Hindistan Büyükelçisi: Türkiye'den Terörle Mücadelede Destek Bekliyoruz

Hindistan'ın Ankara Büyükelçiliği'nde 16 Mayıs'ta düzenlenen bir toplantıda, Hindistan yetkilileri, 22 Nisan'da Cammu Keşmir'in Pahalgam bölgesinde yaşanan ve 26 sivilin hayatını kaybettiği olay sonrasında Pakistan ile yaşanan gerilimi değerlendirdi.

Büyükelçi Muktesh Pardeshi, Türkiye ve Hindistan'ın terörle mücadele deneyimleri arasında benzerlikler olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin PKK mücadelesindeki başarılarını memnuniyetle karşıladıklarını, ancak aynı anlayışın Hindistan'a yönelik terör tehditlerinde de gösterilmesini beklediklerini belirtti. Savunma Ataşesi Manuj Garg, saldırının sorumluluğunu Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Lashkar-e-Taiba bağlantılı 'Direniş Cephesi' (TRF) grubunun üstlendiğini, Hindistan'ın da 'Sindur Operasyonu' adı altında Pakistan sınırları içinde dokuz noktayı hedef aldığını açıkladı. Ayrıca, Pakistan'ın füze ve SİHA saldırılarıyla karşılık verdiğini ve bazı dini yapılar ile sivil alanların da etkilendiğini kaydetti.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, çatışmaların ardından yaptığı konuşmada, gelecekteki terör saldırılarına güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini ve terörle ticaretin aynı anda yürütülemeyeceğini belirttiği aktarıldı. Modi'nin açıklamaları, 10 Mayıs'ta ABD arabuluculuğunda sağlanan ateşkese rağmen iki ülkenin de teyakkuzda olduğunu gösterdi. Toplantıda, Türkiye kamuoyunda Keşmir olaylarına dair Pakistan lehine bir eğilim oluştuğundan duyulan rahatsızlık dile getirildi. Hindistanlı yetkililer, bazı medya organlarında Hindistan'ın çatışmaları başlatan taraf olarak gösterildiğini ancak gerilimin 22 Nisan'daki olayla başladığını savundu. Büyükelçi Pardeshi, Türkiye ile dostane ilişkiler istediklerini ancak terörle mücadelede tek taraflı anlatımların zararlı olduğunu ifade etti.

Büyükelçi Pardeshi, Türkiye'nin olası arabuluculuk rolüne ilişkin bir soruya yanıt olarak, Hindistan'ın önceliğinin barışçıl çözümden önce terör faaliyetlerinin durdurulması olduğunu, Pakistan'ın topraklarını bu tür saldırılar için kullanmayacağına dair güvence vermediği sürece müzakere zemininin mümkün olmadığını belirtti. Türk ürünlerine ve üniversiteleriyle iş birliklerine dair bir soruya ise diplomatik ilişkilerin çok katmanlı olduğunu, Türkiye'deki bazı açıklamaların Hindistan kamuoyunu etkilediğini, ancak ilgili kurumların güvenlik değerlendirmeleri sonucu alınan kararların siyasi değil, teknik güvenlik gerekçelerine dayandığını söyledi.