Başörtüsü eylemleriyle dünya gündeminde büyük yankı uyandıran İran'da örtünme kurallarına ilişkin yeni bir adımın hazırlığı yapılıyor. İdam cezaları ve cezaevlerindeki açlık grevlerinin peş peşe geldiği İran'da, rejim içindeki reformcu kanadın yayını organı Sharg Daily gazetesi, ülkede yargı erkinin başörtüsü ve irşad devriyesine ilişkin yeni bir yasa tasarısını meclise sunduğunu yazdı.

Sharg Daily'ye göre, eski yasada köklü değişiklikler yer alırken, başörtüsünün yarıya kadar takılmasının (kötü hicaplılık) suç olmaktan çıkarılması, suçu yalnızca hiç başörtü takılmamasının (hicapsızlık) oluşturması bekleniyor. Tasarıda ayrıca, "ahlak polisi" olarak da bilinen irşad devriyesi ve benzeri kurumların kaldırılması önerisi yer alıyor. İrşad devriyesi, 13 Eylül 2022'de, Mahsa Amini'yi örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına almış, hastaneye kaldırılan Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, rejim karşıtı protestoların fitilini ateşlemişti. 

Öte yandan dini lider Ali Hamaney önceki gün Tahran'da örtünme kurallarına ilişkin bir gevşemenin sinyallerini vermiş, başörtüsünün dini bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, "Ancak kurala tam olarak uymayanlar asla dinsizlik ve devrim karşıtlığıyla suçlanmamalıdır. Onlar bizim öz kızlarımızdır" ifadelerini kullanmıştı.

İRŞAD DEVRİYESİ İNSANLARI KARAKOLA GÖTÜREMEYECEK

İran'daki bu gelişmenin getireceği yenilikleri değerlendiren İran Uzmanı Arif Keskin, tasarının kabul edilmesi durumunda İrşad devriyesinin örtünme kuralları nedeniyle insanları alıp karakola götürerek, orada propaganda ve ikna çalışmaları yapamayacağını, kötü hicaplılar değil, hicapsızlara bunun yerine farklı cezalar öngörüldüğünü söyledi.

Yeni yaptırımların, para cezası ve yurtdışına çıkış yasağı olarak belirlenebileceğini söyleyen Keskin, bu kişilerin istihdamda sorun yaşama olasılıklarına ve bazı devlet hizmetlerinden yararlanamayabileceklerini ifade etti. Keskin, "İrşad devriyesi tarafından bir kadının gözaltına alınıp götürülmesi, taciz, tecavüz, farklı vakalar, bunlar ciddi sorundu. En azından bunların ortadan kalkması kadınların hayatı için önemli. Ama bu baskı farklı biçimlerde devam edecek." diye konuştu.

Keskin şunları söyledi:

"Yasa tasarısı, kişiler dışında iş yerlerini de kapsıyor. Buna göre başörtüsü kurallarına uymayan iş yeri sahipleri için gözaltı veya hapis öngörülmüyor.

Protestoların şiddetlenmesinin ardından üzerinde çalışılmaya başlanan tasarının meclisten geçmesi mücadeleyi durdurmayacaktır. Bu yalnızca caddelerde rahat dolaşıp dolaşmayacakları ile ilgili bir kazanım. Meclisten geçerse kadınlar kamusal alanda biraz daha rahat olurlar ama bununla da yetinmeyecekler."

İranlı kadınlar, katı kurallar devam etmesine karşın protestoların başlamasından bu yana zaten başörtüsüz veya yarı örtülü olarak dışarı çıkıyor. Ancak bu kazanımın bir yasa olarak meclisten geçmesi durumunda kadınlar toplum içinde kendilerini biraz daha güvende hissedebilir.

Editör: Yadigar Hanım