Memur-Sen'den 2026 için 10 bin lira zam teklifi

Memur-Sen'den 2026 için 10 bin lira zam teklifi
Memur-Sen, 2026'da memur maaşlarına 10 bin lira zam ve ek iyileştirmeler talep etti.

2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi Hazırlık Toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında başladı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 2026'nın ilk 6 ayında memur aylıklarına 10 bin lira zam, yüzde 10 refah payı ve yüzde 25 oransal zam, ikinci 6 ayında ise yüzde 20 oransal artış istediklerini açıkladı.

Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin 28 Temmuz'a çekilmesi nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a teşekkür etti. Erken başlangıç sayesinde müzakere süresinin 4 gün uzadığını ve tarafların hazırlıklarını daha sağlıklı yapabileceğini belirterek, görüşmelerin verimli geçmesi için bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, orman yangınlarında görev alanlara teşekkürlerini ileterek, hayatını kaybedenlere rahmet diledi ve yurttaşları çevre konusunda daha duyarlı olmaya çağırdı. Toplu sözleşmenin sınırları genişleten, kapsamı büyüten, yasakları daraltan, kazanımları artıran, emeği yücelten ve alın terinin payını yükselten kararlarla tamamlanmasını beklediklerini ifade etti.

Yalçın, ekonomik konulara da değinerek, parasal genişlemenin ve enflasyonist ortamın faturasının emekçilere kesildiği bir dönem yaşandığını belirtti. Sıkılaşma politikaları, tasarruf tedbirleri ve ücretleri baskılama hedeflerinin kamu görevlilerinin bordrolarına ve memur emeklilerinin aylıklarına yansıdığını, gelir dağılımı adaletsizliğinin arttığını, orta gelir grubunun eridiğini ve maaşların açlık-yoksulluk arasına sıkıştığını dile getirdi. Açıklanan enflasyon verileriyle hane halkının hissettiği enflasyon arasındaki farkın büyük olduğunu, kamu görevlisinin ve emeklisinin enflasyonunu market ve pazardaki gıda fiyatlarından etkilendiğini, sabit ücretlinin gelirini kira fiyatları erittiğini ve giderlerini elektrik, su ve doğal gaz fiyatları artırdığını vurguladı. Enflasyonun düşmesini istemek için faiz artırımının doğru olmadığını, bu durumun üretimi, geleceğe ilişkin beklentileri ve emeğe ayrılması gereken bütçeyi olumsuz etkilediğini söyledi. Kişi başı düşen gayri safi yurtiçi hasılanın tarihin zirvesine ulaştığını ve büyüme rakamlarının yaklaşık 15 yıldır istikrarlı şekilde arttığını belirterek, kamu çalışanlarının gelirlerinin bu tabloyla örtüşmediğini, adil ve sürdürülebilir vergi politikalarıyla çalışanların hem enflasyon hem de vergi yükünden korunması gerektiğini ifade etti.

Kaynak:ANKA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.