Merhaba Haber Erk okuyucuları. Artık bende bu sitemiz içinde yazacağım. 

Fatih Güler, 1 Haziran 1978 yılında doğdu. 

O yıldan itibaren bazı nedenlerden dolayı tek başına yürüyemeyen, hiç konuşamayan 

Spastik Engelli birey oldu. 2.şiir kitabı çıktı. 

2 kitabı da hem hayırlara bağışladı hem de çevresine dağıttı. İlçenin en iyi edebiyatçısı seçildi. 

Televizyon kanallarında canlı olarak programlara katıldı. Şiirleri bestelendi. 

Yabancı ülkenin televizyon kanalında belgeseli yayınlandı. 

Ulusal gazeteler, televizyonlar, dergiler, yazarların köşe yazılarında, Devletin Radyosu ve internet radyolarında çıktı. Şiir yarışmalarına katılıp üçüncülük ödülü ve teşekkür belgesi aldı. 

Kendisine şiirler yazıldı. Şiir yazanlarla şiir düetleri yazdı. 

Köşe yazarlığı yaptı ve bir internet sitesinde daha yazmaya devam ediyor. 

Televizyon kanallarındaki programlarda yapımcılık ve süpervizörlük yaptı. 

İlköğretim okuluna konferans verdi. Şiirleri seslendirip videolar yapıldı. 

Engelli bireyler hakkında proje hazırladı ve devam ediyor. 

Kısa film ve tiyatro yazdı. Projeler, binin üstünde şiir ve binin üstünde özlü söz yazdı ve devam ediyor. 

+++++ 

Martin Luther King rahibin bir hayali vardı ve gerçekleşti. 

Benimde Engelli bireyler için imkânsız ama devrimden farksız destan hayalim var.  

Bu imkânsız hayalimin diğer bir ucundan tutarak bana kapılarını açan Haber Erk sitesinin 

yüce gönüllü sahibi İsmail Türk Beye ve yolda bana manevi destek olan 

tüm yüce gönüllülere sonsuz teşekkürler. Bu sayfamda neler mi okuyacaksınız. 

Engelli, Engelli birey ve Engelli birey hayatı okuyacaksınız. Bu üçlünün içinde neler mi var. 

Devrim, görüş, fikir, bilgi, tanıtım, şiir, söz, çirkinlik ve güzellik var.  

BAŞLANGIÇ 

Engelli birey ishal olur, bazılarının tavrıyla dünyası zindan olur. 

Engelsiz birey ishal olur, şefkat gösterilir. Engelli birey kusar, bazıları iğrenç gözle bakar. 

Engelsiz birey kusar, neyin var diyerek merak edilir. 

Engelsiz birey deniz ve havuzdan çıkınca veya duş aldıktan hemen sonra üstü değiştirir. 

Hemoroit olduğu halde bile havuz ve denizden çıkınca 

üstü ıslak bazı Engelli bireyler iyice kuruyana kadar bekletilir. 

Engelli birey denize girmesi gerekirken, engelsiz bireyin hayatı için nemli havada deniz hayal edilir. 

Engelsiz bireyin her sözü anında anlaşılırken, bazı Engelli bireylerin hiçbir sözü anlayarak dinlenilmez. 

Hayat Engelli bireye göre ayarlanması gerekirken, bazı Engelli bireylerin 

gözünün içine bakıp kandırarak engelsiz bireye yaşam hazırlanır.  

Teknolojik alete en çok Engelli bireye lazım olmasına rağmen, öncelik engelsiz bireyindir.  

En fazla Engelli birey gezdirilmesi gerekirken, Engelli birey hariç herkes ve her şey gezdirir. 

Engelsiz birey hayatı özgürken, Engelli bireyinki ottur ve otun yanında et olması için 

ben bu otu sevmedim diyerek iki ayaklı hayvanın midesinde de rahat edilmez. 

  

Spastik Engelli bireye engelsiz bireyin tavrı, duyma Engelli bireye 

engelsiz bireyin ağız telaşı, görme Engelli bireye engelsiz bireyin yüzsüzlüğü, zihinsel 

Engelli bireye engelsiz bireyin dangalaklığı, yürüme Engelli bireye Engelsiz bireyin 

şeytanlığı, Engelli bireylere engelsiz bireylerin dengesizlikleri Engelli bireye ayrı sorundur. 

Her türlü savaşta ve aile içi sorunda, ekonomi kriz ve ailedeki ekonomik 

krizde, toplumsal ve genel olayda, küresel kriz ve salgında nedense en fazla olan 

Engelli bireye olur, ama her şey güllük gülistanlık olduğunda Engelli bireye günler 

güllük gülistanlık olmaz, amma velakin engelsiz bireye yer yemyeşil ve gökyüzü masmavidir. 

Engelli bireyi damat ve geline bırakmak gibi çelişki yapıdan kurtarmak için 

acaba devlet ne zaman kökünden çözüm bulmaya niyetli olabilecek. 

Engelli bireyi damat ve gelin boyunduruğuna sokmaya 

meraklı düzene ne denir veya neye benzetilir bilinmez. 

Kendilerinin sağlıklarına dikkat edilmez, Engelli bireye özel bakımevi yapılmaz, Engelli bireyin 

yanına gönül arkadaşı istenilmez, sadece kendi çocuklarını ve hatta çocuklarının torunlarını 

düşünmekten başka bir halt bilmeyen damatla gelin boyunduruğuna giydirirler. 

Bu yüzden de Engelli bireyin her anlamda özgür olmayan hayatı daha da karmaşık hale gelir.   

Her on Engelli bireyden sadece ikisi damat ile gelinli yaşamından memnun.  

Engelsiz birey evlada illa da evlen dendiğinde, on damat ve 

gelin adayından en az sekizi Engelli bireyin saf duygusuyla oynar.  

Asıl Engelli bireyin gönül arkadaşı ve hatta başka şeylere ihtiyacı olması lazımken veya bu konulara çözüm bulamamışken, önce engelsiz birey evladı ne zaman evleniyor diye neden derde düşülür. 

Canınız kumar oymamak istiyorsa gidin kumarhaneye ve batakhaneye oynayın ama Engelli 

bireyin hayatıyla kumar oynamayın. Kararınızla Engelli bireyin hayatıyla kumar oynamayın. 

Gelin ve damadın Engelli bireyli dünürlerini iyice tanıma gibi sebebi yokta, gelin 

veya damadı iyice tanımadan evlendirilmesi Engelli bireyin hayatıyla kumar 

oynamak değilse, o zaman ilk önce Engelli bireyin hayatını düşünmüyorsunuz demektir. 

Geçtim gayri gelin ve damadı da onların çocuklarıyla da Engelli bireyin anlaşması zayıftır. 

Çünkü hiçbir çocuk, Engelli birey akrabasını ne kadar severse sevsin, günün birinde anne ve 

babasının sözünden çıkmaz değil çıkamaz. Elbette az olsa da sonucun olumlu olduğu ailede vardır. 

Ama bunlar genelde acelece karar verilmeyendir. 

Yani demek istediğim odur ki, elbette evlilikler ciddi iştir ama Engelli birey 

hayatı önem taşır ve iyice araştırıp anlaşılmadan bu evlilikler uygun değildir. 

Sosyal hayat en fazla Engelli bireyin hakkıdır. 

Engelsiz birey gerisini düşünmeden sosyal hayatını yaşıyor zaten. 

Yetişkin Engelli birey canı alkol istediğine bin pişman olur ama 

çocuk yaştaki engelsiz birey bile her zaman rahatça içkiyi içer. 

Engelli birey akıllara gelebilecek ve gelmeyecek hiçbir sosyal hayattan mahrum bırakılamaz.  

Allah ile benim aramda kuralı sadece engelsiz bireye mi mahsus. Gidin ya işinize. 

Engelsiz birey Engelli bireyin özel ihtiyaçlarını karşılayamadığından dolayı 

Engelli bireyi bunalıma soktuğunuz için asıl siz günah işliyorsunuz engelsiz birey.  

Engelli birey içki canı istiyorsa istediği ve hatta komaya girene kadar içsin.  

İstendiği gibi yaşamak ve hatta gebermek sadece engelsiz bireyin hakkı, Engelli bireyin hakkı değil ha.  

Dünyasıyla düzeni elinden gitmiş, yetmemiş sosyal hayatı da elinden gitmiş ve sonra da neymiş 

Engelli birey mutsuzmuş. Bayan Engelli bireyin durumu erkek Engelli bireyden daha vahimdir. 

Aileden baskı, kötü niyetliden korku ve kendi hayatıyla savaş. 

Deizm deniliyor ya hani, bu durumda tam üstüne bastınız.  

Engelsiz birey gibi her Engelli birey namaz kılacak ve başını 

örtecek diye kural dünyanın hiçbir yerinde ve tarihinde yoktur. 

Bazı Engelli bireyle nemli havaya taşınır ve hatta denizden de mahrum ettirilir. 

Bu dünyada Engelli bireyin hiç mi söz hakkı yok. 

Gerçi söz hakkı verilse bile engelsiz bireyin Engelli bireye sadece boş laftır. 

Tinercinin durumunu iyi anlıyor, hayvanın duygusunu net biliyor ve çiçeği kokluyor ama  

Engelli bireyin durumunu anlamıyor veya sizler açısından daha vahimi olan çözüm adına 

anlamazdan geliyorsanız size söylenecek herhangi bir söz artık maalesef bulamam. 

İlk sırada Engelli birey olacağı halde, maalesef iktidar, muhalefet, siyasi 

Parti, sivil toplum kuruluş ve milletin dilinde Engellinin e harfi bile yok. 

Toplumun gözünde kıymet olarak hayvan, insan, maddiyat, doğa, yabancı 

toplum ve zevk ile keyfin ardından Engelli birey yedinci sıraya düştü. 

Belki daha da aşağıdadır da aklıma sadece bunlar geldi. 

İkisi de özel, masum, çaresiz, güzel, yakışıklı ve Kâinat Hakiminin yaratanı olmasına 

rağmen Engelliler günleri hayvanlar gününe göre dörtte biri kadar ilgi görmüyor. 

Tek bir televizyon kanalından hiçbir zaman görüp duymadım tarihte Engelli 

bireyle alakalı şu vardı veya bu yoktu diye. Görüp duyan var mı bilmem. 

Acaba tek bir siyasi Partinin, evet tek, evet sadece tek bir siyasi Partinin Engelli 

bireye önceliği var mı acaba on milyondan fazla Engelli birey olmasına rağmen. 

Siz ülkeyi yönetmeye talip ve yöneten siyasi Partilersiniz, bana ne toplumun Engeli  

bireye davranışından. Toplum mu yönetti, yönetiyor ve yönetecek ülke ve milleti. 

Seçim arifesinde esnaf bakanlığı sözü verilir de Engelli bakanlığın 

yazısındaki e harfinin üst kısmını bile görmeye yürek neden yetmez. 

Seçim arifesinde fotoğraf şov için Engelli bireye gidilir 

ve seçim sonrasında sen kimdin denilir gibi olunur. 

Sadece siyaset değil, medyadan tut ki sivil toplum kuruluşuna kadar ülkede 

Engelli bireyin ha varlığı, ha yokluğu. Ay demi ya Engelli bireyin hiçbir sorunu yok. 

Yok pardon, çok sorunu varda Engelli birey az 

sabrederek vefat edince cennet yolu garanti demi ya. 

Bazı erkek kişilerce cami cemaati pavyona, pavyon ahalisi camiye 

utanmadan gidiyor, bazı bayanlar her haltı yiyerek kendini masum göstermeyi 

başarıyorsa Engelli birey bunların arasında intihar da eder, günahta işler.  

Yok aman neymiş efendim Engelli birey bakışından rahatsız olunuyormuş. 

Ya bu engelsiz bireyler salak mı, ya da tilkinin oyuncak manevi bebeğimi yahu. 

Hayır, Engelli birey akrabası ve öğretmeni olmayanı 

anlarım, onların maalesef bu ahmaklığını anlayamam. 

Arada o bakışı Engelliğinden kaynaklanıyor diyemezler mi bilmem her neyse neyi oluyorsa. 

Ya da yerin dibine sokulamaz mı anlatılanda anlamıyorsa. 

Eğer anlamayanın dokunulmazlığı varsa, rahatsız olduğu Engelli bireyi 

sonsuza kadar ne gözü görsün ne kulağı duysun ve nede terini koklasın.  

Engelsiz birey Engelli bireyle sadece on ay yer değiştirilmesine Allaha isyan edene Engelli bireyin sadece on ay dayanamayarak isyan eden engelsiz bireyi eşek sudan gelene kadar dövmesi lazım.   

Engelli birey tavlada, satrançta, okeyde ve vesaire oyunlarda bilir. Her türlü sohbette eder. 

Hatta konuşma Engelli bireyse kendisinin dilini de öğretir. Ve oyunda öğretir kimse merak etmesin. 

Başkasıyla sohbet edeni görüyorsanız, demek ki hoşnut oluyor. 

Tekerlekli sandalye görünüyorsa, demek ki gezdirilebilir. 

Yatalak değilse, demek ki arabayla şeref turları attırılabilir. Kalbi varsa, âşık olabilir. 

Gözü varsa ve görme Engelli birey değilse, tahrik olabilir. Eli varsa, tahrik edene çomak çekebilir. 

Dili varsa ve konuşma Engelli birey değilse, nanköre küfür edebilir.   

Engelli bireye canı gönülden yanında olan 

anne, baba, kardeş, damat, gelin, yeğenin Kâinat Hâkimi yanlarındadır. 

Engelli bireye akrabalık ve arkadaşlık eden, eş ve sevgili olan, yardım eden, yalnız 

bırakmayan, mutlu eden, derdini ve duygusunu anlamaya çalışarak çözüm üreten, duygusuyla oynamayan ve hiçbir kötülük yapmayarak baş tacı yapana da Kâinat Hâkimi daha güzel bakar.  

Herkes herkesi konuşuyor ve herkes her yerde olarak her haltı da yapıyor da amma velakin nedense en fazla gündemde olması lazımken on milyon Engelli bireyin bir tanesi bile ne görülüyor ne duyuluyor, nede herhangi yerde olunuyor. Hadi siz deyin ki, Engelli bireyin sağır ve dilsiz vesaire var. 

E o zaman memurlardan kaç meslek, esnaflardan kaç 

çeşit dükkân, hayvanlardan kaç tür hayvan var vesaire. 

Alın teriyle bu vatanın sevdasıyla ailesine ekmek arasına katık götürmek 

için çalışan ve Kâinat Hakiminin yarattığı canlar canımız ciğerimizdir. 

Ama neden genelde siyaset, medya, her türlü toplum tarafından en önemli sorunlardan 

olmasına rağmen Engelli birey sorunlarını hatırlamama ısrarından vazgeçilemiyor. 

Hadi hatırlamamakta geçildi, Engelli bireyle her türlü 

kötü oyun oynama hastalıktan niye vazgeçilemiyor. 

Engelli birey bırakan zika, öldürüp eve hapis eden korona, hayvana benzeten 

maymun çiçek, kuş grip, deli dana yakın tarihte görüldü ama engelsiz birey daha akıllanmadı he. 

Bu ayın içinde şampiyon olan Ampute Erkek Mili takımımızı ve kemik erimesine çözüm bulan 

değerli Gazi Huri doktorumuzu tebrik ederek teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.