Böylece İsmail Türk de elindeki kayıtları mahkemeye sunsun ki kimin yalancı kimin sahtekar olduğu ortaya çıksın” dedi.

Ertuğrul Kalafat, İsmail Türk’ü yalancılıkla suçlayan Ümit Özdağ’a seslendi: “Hadi bakalım yüreği yetiyorsa Sayın Tuğrul Kıhtır "Ben İsmail Türk'e böyle bir mesaj göndermedim" desin. Hatta gitsin mahkemeye versin. Böylece İsmail Türk de elindeki kayıtları mahkemeye sunsun ki kimin yalancı kimin sahtekar olduğu ortaya çıksın” dedi.

Zafer Partisi kurucusu GİK üyesi Tuğrul KIHTIR gazeteci yazar İsmail Türk'e bir mesaj çekiyor. Mesajı aynen şöyle,

Kıymetli arkadaşlarım, kardeşlerim ve genel başkanım. Partimizin kuruluşundan beri büyük sevgi, inanç, özveri ve kaynaklarımla gururla yürüdüğüm bu yolda ailemi ve biraz da kendimi düşünerek önümüzdeki süreçte genel idare kurulumuz dahil hiçbir göreve ya da adaylığa talip olmama kararı almış bulunmaktayım. Bugüne kadar alınmış olumlu kararlar uğruna gerek divanımızda, gerek genel idare kurulumuzda, gerek sahada canla başla mücadele ettiğime hepiniz şahitsiniz. Hep kibar ve centilmen olmaya, liyakatı esas almaya ve bilim, birlik, barış ilkelerimizden sapılmamasına özen gösterdim. Verebileceklerimin ve kapasitemin izin verilen ancak %10'unu partimize katabildim ve hepsini de helâl ediyorum. Biz insan psikolojisindeki aksaklıkları, hep benciliği ve alenen tuhaf ve zarar verici tercihlerini yenemedik. Tanrı Türk'ü önce kendisinden sonra düşmanlarından korusun.

......

İsmail Türk'te bu iletiyi habercilik değeri olduğu için gazetesi HABER ERK'te yayınlıyor. Sonrasında bu haberin doğru olup olmadığı hakkında Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ soruluyor.

Ümit Özdağ "yalan haber İsmail Türk yalanı" diye cevap veriyor. Yani 40 yıllık gazeteci arkadaşımızı yalancılıkla itham ediyor.

Ey Sayın Ümit Özdağ "yalancı dediğiniz İsmail Türk’ü parti kurulurken öve öve bitiremiyordunuz.

Çok büyük geçene kadar hepimizi basamak olarak kullanan siz değil miydiniz.

Hadi bakalım yüreği yetiyorsa Sayın Tuğrul Kıhtır "Ben İsmail Türk'e böyle bir mesaj göndermedim" desin. Hatta gitsin mahkemeye versin. Böylece İsmail Türk de elindeki kayıtları mahkemeye sunsun ki kimin yalancı kimin sahtekar olduğu ortaya çıksın.

Olayın akabinde ben İsmail Türk’ü bizzat aradım sordum kendisi bana bu mesajı atanın Tuğrul Kıhtir olduğunu söyledi. Özellikle İsmail Türk'e bu mesajı atmak benim haberimi yap demek değil midir?

Şimdi aklı ve vicdanı olan bütün milliyetçi ülkücülere soruyorum. Kim kimi makasa getirdi acaba?

Editör: Habererk Haber Merkezi