Matteo Messina Denaro, birçok cinayet ve kanlı olayda adı geçen “azılı” bir mafya lideriydi. Son lider Denaro’nun yakalanması, bir dönemin sonu anlamına geliyor. Çünkü Denaro bu saldırılarda devleti hedef almıştı. Messina Denaro’nun yakalanmasıyla mafya ve mafyayla mücadele bitmese de katliamlar dönemi mafyasının elebaşları bitmiş sayılıyor. 

BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın derlediği habere göre, Messina Denaro’nun yakınlarına yapılan telefon dinlemeleri ve veri tabanı analizleri operasyonun kilit unsurları oldu.  

Mafya liderinin yakınlarının, ailede kanser olan birinden söz ettiği konuşmaları telefon dinlemesine takıldı. Bunun üzerine ulusal sağlık sistemi veri tabanında, Matteo Messina Denaro’nun özelliklerinde, Palermo’da kanser tedavisi gören kişiler belirlendi.  Ve nihayet dün sabah, Andrea Bonafede adıyla Palermo’daki La Maddalena isimli özel kliniğe başvuran kişinin Matteo Messina Denaro olduğu belirlendi.  

Jandarma görevlilerini görünce ilk aşamada kaçmaya çalışan mafya lideri, daha sonra ise etrafının sarıldığını anlayınca direniş göstermedi ve kendisini tanıtmasını isteyen görevlilere ‘’Ben Matteo Messina Denaro’yum’’ diyerek teslim oldu. 

Savcılığın verdiği bilgiye göre Messina Denaro yakalandığında ‘’lüks kıyafetler giyiyor ve 35 bin Euro değerinde bir saat takıyordu’’. 

30 YIL NASIL KAÇTI?

Ülkenin en çok aranan mafya patronunun 30 yıl boyunca nasıl kaçmayı başarabildiği ve nihayetinde memleketinde yakalanması, üzerinde en çok durulan tartışma başlıklarından.

Messina Denaro gibi kritik bir ismin geniş bir destek ağı olmaksızın bu kadar uzun süre saklanmasının mümkün olmadığı konusunda fikir birliği var. 

Mafyayla Mücadele Derneği Libera'nın başkanı Don Luigi Ciotti, Matteo Messina Denaro’nun yakalanması üzerine yaptığı açıklamada ‘’Cosa Nostra patronunun yargıyla iş birliği yapmasını ve gizli kalmış gerçekleri açıklamasını umalım, 30 yıldır kaçabilmesini mümkün kılan gerçeklerden başlayarak… Birçok seviyede korunmanız olmadan 30 yıl boyunca yakalanmaktan kurtulamazsınız’’ dedi. 

Mafyayla etkin mücadele için siyasi, ekonomik ve toplumsal adımlar gerektiğini de vurgulayan Don Ciotti şöyle devam etti: 

"İtalya’da da dünyada da, adaletsizlik, eşitsizlik ve demokrasi boşlukları yaratan yağmacı modele karşı barınma, iş, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi temel haklara dayalı bir toplumsal ve ekonomik model inşasının eksikliği mafyalar için kar ve güç fırsatı sağlıyor.’’  

Palermo Başsavcısı Maurizio De Lucia dün yaptığı açıklamada, Messina Denaro’nun çevresinin, onu koruyan ağın son yıllarda yapılan operasyonlarla zayıflatıldığını, mafya liderinin gittikçe izole edildiğini vurguladı.  

Messina Denaro’nun çevresine yapılan operasyonlarda kız kardeşi Patrizia Messina Denaro da dahil akrabaları ve işbirlikçilerinden oluşan 100’den fazla kişi tutuklanmıştı. 

Öte yandan Başsavcı da, mafya yapılanmalarını takip eden uzmanlar da Messina Denaro’nun yakalanmasının önemli bir zafer olduğunu ancak mafyaya karşı savaşın kazanıldığını söylemenin mümkün olmadığını vurguluyor.  Başsavcı De Lucia dünkü basın toplantısında ‘’Maç bitmedi, bittiğini düşünmek en büyük hata olur’’ dedi.

Messina Denaro’nun yakalanmasının mafyayla mücadelede sembolik önemini yadsımak ise zor. 

Cosa Nostra’nın 1992’de Palermo’da otoyola yerleştirilen bombayla suikast düzenlediği savcı Giovanni Falcone’nin kardeşi Maria Falcone de dünkü operasyonu şu ifadelerle kutladı: 

‘’Bugün ülkemiz için çok güzel bir gün. Bu, her şeye kadir oldukları yanılgısına sahip olan mafya üyelerinin nihayetinde demokratik devlet karşısında yenilgiye mahkum olduklarının kanıtı.’’  

ANLAŞMA VE TAKAS İDDİASI

Dünkü operasyonun ardından ortaya atılan bir iddia ise Messina Denaro’nun kendi isteğiyle ya da mafya içindeki başka isimler tarafından devletle yapılan bir anlaşma sonucu yakalandığı şeklinde. Bu olasılığı dile getirenler arasında, 1992’de Cosa Nostra’nın suikast düzenlediği Savcı Paolo Borsellino’nun kardeşi Salvatore Borsellino da yer alıyor.   

Salvatore Borsellino, kamu yayıncısı Rai’ye yaptığı açıklamada, Messina Denaro’nun hasta olduğuna dikkat çekti ve ‘’bir şey karşılığında’’ teslim olmuş ya da takas edilmiş olabileceğinden endişelendiğini söyledi.

Borsellino, hapisteki diğer önemli mafya üyelerinin ömür boyu mahkumiyetten kurtulmak istemesinin böyle bir takas unsuru olabileceğini savundu. 

La7 kanalında geçen Kasım ayında eski bir mafya işbirlikçisinin de Matteo Messina Denaro’nun böyle bir takas anlaşmasıyla yakında yakalanabileceğini söylediği program da sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi. 

Messina Denaro’nun mafya ile devlet arasında yapılan bir anlaşma sayesinde yakalandığı iddiası gündem olunca Başbakan Giorgia Meloni’den bu konuda bir açıklama geldi. Meloni anlaşma iddialarını yalanladı ve ‘’Mafyayı yenmek için onunla anlaşmak gerekmiyor. Bugün İtalya bunun mümkün olduğunu gösterdi’’ dedi. 

Editör: Gökçe Sevim