KARABÜK'te, Filyos Çayı’nda cansız bedeni bulunan Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (17) ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, 3 kez serbest kalıp 4’üncü kez sevk edildiği mahkemece tutuklanan Dursun Acar'ın avukatı Yusuf Çolak, tutuklama kararının iptali için Karabük Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz dilekçesi verdi. Avukat Yusuf Çolak, "Müvekkilimiz Dina'yı daha önce herhangi bir şekilde tanımıyordu. Dolayısıyla Dina'ya zarar vereceği herhangi bir delil de dosyada yoktur. Müvekkilimin suçu işlemiş gibi kamuoyuna yansımasını kabul etmiyoruz. Soruşturmanın derinleştirilerek, Dina'ya herhangi bir müdahale edilmişse ölümüne sebep olan kişilerin yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Filyos Çayı'nda 26 Mart'ta cansız bedeni bulundu. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Dinabongho'nun ölümüyle ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3'ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alındı. Şüphelilerden 5'i savcılık ifadesinin ardından, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dina'nın ölümünden önce otomobiline bindiği Dursun Acar da geçtiğimiz hafta içinde 3 kez gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği savcılık tarafından tutuklama talebiyle 3 kez mahkemeye sevk edilen Dursun Acar mahkeme tarafından 3'ünde de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 4'üncü kez gözaltına alınıp mahkemeye sevk edilen Dursun Acar, kuvvetli suç şüphesi sebebiyle dün tutuklanarak cezaevine gönderildi.
AVUKATI İTİRAZ ETTİ
Dursun Acar'ın avukatı Yusuf Çolak, mahkemenin vermiş olduğu tutuklama kararına itiraz etti. Çolak, itiraz dilekçesini adliyeye gelerek Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Çolak, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Avukat Yusuf Çolak, "Gabon uyruklu Dina isimli kişinin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında müvekkilimiz 4'üncü kez çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. Bu tutuklama kararının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle itiraz ettik az önce. Biz soruşturmanın bazı hususlara ayrıntı verilerek odaklanılması gerektiğini ve soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki müvekkilimiz dolaşarak veya tesadüfen Gabon uyruklu Dina ile karşılaşmıştır. Yardım maksadıyla arabasına alarak hastaneye götürmeye çalışmıştır. Müvekkilimle karşılaşmadan önce birilerinden kaçtığı kamuoyuna yansıyan görüntülerden anlaşılıyor. Dolayısıyla daha öncesinden birilerinden korktuğu veya korkutulduğu veya herhangi bir şeye zorla sevk edildiğini anlıyoruz buradan." ifadelerini kullandı.
DİNA'NIN 4-5 KİŞİ TARAFINDAN EVDE ZORLA TUTULDUĞU İDDİASI
Dina'nın tanık beyanlarına göre evinde 4-5 kişi tarafından zorla tutulduğunu iddia eden avukat Çolak, "Daha sonra soruşturma aşamasında verilen tanık beyanlarında Dina'nın 4-5 kişi tarafından  evinden çıkarılmaması için tutulduğunu ve tanık olarak ifade veren kişinin 'polis çağırdım' diyerek ifade vermesi üzerine salıverildiğini ve bunun üzerine Dina'nın ayakkabı dahi giymeyen sokağa canını zor kurtarırcasına kaçtığını biliyoruz. Dolayısıyla soruşturmanın bu aşamada o yönde derinleştirilmesi kanaatindeyiz. Çünkü müvekkilimizin yardım etme kastı harici herhangi bir niyeti yoktur. Soruşturmanın tamamında müvekkilimizin vermiş olduğu ifadelerin tümünde ayrıntılı bir şekilde beyanlarda bulunmuştur. Müvekkilimize herhangi bir suçlama yapılması mümkün değildir. Dina'nın annesine 'Beni burada öldürecekler, Sakarya Üniversitesi'ne geçmek istiyorum' şeklinde ses kaydı attığını biliyoruz. Bu ses kaydından anlaşıldığı üzere birileri Dina'yı tehdit etmektedir. Bu tehdit eden kişilerin kim olduğu araştırılmalıdır, bulunmalıdır ve yargı önüne çıkarılmalıdır. Yine Dina'yı eve kapatan dışarı çıkmasını engelleyen kişilerin kim olduğu tespit edilmelidir. Bu hususların Dina'nın ölümüyle doğrudan ilişkili olduğunu düşünmekteyiz. Dolayısıyla soruşturmanın genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
'DİNA'YI DAHA ÖNCE HERHANGİ BİR ŞEKİLDE TANIMIYORDU'
Avukat Çolak, soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiğini belirterek, "Müvekkilimiz Dina'yı daha önce herhangi bir şekilde tanımıyordu. Dolayısıyla Dina'ya zarar vereceği herhangi bir delil de dosyada yoktur. Müvekkilimin suçu işlemiş gibi kamuoyuna yansımasını kabul etmiyoruz. Soruşturmanın derinleştirilerek gerçekten Dina'ya herhangi bir müdahale edilmişse ölümüne sebep olan kişilerin yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu hususa ilişkin dilekçelerimizi başsavcılığa ilettik" dedi.
NEDEN GERİ DÖNDÜĞÜ SORULDU
Çolak, gazetecilerin, Dursun Acar'ın Dina'yı indirdikten sonra bir süre uzaklaşıp ardından aynı istikamete doğru geri dönmesiyle ilgili soruya ise şöyle cevap verdi:
"Müvekkilimiz Dina indikten sonra dere kenarına çok kısa süreliğine yine Dina'nın aniden müvekkilimizin arabasından inmesiyle, başına bir şey gelmemesi için endişe duyduğundan dolayı Dina'yı tekrar geri görebilme ümidiyle hareket etmiştir. Biz güvenlik kameraları ortaya çıkmadan önce de Karabük-Safranbolu yolu üzerinde Dina'nın arabadan indiğini, müvekkilimizin durduğunu ve herhangi bir şekilde müdahale etmediğini söylemiştik. Ortaya çıkan kamera görüntüleri de aslında bunu destekler niteliktedir. Müvekkilimizin ifadelerinde herhangi bir çelişki yoktur. Yöre halkı genel olarak 155 hattı yerine tanıdığı polis varsa bununla irtibata geçtiğini biliyoruz. Daha önce de bu tarz ihbarlar oluyordu. Müvekkilim de olayla ilgili tanıdığı bir polis memurunu aramıştır. Polis de müsait olmadığı için telefonu meşgule atmıştır. Bu son derece normaldir. Buradan şunu anlıyoruz. Müvekkilimiz polise durumu ihbar etmeye çalışmış ve o niyetle hareket etmiştir."
 

Kaynak: dha