NATO Liderler Zirvesi’nin kapanış oturumuna katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IFEMA Kongre Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında zirveye yönelik açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır. Tüm çabalarımız ateşkes içindir" dedi. 

Zelenski ve Putin ile temas halinde olduğunu, tahıl koridoru ile ilgili plana dair ayrıntıları ise katılımcı ülkelerle paylaştığını ifaade eden Erdoğan, "NATO’nun, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadele kararlılığının ortaya konulması önemlidir. Ancak bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır" ifadelerini kullandı

Teröre karşı müttefik ülkelerle birlikte tutarlı adım atmanın zorunlu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke eden bir ülke olarak oyalamalara tahammülümüz kalmadı. İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvurusu sürecinde yaşananlar Türkiye'nin kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. Dörtlü zirvemizi gerçekleştirdik. İmzalanan muhtırayı, Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlaşıldığının bir işareti olarak görüyoruz. Bu bir başlangıçtır. Bundan sonraki süreçte kayıtlı hususların uygulamasını takip ederek adım atacağız. Bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından zorlu mücadele sonrası elde edilmiş diplomatik bir zaferdir. Üçlü muhtıra Türkiye için PKK ve uzantılarıyla tam işbirliği, dayanışma, PYD, YPG'ye destek sağlamama taahhüdü.

Bu adımların uygulamasını denetlemek üzere, daimi ortak mekanizma kurulması kararlaştırılmıştır. Finlandiya ve İsveç, AB güvenlik mekanizmalarına ülkemizin en geniş katılımını destekleyeceğini beyan etmiştir. Türkiye'nin dile getirdiği hassasiyetlerimizin tamamı üçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı Finlandiya ve İsveç halkıdır. İsveç 73 teröristin Türkiye'ye iadesi için söz verdi.

Zirve kapsamında birçok hükümet lideriyle bir araya gelme fırsatı bulduk. Bu görüşmelerde mevkidaşlarımla ağırlıklı olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık. İkili gündemimizdeki konuları farklı yönleriyle değerlendirdik. Zirve ile Türkiye'nin NATO'nun geleceğinde de söz sahibi olacağı görülmüştür. Biz NATO'ya gerekli katkıları vermeye devam edeceğiz. Müttefiklerimizden de aynı katkıyı bekliyoruz."

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle gündeme gelen tahıl koridoruna özel bir başlık açan Erdoğan, "Gerek Sayın Putin ile gerek Sayın Zelenski ile telefon diplomasimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Başlamış olan bir yol haritamız var. Bir an önce bu koridoru işletmeye çalışacağız. Bölgede 20'ye yakın gemimiz var. Ürünlerin tahliyesini ve üçüncü ülkelere naklini sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan ABD ve Rusya ile ilgili ilişkilerdeki gelişmeleri ise şu şekilde açıkladı:

"Parlamentolar sıkıntılı süreçlerin yaşandığı yerlerdir. Sayın Başkan (Biden) elinden gelen adımları atacağını söyledi. Geçen hafta geniş bir ekip Amerika'daydı. Gerek Cumhuriyetçiler gerek Demokratlar'la görüşmeler yaptılar. Biden ile dün yaptığı görüşmeden sonra heyetlerimizi göndereceğiz.

Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra bu iş yürümez. Önce İsveç ve Finlandiya üzerlerine düşen görevi yerine getirecek. Bu görevlerini yerine getirmeleri halinde bunu parlamentomuza göndeririz. Yerine getirmezlerse parlamentomuza gönderilmesi söz konusu değil. Bu iş öyle süreci çok çabuk işleyen, 'ben istedim oldu' gibi bir süreç değil. Terör örgütlerinin silinip atılması lazım. Bununla ilgili yasal düzenlemeleri bitirmeleri lazım.

Oluşan bir hukuk var. Bizim Rusya ile ikili ilişkilerimiz var bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz. Kavga politikaları üzerinden değil. Nükleer enerji santralimizi Rusya ile birlikte yapıyoruz. Bunları bir kenara koyamayız.

Denge politikasının, diplomasiyi şartlarına göre işletmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. Yoğun bir şekilde Putin ve Zelenski ile görüşmelerimi devam ettiriyorum. Bunlardan netice alacağımıza inanıyorum.

Yunanistan'ın malum, son dönemlerdeki tutumu siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Son dönemde özellikle kendisine İstanbul'da verdiğim yemekten sonra bir teklifte bulundum. Bundan böyle aramızdaki ilişkileri ikili yapalım üçüncü kişileri aramıza sokmayalım dedim. Buna rağmen Amerika'da yaptığı konuşmada bu anlaşmamızı tamamen tersine dönüştürdü. Davos'ta da aynısını yaptı. Bir taraftan adalara, adacıklara özel ziyaretler yapıp silahlandırmaya gitmek gibi bir gayretin içine girdi. Lozan ve Paris anlaşmalarına göre bu adaları silahlandıramazsınız. Yunanistan böyle bir adımın içerisine girdi. ABD'nin burada üs kurma olayları, bu sorulduğu zaman alınan cevap, Rusya'ya karşı... Benim halkım bunları pek yutmuyor. Biz barışın egemen olduğu bir dünYayı tesis edeceksek bu adımlar neden atılıyor. Buna olumlu bakmıyoruz. Bunu yaptığımız ikili görüşmelerde liderlere söyledik.

Muhalefet her zaman siyaha beyaz beyaza siyah der. Türkiye muhalefeti böyledir. Bütün belgeler ortaya konuluyor. Dünyanın bu olaya nasıl baktığı belli. Burada attığımız adımlar, ilgi uyandırdığı gibi liderler tarafından takdirle karşılandı. Terörle mücadelemizin Türkiye dışındaki ayaklarını kendilerine belgelerle takdim ettik. Bunları izledikten sonra çok daha iyi anlayacaklar.

İsveç 60 teröristin iadesi konusunda bazı müzakerelerdeydiler. Şimdi bunu 73'e çıkardılar, müzakereler esnasında. Bakalım bu sözü yerine getirecekleri mi, takipçisi olacağız."

Editör: Yadigar Hanım