Komisyon Masası: Seçilmişin Belirlenmişi ile Türkiye’nin Kaderi Belirlenemez!

Komisyon!
Komisyon!
Komisyon!
Bir komisyon daha.
“Terörsüz Türkiye Komisyonu!”
DEM Parti “terör” kelimesini reddettiği için “Kardeşlik Komisyonu” demeyi yeğliyor.

Ne komisyonmuş be!

Meclis tatilde.
600 vekilin iradesi yerine seçilmişlerden belirlenmiş 51 kişilik bir komisyon var.
Bir parti katılmadı, sayı 47’ye indi.
Ülkenin kaderi, 51 sandalyeli, 47 katılımlı bir masada belirleniyor.
Ve o masa artık basına kapalı!
Açıklama yapıldı: “Komisyon basına kapalı olacak.”

Basına kapalı komisyon mu?
Demek ki söylenecekler milletin duymaması gereken şeyler!
Peki kimden saklanıyor bu gerçekler?
Terörist başının taleplerinden mi, yoksa verilen tavizlerin boyutundan mı?

Partiler tarafından adaylıkları belirlenen, seçtirilmiş 600 vekilden belirlenen 51 kişi mi bu kararı verecek?
Böylesi kritik bir konuda “seçilmişin belirlenmişi” mi olur?
Millet iradesi böyle mi temsil edilir?
Vekilliğin vekaleti mi olur?
Seçilmişin belirlenmişi ile gelecek kurulmaz!

Hani PKK terör örgütü kayıtsız şartsız silah bırakacaktı!
Aylardır terörist başı, bebek katili Öcalan’a gidip gelen heyetler var.
DEM Parti diğer siyasi partilerle görüşüyor.
Ne görüştükleri konusunda somut bir bilgi yok.

Demek ki mesele sadece silah bırakmak değil.
Yasal ve hatta anayasal değişiklikler gündemde!
Ve kimsenin ağzını bıçak açmıyor.

İşte asıl soru bu:
Komisyonda anayasa mı konuşulacak?
Cevap verilmeyen soru budur!
Türk milletine kim neyi açıklayacak?

Zaten bu komisyon da açıklanacak şeyleri Meclis’e mal etmek için kurulmadı mı?
“Biz demedik, komisyon dedi” meselesi!
“Biz yapmadık, komisyon yaptı” bahanesi!

Komisyonda konuşulacaklar için “Mahrem bilgi” diyorlar.
Mahrem bilgi ne demek?
40 yıldır 10 bine yakın şehit, 20 bine yakın vatandaşımızın canına mal olmuş bir meselede…
Milletin konuşulanları, tartışılanları, vekillerin ve partilerin ne dediğini bilmeye hakkı yok mu?

“Koşulsuz, şartsız” olmayan şeyler mi var yoksa?
Yoksa “Siz istemeyin biz veririz!” mi denildi zamanında?
Sözler mi verildi yoksa? Verildiyse kime ne sözler ne karşılığında verildi?
Türk milletinden saklanan bir şeyler mi var?

PKK terör örgütünün taleplerini bilmiyoruz.
Terörist başı Öcalan’ın ne istediğini bilmiyoruz.
PKK ile DEM’in talepleri aynı mı, onu bile bilmiyoruz.
Bunları bilmeden silah bırakma masalı kime ne anlatıyor?
PKK uzantısı SDG/YPG’nin silah bırakmadığı konusuna girmiyoruz bile!

Türk milleti endişeli.
Çünkü bu ülkede komisyonlar hep aynı işe yaradı:
Sorumluluktan kaçışın kalkanı, sorumluluğu gölgelemenin ve dağıtmanın aracı oldular.
Halkın gözünden uzak kararlar aldılar.
“Biz yapmadık, komisyon önerdi” diyerek kendilerini akladılar.

Eğer gerçekten terörsüz bir Türkiye isteniyorsa:
Neden Meclis kürsüsünde tartışılmıyor?
Neden 600 vekil milletin gözü önünde konuşmuyor?
Neden her şey kapalı kapılar ardında yürüyor?

Hani bu Meclis Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi’ydi?
Milletin iradesi bir komisyona sıkıştırıldı!
Komisyonun 51 sandalyelik masasında 86 milyonun iradesi olacağına inanıyor musunuz?
"Lozan'da bile Türkiye'nin kaderi bu kadar az kişiye bırakılmamıştı!"

Meclis açılmalı.
Kararlar milletin önünde alınmalı.
Milletin iradesi pazarlık konusu olmamalı.

Ve unutmayın:
Bu komisyon sadece bir masa değil…
Türkiye’nin geleceğini yeniden çizebilecek bir risk masasıdır!
Anayasa pazarlığına dönüşürse, bedelini bu millet öder.
Gerçekler saklanamaz, maskeler düşer!

Bu masa terörle pazarlık masasına dönüşürse, sandık günü millet bunun hesabını sorar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Kurt Arşivi

Bugün Aşure Günü…

08 Temmuz 2025 Salı 22:51

Metan Gazıymış!

08 Temmuz 2025 Salı 03:44