Kişisel gizlilik, gelişen teknolojiyle birlikte endişe verici bir konu olmaya başladı. Artık sadece tatil için gidilen oteller, kiralanan konutları değil, kendi evimiz bile risk gizli kamera tehtidi altında olabiliyor.
Hayatımızı biz farkında olmadan kayda alabilen, hatta röntgencilik, şantaj gibi olayları karşımıza çıkarabilen bu gizli kameraları birkaç adımda bulmanızı sağlayacak teknikleri sizin için WikiHow'dan derledik.
1. Gizli kameralara nerelere gizlenebilirler?
En önemli soru da zaten bu. Bir kalemin ucu kadar küçük delikler pek de masum olmayabilirler. Bu durumda onları gizlemek son derece kolay olur. Genel olarak tavanlarda bulunan yangın dedektörleri, elektrik prizleri, güç kaynakları, gece lambaları, kitaplar ve kitaplıklar, DVD kutuları, raflar, duvarlardaki küçük delikler, resim çerçeveleri, duvar ve masa saatleri, varsa peluş oyuncaklar ya da duvar bibloları, masa lambaları ve avizeler gizli kameralar için çok ideal ortamlardır.
2. Gizli kameraların en görünür kısımları nereleridir?
Adı üzerinde ne kadar da gizlenmiş olsa aradığınız şey bir kamera, bu nedenle lens sensörü ya da objektifi her zaman açıkta kalmak zorundadır. Bulunduğunuz ortamdaki en iyi görüntüleri alabilecek noktaları, üç boyut olarak düşünün. Kamerayı yerleştiren kişinin de bunu yaptığını unutmayın.
Odaların tavan köşeleri, avizeler ya da varsa dolap ve kitaplıklar en ideal noktalar arasında. Her yere baktığınızdan emin olun. Unutmayın ne kadar küçükte olsa aradığınız şey bir kamera lensi.
3. En büyük tehlike gömülü gizli kameralardır:
Eğer bulunduğunuz ortamda ayna, cam çerçeve ya da şeffaflık sağlayan bir unsur varsa gizli kameralar, ardına gömülü olarak yerleştirilmiş olabilirler. Bu onların görüş açısını daraltsa da eğer uygun yerse, rahatlıkla gözlem yapabilir. Ayrıca gömülü kameraların önlerinde cam ya da sırsız ayna bulunduğu için lenslerinin önüne delik açmanız gerekmez.
4. Gizli kameralar, aslında kendilerini belli edebilirler:
Eğer aramanızı belli bir bölgeye daralttıysanız, orada gizli bir kamera olup olmadığını anlamak için ışıkları tamamen kapatın. Eğer kamerayı kuran kişiler işten pek anlamıyorlarsa, kırmızı ya da yeşil led ışıklar görmeniz mümkün olacaktır. Eğer ışık göremiyorsanız, elbette kameranın kesin olarak bulunmadığını söyleyemezsiniz. Bu nedenle sonraki adıma geçin.
5. Telefonunuzun kamerası gözünüz olsun:
Akıllı telefonlarımızdaki kameralar, insan gözünün göremediği infrared (kızılötesi) ışıkları görebilirler. Bunu basit bir şekilde evinizdeki herhangi bir uzaktan kumandayla test edebilirsiniz. Kameranızı açın, kumandaların uçlarında yer alan ledlere doğrultun ve herhangi bir tuşa basın. Bu sırada kumandadan çıkan sinyalin telefonunuz ekranında görüldüğüne şahit olacaksınız.
Eğer şüphelendiğiniz kamera uzaktan kontrol ediliyorsa, üzerinde yer alan verici ve alıcılar, aynı kızılötesi sensörlere sahip olurlar. Yine ne kadar karanlık bir ortamdaysanız, bu ışıkları kamera ile görmeniz o kadar kolaylaşacaktır. Eğer yeterli gelmediyse sonraki adıma geçin.
6. Kendi kamera dedektörünüzü yapın:
Normalde kamera dedektörlerini piyasada yüksek fiyatlara satın alabilirsiniz, ancak bu bedelleri ödemek istemiyorsanız, basite kaçabilirsiniz. Bunun için bir adet el feneri ve boş bir kağıt havlu rulosu yeterli olacaktır. Sırasıyla şunları yapın:
Odaki tüm ışıkları kapatın, dışarıdan da ışık gelmemesini sağlayın.
Kağıt havlu rulosunu bir gözünüze tutup, diğer gözünüzü kapatın.
Kapalı olan gözünüzün önüde ve rulonun yanına el fenerini getirin.
Bulunduğunuz ortamı taramaya başlayın.
Bu yöntem çok garanti olmasa da size mevcut kamera donanımını daha kolay görmeniz için fırsat tanıyacaktır.
7. Cep telefonuyla sinyal arayın: Cep telefonunuzu çıkartıp bir arama gerçekleştirin, aradığınız kişinin sessiz olmasını sağlayıp, görüşmeyi hoparlöre verin. Çok geçerli bir yöntem olmasa da eğer kameranız kablosuzsa sinyal iletmek zorundadır. Herhangi bir hoparlör yanında cep telefonunuz çaldığı zaman oluşan ritmik cızırtı şeklindeki parazit, kameraya yaklaştığınızda cihazınızın hoparlöründen de duyulabilir.
