Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl 17'ncisi gerçekleştirilecek MÜSİAD EXPO kapsamında, "Dünya Para Sisteminde Çoğulculuk ve Adalet" ana temasıyla düzenlenen 22. Uluslararası İş Forumu (International Business Forum-IBF) başladı.

Forumun açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, çok geniş ve zengin bir coğrafyanın merkezi olan İstanbul’da geniş katılımlı ve güçlü bir organizasyona ev sahipliği yapmanın son derece memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

Albayrak, bugün 150’den fazla ülkeden katılımcıların, firmaların bir arada bulunduğu böyle bir organizasyonun Türkiye için çok ciddi bir önem arz ettiğini ifade etti.

Organizasyona ev sahipliği yapan MÜSİAD yönetimini tebrik eden Albayrak, şunları söyledi:

“Dünya para sisteminde çoğulculuk ve adalet başlığı ile farklı başlıklarla düzenlenecek panellerin hem bizler hem de karar vericiler açısından ufuk açıcı olmasını temenni ediyorum. Bu panelleri ve tartışmaları özellikle içinden geçtiğimiz süreçte, özellikle bugünlerde, küresel ekonominin ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde oldukça önemli görüyorum.

Özellikle son yıllarda finansal maliyetlerin artmasının yanında korumacı politikaların yaygınlaşması ve gümrük duvarlarının yükselmesi gibi gelişmelere şahit oluyoruz. Özellikle bunun yanında son dönemde sıkça şahit olduğumuz ticaret savaşlarının küresel ekonomide istikrarsızlık riskini artırmasıyla karşı karşıyayız.”

Bu olası istikrarsızlığın hem dünya ekonomisindeki hem de küresel ticaretteki büyüme oranlarını ciddi anlamda tehdit ettiğini anlatan Albayrak, bir yanda finansal maliyetlerin yükselmesinin, öte yandan korumacı ekonomi politikalarının özellikle gelişmekte olan ülkeler için ciddi riskler barındırdığını anlattı.

Albayrak, “Bu nedenle IBF gibi çok uluslu platformların ve MÜSİAD EXPO gibi uluslararası organizasyonların küresel geçiş sürecinde gelişmekte olan ülkelerin doğru stratejiler belirleyebilmeleri için büyük önem arz ettiğine inanıyorum. Birbiriyle büyük ticaret hacmine sahip IBF ülkelerinin geliştireceği iş birliği ve ortak akıl, küresel ekonomik istikrarsızlığın yaratacağı olumsuz etkilerden korunmak için son derece büyük bir önem taşımaktadır.” diye konuştu.

“(SERMAYE PİYASALARI) YENİ BİR FİNANSAL MİMARİ ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYORUZ”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’de sermaye piyasalarının yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi için yeni bir finansal mimari çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

 Türkiye’nin son birkaç ayda yaşadığı sürecin, uluslararası para sistemindeki sorunların da açık bir yansıması olarak değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Albayrak, sözlerine şöyle devam etti:

 “Tek bir para biriminin egemen olduğu bu sistem, bölgesel ve ülkeler arasındaki iş birlikleri ile çeşitlendirilmeli ve bu sayede finansal riskler en aza indirilmelidir. Ağustos ve eylül ayında Türkiye’ye yönelik gerçekleştirilen ekonomik girişimler, doğrudan para birimimiz olan Türk lirasını ve ekonomik istikrarımızı hedef almıştır.

 Bu operasyon karşısında Türkiye’nin ortaya koyduğu irade, tüm bu girişimlerin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağlamıştır. Türkiye, eskiden olduğu gibi bir takım ekonomik ya da siyasal enstrümanlarla köşeye sıkıştırılacak ya da hedef alınabilecek bir ülke değildir. Güçlü ekonomik altyapısı, siyasal istikrarı ve liderliği ile Türkiye, daha da güçlenerek yoluna sağlam adımlarla devam etmektedir.”

“TÜRKİYE NORMALLEŞME SÜRECİNE SAĞLAM BİR ŞEKİLDE GİRMEYE BAŞLADI”

Bakan Albayrak, özellikle ekim ayından itibaren kurun ardından birçok  alanda da diğer alanlarda da Türkiye’nin normalleşme sürecine sağlam bir şekilde  girmeye başladığını vurgulayarak, “Kurda, ülkemizin CDS primlerinde ve tahvil  faizlerinde son birkaç aylık spekülatif süreçlerin öncesi göstergeleri yakaladık.  Daha da iyileşme sürecine hızla ilerliyoruz.” dedi.
    
Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) ortaya koydukları gerçekçi hedeflerin,  bu yılın son çeyreğinde kendini göstermeye başladığına işaret eden Albayrak,  YEP’te ülke ekonomisi için çektikleri fotoğraf, piyasa ve yatırımcılar tarafından  son derece olumlu karşılandığını ve olumsuz algının artık kendini iyimserliğe  bırakmaya başladığı önemli bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi.
    
Albayrak, bu hedefler bağlamında, maliye politikalarında, bütçe  disiplininden taviz vermeden sıkı duruşu devam ettirdiklerini belirterek, “Bütçe  gelirlerimiz, programda yer alan beklentilerimizin de üzerine çıkacak noktada iyi  bir seviyeye ulaşmış durumda. Bu noktada, 630,5 milyar liralık vergi geliri  beklentimiz aynı şekilde devam ederken, vergi dışı gelirlerde de 119 milyar lira  hedefinin üzerine çıkacağımızı bekliyoruz.” diye konuştu.

Bakan Albayrak, şunları kaydetti:

“Ağustos ve eylül aylarının ardından ekim ayında cari fazla  vereceğimizi birçok ortamda ifade ettik. Ağustos çok iyi geldi, eylül gayet iyi  geldi, şimdi ekim açıklanacak gibi belki ekimde tüm zamanların rekorunu kıracak  bir rakam çıkabilir. Kasım ayında şu 18 gün itibarıyla ihracatın ithalatı  karşılama oranı noktasında çok güçlü rakamlar gelmeye başladı. Adını dengelenme  koyduğumuz bu süreçte şu ana kadar beklentilerimizin dışında bir gelişme  yaşamadık.

Yeni Ekonomi Programımızı açıklarken, ithalat kaynaklı vergi  gelirlerimizin düşeceğini ama ihracat noktasında çok daha iyi performans sürecini  ortaya koymuştuk. Büyüme hedeflerimizi belirlerken de 3. ve 4. çeyrekte  gerçekleşecek süreçleri detaylıca analiz ettik. 2019 yılına girerken, aylık ve  çeyrekler bazında gerçekleşecek makroekonomik göstergeleri detaylı analiz ederek,  stratejilerimizi ve hedeflerimizi buna göre belirleyeceğiz.”

3 aylık sert kur ataklarının ardından bugün gelinen noktada  politikalarının başına enflasyonla mücadeleyi koyduklarını ve iki ana meseleye  odaklandıklarını aktaran Albayrak, “Temel alanlarımızın birincisi, reel sektör ve  bankacılık sektörümüzün yapısının güçlendirilmesi. İkincisi ise bütçe disiplini.  Bütçe disiplininden taviz vermeden, ülkemizin küresel piyasalar nezdinde  sağladığı güçlü pozitif algıya zarar vermeden adımlarımızı atmaya devam edeceğiz.  Bugün itibarıyla yıl sonu bütçe denge hedeflerimiz planlanan şekliyle güvenli bir  şekilde devam ediyor. Diğer taraftan da Avrupa piyasalarındaki durgunluk ve  yaşadığımız kur ataklarının reel sektörümüz ve bankalarımıza olan etkisini en aza  indirecek adımlar atmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

Albayrak, enflasyon ile mücadelede, özellikle gıda enflasyonunda çok stratejik bir yol haritasını hazırladıklarını belirterek, daha önce yaklaşım olarak yaşanan gelişmelere karşı "kısa süreli" müdahaleleri önceleyen Gıda Komitesi'nde yaklaşımlarını değerlendirdiklerini söyledi.

Artık orta ve uzun vadeli stratejileri hayata geçireceklerini dile getiren Albayrak, bu kapsamda yaptıkları ilk toplantılarda yapısal değişimlere odaklandıklarını, "Tarımda Güçlendirilmiş Veri Altyapısı" ve "Erken Uyarı Sistemi"ni hızlı bir şekilde devreye alacaklarını bildirdi.

Albayrak, tarımsal ürünlerde fiyat istikrarı için etkin ve dinamik üretim planlaması yapabilmelerinin gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede, Erken Uyarı Sistemi ile rekolte tahmini ve rekoltenin dinamik olarak takibine imkan sağlayacağız. Teknolojik imkanlardan da yararlanarak, tarım ve gıda ürünlerinde fiyat, arz ve arz zinciri gelişmelerini izleyecek, sistemden edilen sinyaller ile tarımsal üretim ve fiyatlardaki olası dalgalanmalara karşı gerekli tedbirleri zamanında devreye alacağız. Erken Uyarı Sistemi'nin yanında, Gıda Komitesi koordinasyonunda Hal Yasası'nı da en iyi şekilde uygulamaya sokacağız."

Albayrak, toptancı hali işletim modelini dünyadaki iyi uygulamaları örnek alarak kurgulayacaklarını, hal sayısının ve hal konumlarının yaş meyve-sebze toptan ticaretindeki verimliliği artıracak şekilde yeniden belirleneceğini anlattı.

Hallerin, Türkiye'nin mevcut ulaştırma, lojistik ve teknolojik altyapısıyla entegrasyonunu sağlayacaklarını dile getiren Albayrak, rekabet koşullarını optimize edecek, sağlıklı piyasa koşulları ve fiyat oluşumunu destekleyeceklerini vurguladı.

"FIRSATÇILIĞA VE STOKÇULUĞA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Bakan Albayrak, bu yapısal adımlarla, enflasyon konusunda çok büyük bir mesafe kat edeceklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

 "Yapısal adımları atarken, fırsatçılarla, stokçularla mücadelemizi de en üst seviyede sürdüreceğiz. İşte sadece son bir-iki günde Polatlı'da yapılan denetimlerde çıkan netice. Arkadaşlar 24 deponun sadece 3'ünde satış yapıldığını tespit ettiler. 24 depoda bakıyorsunuz 50 bin tondan fazla soğan depolanmış ve satılmıyor.

 Yapılan incelemeler ve görüşmeler sonrasında, sadece Polatlı coğrafyasında 200 bin ton civarı soğanın 'fiyatlar yükselir' beklentisi ile depolarda tutulduğunu tespit ediyorlar. Bugün yine denetim devam ediyor. Bu manada fırsatçılığa ve stokçuluğa asla izin vermeyeceğiz.".

 Albayrak, bakanlık koordinasyonunda, Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili kurumlarla bu denetimleri artıracaklarını, her yerde süreci sıkı bir şekilde sürdüreceklerini söyledi.

 Albayrak, sadece kuru soğan üzerinden değil sebze ve meyvede fırsatçılık yapanlara izin vermeyeceklerini altını çizdi.

"İŞ DÜNYASINDAN, 'KUR DAHA DA DÜŞMEZ DEĞİL Mİ?' MESAJLARI ALIYORUM"

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, ekim ayının ortalarında  açıkladıkları Enflasyonla Topyekün Mücadele seferberliğinin, salondaki iş  insanlarının da güçlü desteği ile ciddi bir ivme yakaladığını belirterek,  "Özellikle kasım ve aralık ayı rakamlarında ciddi bir iyileşme yakalayarak  enflasyon hedeflerimize çok yakın bir netice yakalayacağımızı düşünüyoruz." dedi.

"YEP'teki en temel önceliğimiz olan enflasyonla mücadele sürecinin  başarıya ulaşmasıyla birlikte ülkemize yönelik ekonomik girişimlerin  fiyatlamalara olan suni etkisini de bertaraf etmiş olacağız." diyen Albayrak, şu  ifadeleri kullandı:

"Ekimde başlayan enflasyonda yavaşlama özellikle kasım ayı içerisinde,  yakın takip ettiğimiz bu süreçte ki; sahada çok yakın bir takip süreci başlattık.  Birçok sektörde, alandan gelen sinyaller bu sürecin yavaş yavaş pozitif netice  vermeye başladığını ve kasımda bu neticeleri göreceğimizi yavaş yavaş ortaya  koyuyor. Özellikle fiyatlardaki aşırı yükselişe neden olan kurdaki şokları ve  belirsizliği geçmişte bıraktık. Kurun son bir aylık süre içerisinde geldiği  seviye ve piyasaların beklentisi ortada. Hatta o kadar ciddi ve pozitif bir  gelişme ortaya koyuldu ki ben iş dünyasındaki birçok temsilcisinden mesaj  alıyorum; 'Sayın bakanım kur aşırı düştü, inşallah daha da düşmez değil mi?'  şeklinde devamlı mesajları alıyorum, rekabetçi bir kur noktasında. Tabii bu güzel  bir gelişme. Psikolojik olarak da piyasa olarak da maliyetler ve fiyatlamalar  olarak da çok iyi bir gelişme."

"POZİTİF BİR KASIM AYI ENFLASYONU TABLOSUNA DOĞRU İLERLİYORUZ"

Albayrak, kredi faiz oranlarında son dönemde yaşanan düşüşlere  değinerek, "Kredi faizleri yüzde 40'lar, 45'ler, 50'lerin konuşulduğu bir ortamda  bugün, ben gün gün BDDK'dan takip ediyorum. Kredi faizleri yüzde 30'un altına,  yüzde 25'lere, yüzde 25'lerin altına inmeye başladı. Bu yüzde 25'lere ve altına  doğru başlayan süreç, bu trend aralık ayında daha da düşecek inşallah." dedi.

Enflasyonda ve piyasada belirsizliğin kalkmasıyla enflasyonun daha da  düşeceğini dile getiren Albayrak, son ÖTV ve KDV düzenlemelerinin etkisi ile çok  pozitif bir kasım ayı enflasyonu tablosuna doğru ilerlediklerini söyledi.

Albayrak, bir taraftan fiyatlardaki enflasyonist baskıyı kırmaları,  diğer taraftan sektör olarak içinden geçtikleri durgunluktan kurtulmaları  nedeniyle mobilya, otomotiv ve beyaz eşya sektöründen aldıkları haberin  kendilerini sevindirdiğini anlattı.

Sanayiciler ve üreticiler açısından bu gelişmelerin, finansmana  erişimde ve üretim maliyetlerinde ciddi düzeltmeleri de beraberinde getireceğine  inandıklarını söyleyen Albayrak, reel sektörle güçlü bir iş birliği ve  koordinasyonla yürüttükleri bu mücadelenin, reel sektörün süreçten güçlenerek  çıkmasını da sağlayarak Türkiye ekonomisinin dengelenme sürecine çok önemli bir  katkı sağlayacağına dikkati çekti.

"TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDİYOR"

Bakan Albayrak, "YEP'te ilk faz olarak ilan ettiğimiz 'dengelenmeyi'  hedeflediğimiz ölçüde ve başarılı bir şekilde gerçeklemesini sağlayarak ülke  ekonomimize olan güveni güçlendirmeye başladık. Türkiye, ağustos ve eylül  aylarında karşı karşıya kaldığı girişimlere rağmen güçlü duruşu ile yoluna devam  etti." ifadelerini kullandı.

Gelinen noktada Türkiye'nin güvenli yatırım iklimini güçlendireceğini  ve yatırımcı güvenini artırarak yoluna emin adımlarla devam edeceğini belirten  Albayrak, bu süreçte Türkiye'nin, burada çok kıymetli temsilcileri bulunan  ülkelerle ticaret hacmini artırarak, iş birliğini güçlendirerek kazan-kazan  prensibi çerçevesinde politikalarını sürdüreceğini söyledi.

Albayrak, organizasyona katılan ülkelere hitaben, "Türkiye ile  ticaret, iş, iş birliği yapan şirketler, firmalar, sermayedarlar hükümetimizin  desteği ve güvencesi altındadır. Bugüne kadar Türkiye ile iş birliği yapıp ne  kadar kazanan şirket ve ülke varsa her geçen gün sayısı artmaya devam  etmektedir." dedi.

İş birliğini artırmanın önemine değinen Albayrak, bu sayede, küresel  ekonomideki belirsizliklerden olabildiğince az etkilenerek uluslararası ticarette  sahip oldukları payı daha yukarılara taşıyabileceklerini vurguladı.

Albayrak, Türkiye'nin ve İstanbul'un coğrafi konumunun avantajından  bahsederek, Türkiye olarak ekonominin tüm alanlarında samimi ve hakiki bir  karşılıklı kazan-kazan iş birliğine açık olduklarını bildirdi.

Türkiye'nin sadece ekonomik anlamda değil siyasi açıdan da istikrarlı  bir şekilde bölgesine ve dünyaya örnek ve umut olmaya devam ettiğini dile getiren  Albayrak, Türkiye'nin rol model, istikrar ve umut kapısı olmaya güçlenerek devam  ettiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: iha