası bir hattın bükülmesiyle oluşmuş bir sistem ve bu anlamda bu fay kuşağında olan batıdaki ucu Evia'dayken doğudaki ucu Sisam kuzeyinde olan faydır.

Türkiye'de Anadolu'nun batıya doğru kayışı yaklaşık Doğu - Batı yönündeyken Ege'ye geldiği zaman Marmara Denizi'nden itibaren aniden güneybatıya doğru dönerek Batı Anadolu Marmara'dan itibaren rotasyona sebep olur. Bu rotasyonun ilk sonucu da Kuzey Anadolu Fayı Doğu - Batı gelirken birden bire Çınarcık'tan Esenköy'den Mudanya'ya ve Bandırma'dan Ege Denizi'ne Skiros fay kuşağına doğru uzanan bir hatta dönüşür. Buna paralel ikinci bir hat da Silivri çukurundan başlar Gaziköy'den geçerek Gökçeada'dan Yunanistan'a kadar uzanan bir yanal atımlı sistem olur. Bu Kuzey Anadolu Fayının Doğu-Batı gidişinden birden bire iki ayrı faya dönüşünü sonuçlandırır. Diğer taraftan ise gerek İzmir körfezi, Karaburun Foça körfezi ve Midilli körfezi dediğimiz hat saatin tersi yönünde dönmeyle açılan bir normal fay sistemi ortaya çıkar. Onun güneyinde yine bu yılda 50 mm kadar Batı Anadolu'nun güneybatıya doğru dönmesi sonucu Sisam ve İkeria da saatin tersi yönünde açıkça dönme belirginleşir. Bodrum yarımadasında bu dönüş Bodrum körfezinden Gökova körfezinden batıya doğru birden bire dönme hızıyla paralel olarak Karpathos çukuruna doğru ilerleyen bir dönüş yapar. Diğer taraftan ise Marmaris'in güneyinden gelen çukur Karpathos'un batısından gelen bir hat boyunca dönme yapar ve Doğu-Batı gidişli Girit'in hendeği Anadolu'ya gelirken Rodos Fethiye'de birden bire kuzeydoğuya doğru dönüş yapar. Bu kuzeydoğuya doğru yitim zonunun yer değiştirmesinin pozisyonunun arkasındaki gerçek yitim zonunun güneydoğuya doğru dönmesiyle Doğu-Batı gidişli çizginin güneybatıya doğru dönmesine sebep olur.

Ege'nin ve Batı Anadolu'nun Girit hendeğine doğru gittikçe saatin tersi yönünde dönmesiyle oluşan yapı Ege Denizi'nde baştan beri anlattığım parmaklarımızın açılması gibi saatin tersi yönünde dönerek parmaklarımızın olduğu kesimler adaları, parmakın arasındaki çukurlar ise körfezleri oluşturan bir yapı ortaya çıkmaktadır. Kuzeyde İzmir körfezi batıya doğru Karaburun bloğu saatin tersi yönünde dönerek İzmir körfezinin devamını oluşturan bir fay hattı ortaya çıkar. Narlıdere Karaburun fay hattı. Bunun kuzeye doğru döndüğü zaman kuzeyde bu sistemin yarattığı dönmeyle Midilli'nin güneyindeki güneye bakan bir fay sistemi gelir. Bu dönme sisteminin güneyindeki kuşağında Sakız ve İkeria saatin tersi yönünde dönerek önünde Kuşadası körfezini açar fakat bunun gerisinde olan kesimde adalar, on iki ada da bir blok oluşturur. Gökova körfezi ise Bodrum yarımadası ile Datça arasındaki açılma, Datça'nın Güneybatıya doğru dönmesiyle ortaya çıkan bir açılma kuşağı oluşur. Bu dönme sistemi körfezde Doğu-Batı gidişli Gökova birdenbire Kos'a doğru bir dönüş yapar. Bu Kos'la Datça arasındaki çukurluk bu dönmenin ürünü olarak gelişmiştir. Bunun çok belirgin olanı ise Karpathos çukuru olarak Girit'e kadar uzanmaktadır. Marmaris'in güneyinde ise Fethiyeden gelip tekrar Karpathos'a doğru döner ve en güneyde ise Rodos Fethiye sistemi yapar. Bunun nedeni kuzeye doğru dalan yitim zonunun zaman içinde güneye doğru yer değiştirmesi ve bu dar bir alandaki kesimin giderek genişlemesi yani Batı Anadolu'nun giderek genişlemesidir veya Ege'nin Batı kesiminin, Ege kıyılarının genişlemesidir. Bunun sebebi de yitim zonunun güneye doğru yer değiştirmesinden kaynaklanır. Bu yer değiştirme aynı şekilde yitim zonunun da bükülmesine sebep olur. Yukarıdaki haritalarımızı, depremselliği anlamak için bu olayları bu perspektifte görmemiz gerekir.

TEKTONİĞİN TEMELİ GİRİT HENDEĞİ

Bu durumda körfezlerin ve adaların Ege Denizi'ne doğru uzanımındaki tektoniğin temeli Girit hendeği olduğu ortaya çıkıyor. Bu boyutuyla Anadolu'nun Ege'nin genişlemesi Girit hendeğinin güneye doğru gerilemesinden kaynaklanıyor. Yoksa sadece Anadolu'nun batıya kaçmasıyla ilişkili bir olay değil. Bütün bu doğrultu atımlı tektoniği savunanlarla farkımızın sebebi, onların savunduğu Ege'nin genişlemesinin Batı Anadolu'nun Batıya doğru kaçması modelini yatmaktadır. Oysa ki Anadolu'nun batıya kaçması Marmara Denizi'ne geldiği zaman gerilemekte ve Batı Anadolu Biga yarımadasında saatin tersi yönünde dönerek fayın bir kolu güneye öbür kolu ise sıçrayarak Silivri'den Halkidiki'ye kadar giden iki ayrı kopuk kola dönmektedir. Bunu yaratan sebep dönmedir. Bu dönme ve Ege'de genişlemeye sebep olan olay da Girit hendeğinin güneye doğru kaçmasıdır. Yoksa Anadolu Erzincan'dan hatta Tebriz'den beri batıya doğru kaçmakta ama kaçtığı bölgede u tarzda Ege'deki gibi bir genişleme söz konusu olmayıp Ege'deki genişlemenin sebebi de Akdeniz'in Girit ve Anadolu'nun altına dalmasıdır. Bu dalmanın yaratığı hendeğin güneye doğru yer değiştirmesi Ege'nin Batı Anadolunun genişlemesine, rahatlamasına ve saatin tersi yönünde dönmesine sebep olmuştur.

Bu saatin tersi yönünde dönüşün güneybatı Anadolu'da en kuvvetli tektonik tezahürü Acıpayam fayından Denizli'den başlayarak kuzeye doğru ve daha sona batıya doğru dönen Gediz vadisi fayı ve Menderes vadisi fayı olmak üzere  bu boyutuyla bakıldığı zaman Batı Anadolu 1- Gediz'le Menderes arasındaki blok olarak batıya dönmekte, 2. blok ise Menderes vadisinin güneyinde kalan blok saatin tersi yönünde dönerek Gökova körfezinin açılmasına yol açar. Bunun güney sınırı ise Fethiye Rodos hattıdır.

GEÇEN SENE DE AYNI YERDE OLDU

Kuşadası'da olan bu deprem esas olarak geçen yaz Ağustos'ta Kuşadası körfezi kuzeyinde olan fay hattında oluşmuştur. Yani onlar için geçerli Gümüldür Kuşadası depremleri için vurguladığımız olay bu deprem için de geçerlidir. Sisam fayının üstündeki blok içinde olan gerilme faylarıdır. Bunun kuzeydeki devamı ise aynı noktada benzer bir şekilde bu fay hattına paralel olarak uzanan Buca depremini oluşturan fay hattıdır. Bunlar İzmir bloğu, Kuşadası körfezi ve İzmir bloğundaki çöküntü alanlarını oluşturmaktadır. Atım miktarı Kuşadası'nda daha yüksek olduğu için bölge morfolojik olarak çökmektedir ama tümü aynı jeolojik blok üzerinde yani Sisam depremi fay düzleminin üstündeki blokta yer alan ve bu fay düzlemine doğru uzanan onun antitetik açılma faylarıdır. Bunların enerjisi esas olarak Sisam depreminde açığa çıkan enerjinin bu faylardaki tetiklemesi ve bu faylara stres aktarmasıyla ilişkilidir.

Yunan karasının güneybatıya doğru uzanan saat yönünde dönen adaları Volos körfezi Evia adaları, Evia yani Eğriboz adasıdır. Bunun simetriği ise Kuşadası körfezi Sisam ve İkeria adasıdır ve şekilde görüldüğü gibi bu iki kuşak arasında sağ yönlü yanal atımlı bir fay sistemiyle ayrılmıştır. Anadolu saatin tersi yönünde dönerken Adaların ayrılması sürecinde sol yönlü yırtılmalarla Kuşadası körfezi batıya doğru genişlemektedir. Ege Denizi'ne doğru genişleyerek derinleşmektedir. Evia körfezi sağ  yönlü bir hareketle bir daralma göstermektedir ve bu daralma nedeniyle de hemen kuzeyindeki Skopolies adalarının yanal atımlı faylarla kırılması sonrası aradaki Volos körfezi kapanmaktadır.

Yunan karası ve onun parmak şeklinde uzanan adalarını saat yönünde dönmesi nedeniyle kıtaya, karaya doğru körfezler daralmakta Ege'ye doğru açılma sağ yönlü olarak genişlememektedir. Bunun tam zıttı Anadolu'nun parmakları şeklinde ada olarak Sisam ve İkeria batıya doğru genişlerken sol yönlü yırtılmalarla genişlemekte ve bu sol yönlü yırtılmalarla genişlediği için hareket Ege'ye doğru büyürken karaya doğru körfezler daralmaktadır. İzmir körfezi, Kuşadası körfezi sürekli daralarak karada vadilere doğru geçmektedir. Gediz vadisi, Küçük Menderes vadisi gibi.

Kuşadası depremleri ile Yunanistan Eğriboz çukuru depremleri simetrik bir fayın depremleridir.

Geçen ay Yunanistan'da 4.6 ve 5.2'lik depremler Yunanistan Sismoloji Dairesini korkuttu. Ayni fay üzerinde olan bu depremlerin büyük bir deprem yaratabileceği korkusuyla o günlerin geçmesini beklediler. O faylar üzerine takip ettiğimiz zaman bu fay hattı Yunanistan karasının saat yönünde dönmesiyle bir elin parmakları gibi güneydoğuya uzanan Ege Denizi fay hattıdır. Bunun devamında ise kesik kesik olarak fay hattı Anadolu'ya doğru İkeria Samos ve Kuşadası körfezinde saatin tersi yönünde dönmeyle oluşmuş bir yapıyla karşımıza bir yay şeklindeki bir fay hattı çıkar. Haritada gördüğümüz gibi. Bu yay fay hattının bir ucu Kuşadası'nda körfezdeyken, Ege'ye doğru güneybatıya dönmesi sürecinde Sisam ve İkeria dönerek güneybatıya doğru bir yol oluşturur. Bunun tersi yönünde ise Yunanistan'ın saat yönünde dönmesiyle güneydoğuya doğru bir bükülme gösterir ve aslında bir fayın bu rotasyon nedeniyle bükülerek yay şeklini almış konumudur. Bu anlamda Sisam'daki depremler ve Eğriboz adasındaki depremler aynı kuşağın depremleridir. Geçen ay Eğriboz'da olan depremler sonrası Sisam çukurunun kuzeyinde olan depremin olması ilginçtir.

Sisam fayının kırılmasıyla kuzeydoğuya doğru eğimli olarak kırılan fay düzlemi üstündeki Kuşadası ve İzmir bloğu içinde 2020 Sisam depreminin boşalarak yarattığı stresin bu faylara yüklenmesiyle Kuşadası ve Gümüldür fayında geçen yıl depremler olmuştur hatta İzmir'de de Buca'da olan deprem bu fay sistemi içindedir. Bu sistem ile Eğriboz adası ve Yunanistan'daki devamında geçen yıl olan depremler aynı bir simetriği yansıtmaktadır.

Anadolu'nun saatin tersi yönünde Ege kıyılarında bir parmağın açılması şeklinde parmaklarımız güneybatıya doğru uzanan adaları temsil edilmektedir ve onlar arasında koylar gelişir. Kuşadası körfezi bu yapıda oluşmuştur. Bunun batıdaki devamı ise Yunanistan'ın saat yönünde dönmesiyle Evia adası önündeki çukurlar açılır ve bu anlamda baktığımız zaman Anadolu'yla Yunanistan'ın sınırının jeolojik sınırlarının bu yayın ortasından geçtiğini  gösterir. Daha basit bir ifadeyle bu adaların oluşturduğu Ege'deki yay tam ortasından ok atılabilir. Nasıl ki ok yayın en gerilediği noktasından atılıyorsa burada da yayın ortasından geçen ok aslında Anadolu kıtası ve Yunanistan kıtasının Ege'deki sınırını belirlemektedir."

Editör: Yadigar Hanım