Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hacı Bektaş Belediye Meydanı’nda Hacı Bektaş-ı Veli’nin Hakk’a Yürüyüşünün 751. Yıl Dönümü Anma Programı’nda konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:

“8 CEMEVİYLE İLGİLİ TOPLU BİR TÖRENİ DE YAKINDA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı cumhuriyetle birlikte diğer tüm benzeri kurumlar gibi kapatılmıştı. Bu sevgi, barış, kardeşlik ve muhabbet kapısının müze statüsüyle fiziken yeniden açılmasını sağlayan şehit Başbakan rahmetli Adnan Menderes’tir. Etap etap süren çalışmaların tamamlanmasının ardından bu külliye, dört bir yandan gelen Hacı Bektaş dostlarının iştirakiyle tümüyle hizmete girmiştir. Böylece Hazreti Hünkar’ın ‘Sevgi, saygı üzerine kurulmuştur yapımız, ta ezelde ebede açık durur kapımız’ sözüne uygun şekilde bu kapı yeniden gönülleri aydınlatmaya devam etmiştir.

Ayrıca geçen sene Hacı Bektaş-ı Veli’nin Suluca Karahöyük’te geldiğinde sofrasına oturduğu Kadıncık Ana Evi’nin restorasyonunu tamamlayıp, yeniden ziyarete açmıştık. Bu yıl da Hazreti Hünkar’ın komşusu, onun mihmanı olan Bektaş Efendi Türbesi’nin restorasyon işlemlerini bitirerek, tekrar ziyarete açıyoruz.

 Muharrem orucu vesilesiyle geçen hafta Ankara’da Hüseyin Gazi Türbesi’ni ziyaret ettik. Canlarla bir araya gelip hem Kerbela şehitlerimizi rahmetle yad ettik hem de samimi bir muhabbet gerçekleştirdik. Bir süredir İçişleri ve Kültür Bakanlıklarımızın koordinasyonunda milli birlik ve beraberlik çalışması yürütüyoruz.

 Ülkemizdeki 1585 cemevinin tamamı ziyaret edilerek, Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın toplam 8 bin 740 talebi belirlendi. Bu taleplerin 5 bin 600’ü hızla karşılandı. Diğer taleplerle ilgili İçişleri, Kültür ve Adalet Bakanlarımız müşterek bir çalışma yapıyor. İnşallah bu da yakında neticelenecek. Ayrıca, çeşitli illerimizde temeli yapılan ve yapımı tamamlanan 8 cemeviyle ilgili toplu bir töreni de yakında gerçekleştireceğiz.

“SİNSİ VE ALÇAK OYUNU HEP BİRLİKTE BOZACAĞIZ”

85 milyon vatandaşın tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birinci sınıf, aynı hak ve imkanlara sahip, hiçbirinden asla vazgeçmeyeceğimiz mümtaz fertlerdir. Anadolu’daki bin yıllık varlığımızı hala hazmedemeyenlerin, her dönem olduğu gibi bugün de milletimiz arasında ayrılık tohumları ekerek, vatanımızı parçalama niyetleri elbette vardır. Bunun için mezhep ve meşrep farklılıklarını körüklemekten, köken ve ideolojik kamplaşma fitnelerine kadar her türlü gayreti gösteriyorlar. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirme yönünde attığımız en küçük bir adıma bile tahammül edemeyenlerin aslında neyi amaçladıklarını, sufleyi nereden aldıklarını gayet iyi biliyoruz. Özellikle kimi Avrupa devletlerinin ülkemizdeki her kesim gibi Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız üzerinde oynamaya çalıştıkları kirli oyunu sizlerin de gördüğüne ben inanıyorum.

Editör: Habererk Habererk