Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle, Minyatür Park’ta bir kahvaltı programı gerçekleştirdi. Başkan Dr. Erhan Erol basın mensuplarıyla buluştuğu toplantıda “Lütfen bizlere karşı bugün de yarın da eleştirinizi samimiyetle yapın.” dedi. Miniatürk’ün yan tarafındaki Beltur tesislerinde düzenlenen programa; DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol, İl Yönetim Kurulu üyeleri, ilçe başkanları, ilçe Yönetim Kurulu üyeleri ve İstanbul’un 39 ilçesinde görev yapan gazeteciler katıldı. Organizasyonda gazetecilerle yakından ilgilenen İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol, bütün gazetecilerin tek tek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. Program açılışını DEVA Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Nur Altınok yaptı.10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle düzenlenen programa katılım sağlayan gazetecilere teşekkür eden Altıok, bu anlamlı günün gazeteci haklarının ilk kez güvence altına alındığı 1961 yılından bu yana çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlattı. Altınok, şunları söyledi: “Gönlümüz bu anlamlı günün, gerçek bir kutlama olmasından yana. Ancak günümüz Türkiye şartlarında bu mümkün değil. Basının tam anlamıyla özgür olduğu, kalemlerin satın alınamadığı, gerçekleri yazdığı için hiçbir basın mensubunun tutuklanmadığı, hapse atılmadığı bir Türkiye’de, bu güzel günü bir bayram havasında kutlayacağımıza inanıyoruz. Hayalimizdeki Türkiye için DEVA Partisi olarak çok çalışıyoruz. Çalışmalarımızı halka anlatan, haberlerimizi veren, iktidarın baskısından korkmayan basın kuruluşlarına ve siz değerli basın mensuplarına gönülden teşekkür etmek istiyoruz. Her türlü sorun ve engellemelere rağmen görev yapmaya çalışan bütün gazetecilerimizin, basın mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun. Bizlerle birlikte olduğunuz için tekrar çok teşekkür ediyorum.” "İfade özgürlüklerini kullanabileceği bir Türkiye umuduyla" Altınok’un ardından konuşan DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol, gazetecilerin gününü kutlayarak, basın özgürlüğünün önemine değindi. Erol, “Kamuoyunun vicdanını temsil eden, ilkeli ve dürüst yayıncılık prensiplerinden ödün vermeyen, tüm zorluklara rağmen her koşulda kamuoyunu aydınlatmak için büyük bir özveriyle çalışan basın mensuplarımıza gönülden teşekkür ediyorum, basınımızın temsilcilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum. Bu düşüncelerle, mesleğin gerektirdiği etik ve ahlak kuralları doğrultusunda görevlerini özveriyle yerine getiren, hem sosyal haklarını hem de ifade özgürlüklerini kullanabileceği bir Türkiye umuduyla, halkın haber alma hakkı için gecesini gündüzüne katan siz değerli basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü‘nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. ” Dedi. "Biz ülkenin artık böyle yönetilmesini istemiyoruz." Nezaket çerçevesinde herkesin yanlışları söyleyebilmesi gerektiğini belirten Erol, şöyle konuştu: “Hukuka, kurallara bire bir bağlı olarak çalışabilirsiniz ama şeffaf değilseniz bu tam manasıyla anlaşılmaz ve desteklenmez. Yönetimin şeffaf olması demek bir ülkede medyanın güçlü olması demek ve yönetenlerin medyaya karşı bu şeffaflıkları sergilemesi demek. Türkiye’nin güzel yarınları için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bu mücadelenin kazananı toplumun tamamıdır. Bir kesim değildir. Toplumu yöneten, toplumda aktif olan, kanaat önderi olan herkesin mutlu olacağı çözümler için birlikte mücadele edeceğiz. Lütfen bizlere karşı bugün de yarın da eleştirinizi samimiyetle yapın. Türkiye’nin bu duruma nasıl geldiğini birazcık araştırdığımızda yönetenlerin etrafında yanlışları söyleyemeyenlerin, yönetenlerin de eleştirilere bu kadar kapalı olmasının vurgusu var. Biz ülkenin artık böyle yönetilmesini istemiyoruz. Nezaket çerçevesinde herkes gördüğü yanlışlığı açıkça, rahatlıkla yönetenlere söyleyebilmeli. Burada da en büyük görev değerli basın mensupları sizlere düşüyor. Türkiye’nin güzel yarınlarında yine bugün burada olduğumuz gibi bir arada olmak için çok çalışacağız ve o güzelliği hep birlikte yaşayacağız. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nüzü bir kez daha kutluyorum." DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Erhan Erol ve DEVA Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Nur Altınok, program sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'DEVRİM KANUNLARI, ANA DİLDE EĞİTİM VE TÜRKLÜK' Türkiye’nin demokrasi adına tarif edilmeyecek olaylara tanıklık ettiği zor günlerden geçtiğini ifade eden Erol, gazetecilerin Genel Başkanları Ali Babacan’ın tartışmalara yol açan “Devrim Kanunları”, “Ana dilde eğitim” ve “Türklük” ifadeleriyle ilgili sorularına cevap verdi. "Bu ülkede tartışılmayacak tek şey Mustafa Kemal Atatürk ve yaptıklarıdır" Öncelikle kendisi için Mustafa Kemal Atatürk’ün tartışılmaz olduğunu, bu ülkede tartışılmayacak tek şeyin de Mustafa Kemal Atatürk ve yaptıkları olduğunun altını çizen Erol, “Örneğin Kurtuluş Savaşı çok önemli ama benim için devrim yasaları çok daha değerli. Devrim yasalarının ana felsefesinin bozulmasına yönelik adımları önce ben kabul etmem. Bu ülkede kadına bakış açısı, eğitim, inanc ve inanç kurullarının çizgileri devrim yasalarında çok net belirlenmiştir. Bunlar bizim kazanımlarımızdır ve bu kazanımlarımızı kaybedersek çok şey kaybederiz” dedi. Bu ülkenin geçmişinde bir çok insanın samimiyetle taşıdığı değerlerin nasıl suistimal edildiğini gördüklerini söyleyen Erol, “Dinden bahsedenlerin dine, ‘Vatan millet’ diyenlerin vatana ve millete nasıl zarar verdiğini gördük. Atatürkçülük adına nasıl yanlışlar yapıldığını da gördük. Bu ülkede tartışılmayacak tek şey Atatürk ve yaptıklarıdır. Bu ülkede yaşayıp Atatürk’e saygı duymamak çok büyük bir yetersizliktir. Bu ülkenin bağımsızlığının sebebi Atatürktür. Benim için M. Kemal Atatürk ve Devrimler çok değerlidir ancak inanıyorum ki; bu gün Atatürk’de yaşasaydı belki bazı şeyleri kendi içinde uyarlayıp değiştirebilir, tartışabilirdi” ifadelerini kullandı. Örnek olarak da ‘Halkçılık’ ve ‘Devletçilik’ konularının tartışılabilir olduğunu belirten Erol, “Zaten yıllardır ülkeyi yönetenlerin devletçiliği kalmadı. Biz inançları ve yaşam tarzlarını başkalarını rahatsız etmediği sürece kabul ediyoruz. Farklılıkların ülkeyi zenginleştireceğine, anti demokratik uygulamaların ise parçayacağına inanıyoruz. Bu ülkenin ortak değerleri var ve herkesin bunlara saygılı olması gerekir.” diyerek devam etti. "Bu ülkede yasakların mücadelesi var” Anadil eğitimi verilmesi yerine eğitimin anadilde yapılmasını savunan Babacan’ın sözleriyle ilgili de konuşan Erol, ülkemizde İngilizce, Almanca ve Fransızca bir çok okul olduğunu belirterek, “İnsanların kendi dilinde eğitim alma hakkını serbest bırakın bakalım kim ne kadar sahip olacak. Sanki milyonlarca insan ana dilde eğitim talebinde bulunacak. Böyle bir şey olmayacak. Bu ülkede yasakların mücadelesi var” dedi. "Türk vatandaşlığını kabul eden Türk Vatandaşı olur, Türk olmaz" Her kesin Türkiye’de yaşamaktan gurur duyduğu bir ülke hayal ettiklerini de sözlerine ekleyen Erol, DEVA Partisi olarak açıklanan Anayasa maddeleriyle ilgili düzenlemede yer alan Türklük önerisinin de yanlış anlaşıldığını belirterek şöyle devam etti. “Anayasa’da ’Türk vatandaşlığına geçen herkes Türktür’ ifadeleri yer alıyor. Bir İngiliz Türk vatandaşlığına geçince Türk Vatandaşı olur Türk olmaz. Bir Fransız Türk vatandaşlığına geçince Türk olmaz. Aynı şekilde bir Türk vatandaşı İngiliz vatandaşlığına geçince İngiliz olmaz. Biz bunu söylüyoruz. Bu ibare oturmuyor diyoruz. Türk vatandaşlığını kabul eden Türk Vatandaşı olur, Türk olmaz. Peki o vatandaş ‘Ben Türküm’ diyor mu? demiyor zaten. Çok geniş ve uygulanmayan Anayasalar yapabilirsiniz ama asıl olan, kısa, öz, anlaşılır ve uygulanabilir bir Anayasadır. Ben Türküm ve Türk olmaktan gurur duyuyorum. İstiyorum ki bu ülkede yaşayan herkes Türk olmakla gurur duysun” "Bizim ittifak masamızda HDP yok" HDP ile ilgili düşünceleri ve 6’lı masanın Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı göstermesi durumda HDP’nin destek vermeyeceğini açıklamasıyla ilgili düşünceleri de sorulan DEVA Partisi İl Başkanı Dr. Erhan Erol, “HDP’nin ne dediği bizi ilgilendirmez, biz sonuna kadar Mansur Yavaş’ın arkasında oluruz. HDP’de mecliste bir partidir ve her parti ile olduğu gibi HDP’yle de muhatap oluruz. Biz HDP ile PKK’yı birbirinden ayrı düşünüyoruz öylede olmasını istiyoruz. HDP milyonlarca seçmenin iradesiyle seçilmiş bir partidir ancak bizim ittifak masamızda HDP yok. İttifak masasındaki 6 parti bellidir. İnsanlar zaman zaman rakiplerinin de fikirlerine doğru diyebilmelidir. Şeytan zaman zaman kutsal kitaplardan ayetler okur. Söyleyenin şeytan olduğu ile söylediğinin Allah kelamı olduğu karıştırılmasın. Şeytan kutsal kitaptan ayet okudu diye, kutsal kitabın kutsallığı, şeytanın da şeytanlığı gitmez. Biz en zıt partinin bile doğru söylediği şeye doğru deriz. Bu onları desteklediğimiz anlamına gelmez” dedi. "Ekrem Başkanı’nın arkasındayız" İstanbul İl Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün ceza ve siyasi yasağı da doru bulmadıklarını söyleyen Erol, “Halkın oylarıyla seçilen insanların ancak yine insanların seçimiyle görevlerini bırakmasını savunuyoruz. Yasal suçları varsa hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ama her kesin ve her vicdanın kabul edebileceği bir karar olması gerektiğine inanıyorum. Alınan kararı doğru bulmuyoruz. Ekrem Başkanı’nın arkasındayız.Vicdanı olan herkesin de Ekrem Başkana sahip çıkması gerektiğine inanıyorum Buna sahip çıkılmazsa ülkenin çok daha kötü duruma gideceğine inanıyorum” diyerek açıkladı. "Mesele masanın göstereceği ortak adaydır” 6’lı Masanın bileşeni Genel Başkanlarının bir araya geldiği gibi, İstanbul İl Başkanları olarak da zaman zaman bir araya geldiklerini ifade eden Deva Partisi İl Başkanı Dr. Erhan Erol, gönüllerinde yatan Cumhurbaşkanı adayının genel başkanları Ali Babacan olduğunu ve 6’lı masa olarak ortak aday çıkması konusunda sonuna kadar çalışacaklarını belirterek, “Eğer masa ortak aday çıkarmazsa her partinin genel başkanı partisinin Cumhurbaşkanı adayıdır. 6’lı masayı bu güne kadar sergilediği tavır, attığı ortak adımlar ve seçim öncesi kurulması anlamında çok değerli buluyoruz. Mesele masanın göstereceği ortak adaydır” diyerek, programa katılan tüm gazetecilere teşekkür etti.