Bu tepkilerden biri de Azerbaycan’dan geldi. Yeni TV’ye açıklamalarda bulunan “Demokrasi ve İnsan Hakları Komite” başkanı Cingiz Qenizade ABD devlet başkanı tarafından kullanılan “soykırım” ifadesine sert tepki gösterdi. Program sunucusunun, “Siz olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Kanizade şu ifadeleri kullandı.

“Aslında bu konu ile ilgili konuşurken ilk önce olayın yaşandığı tarihe gitmek ve o zamanlarda neler olduğunu öğrenmek lazım. Özellikle de Ermenilerin ve Ermeni taraftarlarının bu konuda söyledikleri tarihi gerçeklere dayanmalıdır. Lakin onlar tarihi gerçekleri tahrif ediyorlar. Türkiye ise 2005 yılında konu ile ilgili arşivlerin açılmasını ve uluslararası komisyonlar kurularak olayın tarihsel ve bilimsel yönden incelenmesini istedi.Lakin şimdiye kadar ne Ermenistan ne de onların uluslararası destekçileri buna yanaşmadı. Onlar sadece siyasi oyunlar peşindeler.

Peki, gerçekte neler oldu?

Malum olduğu gibi artık 1913 yılında Anadolu’da Ermeniler silahlanmaya başladılar. Bu silahlı Ermeniler ise Çarlık Rusya ile işbirliği içerisinde idiler. Bu Ermeniler Çarlık Rusya’nın istekleri doğrultusunda çalışıyorlardı. Artık 1914 yılında Ermeni terör teşkilatları kendi vatandaşlarına karşı saldırıları başlattılar. Onların ilk amaçları devlete karşı ayaklanmak, işgalci İngilizlere yardımcı olmak ve büyük Ermenistan hülyalarını gerçekleştirmek idi. Bu yönde Çarlık Rusya da onlara destek oldu. Bu terör teşkilatları ilk önce devletin yöneticilerine karşı terör eylemlerinde bulunmaya, Türk ve Müslümanlara karşı soykırımlar yapmaya ve insanları devlete karşı ayaklandırmaya başladılar.

Erzurum, Kars, Van, Bitlis, Muş, Sivas, Ankara gibi şehir, kasaba ve köylerde ayaklanmalar ve katliamlar başlattılar. O dönemlerde artık 15 binden fazla silahlanmış Ermeni teröristler bu soykırımları gerçekleştiriyordu. Bunlara ilaveten, Ermeni terör teşkilatları 15 binden fazla terörist ise Kafkaslara gönderildi. Onlar da orada soykırım yapmağa başladılar. Önemli olan bir diğer husus ise Avrupa ve Amerika’dan bile Ermenilere silahların gelmesi idi. İşte böyle bir dönemde, yani 1915 yılının 24 Nisan günü Osmanlı devleti duruma el koymak için harekâta geçti. Yani, Osmanlı Devletinin ermeni terör teşkilatları ve silahlı çeteleri ile ilgili harekata geçtiği tarihidir 24 Nisan. Daha sonra ise Osmanlı devleti olaylara karışmış olan Ermenileri emniyetli bir biçimde diğer güvenli bölgelere taşımaya başladı.

Aslında Ermeniler de soykırımın kendileri tarafından Türk ve Müslümanlara karşı yapıldığını iyi biliyorlar. Daha sonralar Ermeniler tarafından Türk ve Müslümanlara karşı soykırımın en acımasız yöntemler ile yapıldığını gösteren onlarca toplu mezarlar bulundu. Hatta bu yakınlarda bir Rus dini patriği de Ermeni soykırımı olmadığını itiraf etti. Şimdi siyasilerin tarihi gerçekleri öğrenmeden “soykırım" ifadelerini kullanmaları doğru değil. Bu anlamda ABD başkanının söylediği sözler de tarihi hatadır.

“SOYKIRIM YAPILMIŞ” AMA..."

Evet, aslına bakılırsa soykırım yapılmış. Ama bu soykırım Ermeniler tarafından Anadolu’da Türklere ve Müslümanlara karşı, Bakü’de, Karabağ’da ve Hocalı’da Azerbaycanlılara karşı yapılmıştır.

Şimdi Biden ve diğer siyasilerin “soykırım” ifadesini kullanmaları hukuki sorumluluk ve tarihi gerçeklik ifade etmiyor. Sadece siyasiler kendi maksatları için bunu yapıyorlar.

Bu açıklamadan hemen sonra Biden yönetiminden “Biden bu ifadeyi gelecekte bir daha böyle olayların olmasını önlemek maksadı ile söylemiştir” gibi açıklamalar geldi.

Bu çok yanlıştır. Aslında Biden’in bu açıklaması dünya barışına karşı yapılmış ihanettir. Onun bu açıklamasından sonra Amerika’daki rövanşist Ermenilerin Türkiyelilere ve Azerbaycanlılara saldırı hazırlıklarına başladıkları söyleniliyor.

Bu hem de Karabağ’da kazandığımız uğurlara gölge düşürmektir. Şunu da söylemek gerekiyor ki, bu tür açıklamalar ülkelerimiz arasında gereksiz sorunlar meydana getirmektedir.

Bu anlamda Türkiye ile Azerbaycan yine de birlik gösterdi ve gerekli cevapları verdiler. Son olarak şunu da vurgulamak isterdim ki, geçtiğimiz günlerde Biden Rusya devlet başkanı Putin’e de “katil” demişti. Putin ise uygun bir üslupla “sağlığını düşünsün” cevabını verdi. Ben de bir insan olarak Biden’e şifa diliyorum. O sağlığını düşünsün, hafızasını güçlendirsin, ALLAH ona şifa versin ki bu tür siyasi hataları bir daha yapmasın.

Editör: TE Bilişim