Yıl 1996, Güney Asya ülkesi Nepal’de Maoistlerin fakirliğe ve krala karşı başlattıkları isyan bir iç savaşa döner. 10 yıl süren direnişin ardından 2006 yılında barış imzalanır, iki yıl sonra da dünyanın tek ve son Hindu krallığının 239 yıllık monarşisi yıkılır ve Federal Demokratik Nepal Cumhuriyeti’ kurulur.  Şu an ülkenin Başbakanı, Nepal Komünist Birleşik Marksist Leninist Partisi (CPN UML) lideri Khadga Prasad Oli. Cumhurbaşkanı ise Birleşik Komünist Parti üyesi ve kadın hakları mücadeleleri ile tanınan Bidhya Devi Bandari.

Bugün nüfusu 26 milyonu aşan Nepal, iki asırdan uzun süredir aşkındır sürdüren feodal bir yönetimi yıktıktan sonra deprem, sel, toprak kayması gibi birçok doğal afetle mücadele etti. Ülke şimdi yeni sınavını tüm dünyayı saran koronavirüse karşı veriyor. 3 Mayıs itibari ile vaka sayısı 84 ve ülkede açıklanan resmi bir can kaybı bulunmuyor.

Nepal’in koronavirüs ile mücadelesini Katmandu’da yaşayan Nepal Komünist Partisi üyesi Pasang Sherpa ve Nepal AVnews’ten gazeteci Rajendra Baniya ile konuştuk.

Psang Sherpa, Nepal hükümetinin koronavirüs ile mücadele edebilmek için etkili önlemler aldığını, halka gıda ve maske yardımının yapıldığını ve fahiş fiyatta maske satanlara yaptırım uygulandığını anlatıyor:

“Acil durumlar dışında insanların dışarı çıkması yasak ve çıktıkları zaman maske takmak zorundalar. Sokağa çıkma yasağı var ancak sabah saat 4 ila 8 arası markete gitmek serbest. Yani, insanların alışveriş yapabilmek için sınırlı bir zamanı var. Bu süreçte gıda ürünü satan marketler, eczaneler, hastaneler, tarım endüstrisindeki belirli şirketler açık.

Karantina süresi 7 Mayıs’a kadar uzatıldı. Hükümet, vatandaşlar için bilinçlendirme kampanyaları yürütüyor ve halkın cep telefonlarına koronavirüs ile ilgili bilgiler gönderiyor. Yurt dışından gelen kişiler 14 gün karantinaya alınıyor. Koronavirüs kaynaklı ekonomik sıkıntıdan dolayı temel gıda maddelerine erişim sıkıntısı çeken insanlar için gıda yardım paketleri hazırlandı. Gıda paketleriyle birlikte ihtiyacı olanlara maske ve dezenfektan da dağıtılıyor.

Nepal AVnews’ten gazeteci Rajendra Baniya ise hükümetin koronavirüs Çin’de ilk ortaya çıktığında, salgının boyutları hakkında tam bilgi sahibi olmadığını, İtalya’nın salgının yeni merkezi olduğu dönemde ciddi adımlar atılmaya başlandığını söylüyor:

"Hükümet, Katmandu’daki uluslararası havalimanına ilk sağlık kontrol sistemini kurdu. Farklı ülkelerden gelen insanlar devlet kontrolünde karantinaya alındı ya da bu kişilerden evde kendilerini izole etmeleri istendi. Çin’de bulunan 160’ın üzerinde öğrenci ülkeye getirilerek devlet kontrolünde karantinada tutuldu. Hindistan sokağa çıkma yasağı ilan ettikten sonra, Nepal hükümeti de etmek zorunda kaldı (ilk olarak 24 Mart’ta başlayarak 7 gün, ve ardından günümüze kadar kademeli olarak artırılarak). Buradaki olumlu sonuç, en fazla 60 aktif vaka olması ve bunların 13’ünün şimdiden taburcu olarak evde iyileşmeye devam etmesi. Şehirdeki hem uluslararası hem de yerel havaalanı kapalı ve halk sokağa çıkma yasağına sorunsuz bir şekilde uyuyor, ki bir buçuk aylık bir süre için bu küçümsenmeyecek bir başarı. Uluslararası kara sınırları kapatıldı ve ülke içinde şehirler arası seyahate de izin verilmiyor.

“İlk vakalar ülke dışından”

"Bugüne kadar 50 binin üzerinde Hızlı Tanı Testi ve 10 bin PCR testi yapıldı. Pozitif çıkan vakaların çoğunun Hindistan’dan ve yurt dışından geldiği görülüyor. Mesela ilk hasta Çin’den, ikinci hasta ise Fransa’dan gelmişti. Ciddi bir şekilde hasta olan ve entübe edilen hasta yok. Bunun yanı sıra ölü de yok.

Artık özel sektör kontrol noktaları kurabiliyor ve özel hastanelerde test yapılabiliyor. Ülke olarak test misyonunda geri kaldığımızı söyleyebilirim. Burada ciddi ve önemli nokta, hükümetin ekmek teknelerini kaybeden insanlar için büyük ölçekli bir destek paketi hazırlamamış olması. Yani kısaca hükümetin önlemleri tatmin edici olmakla birlikte, yeterli değil.”

"Salgın nedeniyle 1 milyondan fazla kişinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor"

"Bazı şirketler ve hatta medya kuruluşları çalışanlarını işten çıkardı ya da çıkmaya zorladı. Bazı şirketlerde çalışanlara mecburi olarak ücretsiz izin kullandırıldı. Bazı yerlerde ise çalışanlar yarı maaş ile işe evden devam etmeyi kabul ettiler.

Elimizdeki raporlara göre 1 milyondan fazla Nepallinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor. Bu, özellikle turizm ve turizmle ilişkili sektörleri çok kötü etkileyecek. Diğer sektörlerde de çalışan sayısında azalmaya gidiliyor. Medya da benzer durumda ki burada büyük medya kuruluşlarının insanları işten çıkardığını duyuyoruz.

Halk açıklanan resmi rakamlara inanıyor. İnsanlar hükümetin hamlelerinden memnun ancak testlerin sayısının artırılması gerektiğini düşünüyor. 3 Mayıs itibariyle Hızlı Tanı Kitleriyle 48.539 kişi test edildi ve bunların 1098’i PCR testi ile doğrulandı. Halk karantinanın uzatılmasından çok hoşlanmasa da fazla şikayet etmiyorlar. Nepal’de şu an genel sorun ekonomi. Bu yüzden sadece işçi sınıfı değil, orta sınıf da geçim sıkıntısıyla karşı karşıya.”

"2020 Nepal yılı olacaktı”

Nepal uzun zamandır “2020’de Nepal’i ziyaret edin” kampanyası yürütüyordu. Bir yıldır tüm dünyaya Nepal’e gelmesi çağrıda bulunuldu ve bunun için ciddi yatırımlar yapıldı. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle Nepal Oteller Birliği, 2020 sezonu için yüzde 90 düşüş beklediklerini açıkladı.

“Turizm çalışanları ve göçmen işçilerin hepsi şu an işsiz durumda. Bu insanların bazıları 2020 Nepal Yılı için kısa süre önce yatırım yapıp kariyerlerini buna odaklamışlardı. Şu anda bu kişilerden yalnızca köyde evi olmayan veya karantina öncesi şehirden çıkamayan çok az sayıda insan Kathmandu’da kalmış durumda. Son birkaç günde 2 milyonun üzerinde insan Kathmandu vadisinden ayrıldı.

Nepal’in GSYİH’sinin yüzde 7,5’ini turizm oluşturuyor. Nepal yılı için yatırımcılar sadece otellere 41.000 ekstra yatak kapasitesi eklemiş ve birçok farklı sektörde yatırım yapmıştı. Pandemi nedeniyle bunlar tamamen boşa gidecek gibi görünüyor. Bu nedenle yatırımcılar kredi borçlarını ödeyememe riskiyle karşı karşıya ve hükümetten faiz indirimi, daha kolay geri ödemeli kredi ve yeniden yapılandırma talep ediyorlar. Bu yatırımcı şirketlerin çoğu çalışanlarına ücretsiz izin vermedi.  Turizmdeki bu durum nedeniyle gayrısafi katma değerin %3 ile %4 oranında olumsuz etkilenmesi bekleniyor.

Turizm Kurulu” ve bakanlık, sektördeki beklenen kayıpları anlamak için çalışıyor. Turizm bakanlığında üç kişiden oluşan bir ekip, sektördeki yatırımcılardan yatırımlarının miktarını belgelemelerini istedi. Burada amaç, tahmini kaybı ortaya çıkararak bir destek planı duyurmak. Ancak sorun şu ki, turizm sektöründeki küçük ölçekli şirketlerin çoğu bakanlığa kayıtlı değil ve resmi olmayan çalışan sayısı oldukça fazla. Bu nedenle olası destekten yararlanamıyorlar. Yine de şu an için hükümet, yaklaşık 10.000 kişiye kısa dönem iş imkanı sağlamaya çalışıyor. Bu planda sunulan işler genelde Himalaya eteklerinin ve nehirlerin temizlenmesi gibi çevre temizliği işleri.”

Editör: TE Bilişim