Hatırlanacağı gibi başlangıç yazımda Martin Luther King rahipten bahsederek onun hayalinin gerçekleşip benimde engelli birey için imkansız ama devrim kadar destan hayalimin olduğunu siz okuyucularımıza yazmıştım.

Evet devrimden bahsettim, çünkü engelliler devrimi artık şart.

İmkânsız kelimesini neden yazdığımı maalesef daha da üzülüp kahrolarak ayrıca yazmama gerek yok sanırım.

Zaten ne demek istediğimi önceki, bu ve kısmetse sonraki yazılarımdan anlamak isteyen anlayacaktır da amma velakin tabi ki “BARİ” kelimesini de ekleyerek.

Dünya tarihindeki devrimlerin öncesini ve devrimden sonrası insanın halini araştırmak lazım. 

Ha bazı rejim değişikliğini devrim sanan var ki İran’daki son olayı, Afganistan’daki kadın halini ve bunlar gibi örnek vermek bile iç acısı. 

O zaman engelli birey olarak Türkiye Cumhuriyetindeki nüfusun en az yüzde on beşi Engelli birey olması nedeniyle diyorum ki;

 Damatla gelin boyunduruğundan kurtularak gelinle damada huzurlu aile ortamı yaratmaya, engelli bireyin hiçbir akrabasına hiçbir şekilde muhtaç olmaması adına, engelli bireyle sevgi ve sabırla yaşam sürdürdüğü akrabanın yükünü en aza indirmek için “Engelliler Devrimi” şart.

Öz ailesinden dayak yiyen, üvey ailesinden işkence gören, intihar eden, intihara kalkışan, gizli bunalıma girerek günah işleyen, kara sevdasından terk edilip artı alay edilen, her türlü yaş grubundan alay edilerek kendini Engelli bireyin yerine koymayarak Engelli bireyin hiçbir hissini anlamak istemeyen için “Engelliler Devrimi” şart.

Tekerlekli sandalyeyi unutarak el arabasıyla çocuk, bebek, hayvanı gezdiren, Engelli bireye geçerek sırıtıp öbür canlı varlıkları her yere götüren, Engelli bireye yüz bin çeşit dangalaklığa örünmüş ve tilki beyne bürünmüş çelişkili tavır takılan, uzak yakın, yaş fark etmeden yavşakların duygu yönünden ameliyat edilmesi için “Engelliler Devrimi” şart.

Başta hastane olmak üzere devlet kurumunda Engelli bireyin hiçbir şekilde eziyet görmemesi ve işkence çekmemesi, başta yasal olmak üzere hiçbir hakkını başkasına kaptırmamak için “Engelliler Devrimi” şart. 

Dışarıya başkasının yardımı olmadan çıkamayan Engelli birey evinin dünyaya açılması için, Türkiye Cumhuriyeti ve dünyayı yönetebilmesi için, Türkiye Cumhuriyeti’yle dünyanın her yerinde adının geçmesi için, akla gelecek hatta gelmeyecek Türkiye Cumhuriyeti’yle dünyanın bütün köşesinde söz sahibi olabilmesi adına “Engelliler Devrimi” şart.

Engelli bireyin her manada daha özgür, sosyal, rahat, güçlü ve aktif yaşam sürmesi için “Engelliler Devrimi” şart.

Engelli bireyin her türlü eğitim alabilmesi, iş sahibi olabilmesi, ruhu rahat olması, gelecek korkusu olmaması, dünyaya açılabilmesi, bu dünyadan zevk alması, her düşleyip istediğini kimseden çekinmeyerek utanmadan özgürce söyleyebilmesi ve artı yapabilmesi, ama denmeden dertlerine kesin çözüm bulunması için “Engelliler Devrimi” şart.

Şu an Türkiye Cumhuriyeti’nde Engelli bireyin yüzde kırk gibi var olan sosyal hayatı yüzde yüze çıkartmak için “Engelliler Devrimi” şart.

Engelli bireyin yuva kurabilmesi, gönlüne kuş konabilmesi, hayat bağlamasını coşkulu çalabilmesi, evlat ile torun duygusunu tadabilmesi, askerlikle üniversite hayatı yaşayabilmesi, anne ve babasına evlatlık görevi yapabilmesi için “Engelliler Devrimi” şart.

Hiçbir yerde adı geçmeyene, yedinci sınıf görene, Engelli devrimi istemeyene, Engelli bireye istediği gibi bakarak davranana “Engelliler Devrimi” şart.

Bir gün ben, sevdiklerim ve sevenlerim de engelli birey olabilir düşüncesiyle, dünya tarihine örnek olacak şekilde, şu dünya adına bu dünyadaki Engelli bireyi düşünürüm mantığıyla, kıyamete kadar Engelli bireyin bedduasını değil de duasını alacak biçimde, Engellilik kavramını dertle sorun olmaktan çıkaracak şekilde, dünya devletlerinin örnek alacak biçimde, Engelli bireyin arzularına kavuşarak sorunlarını çözecek şekilde “Engelliler Devrimi” şart.

Zamanında açılımla devrimler yapıp bugünde devrimle açılım yapmayı düşündüğünden, yıllardan beri o, bu, şu konu diyerek “Engelli birey yaşıyor mu?” diye merak bile etmeyerek unuttuğundan, insanlık adına daha duyarlı ve en önemlisi eşit şartta yaşamak düşüncesiyle aklımdaki “Engelliler Devrimi” şart.