Türk geleneğinde mutfakların vazgeçilmezi olan bakır kaplar, yerini teknoloji ile birlikte diğer materyallerden imal edilen gereçlere bıraktı. Bakır kapların eskisi kadar tercih edilmemesi ile kalaycılık mesleği de yok olan geleneksel meslekler arasına girdi.
Daha önce özellikle Anadolu mutfaklarında pişirme gereçleri olarak tercih edilen bakır kaplar, havayla teması nedeniyle oluşan zararları önlemek amacıyla kalaylanıyor. Gümüş renginde, bakır kapları kalaylama işinde kullanılan yumuşak bir maden olan kalay, bakırın zararlarını önleyerek sağlıklı bir gereç sağlarken, kabı da yeniliyor.
Ancak geçmiş yıllara göre, fiyatı oldukça yükselen bakır kaplar, artık tercih edilmiyor. Bu nedenle de Türk geleneğinde önemli bir yeri olan kalaycılık, kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında sayılıyor. 
Türkiye genelinde sayıları oldukça azalan kalay ustaları, gençlerin mesleğe itibar etmediğini belirterek, çırak bulmakta zorlandıklarını ifade ediyor. Kalaycılığın son temsilcileri ustalar da dükkanlarını birer birer kapatıyor. 
İstanbul’da kalay yapan sadece 3 kişinin kaldığına dikkat çeken kalaycı ustası İsmail Erdal, çelik kaptan bile daha iyi olan bakırın artık fakirin kabı olduğunu vurgulayarak, “Eskiden fakirin kabıydı, şimdi zenginin kabı oldu bakır, pahalandı. Şartlar çok değişti. Ben eskiden dedemle köylere gider, 1 ay köylerde kalay yapar, geçimimizi sağlardık. Şimdi 1 gün iş çıkaramıyoruz. Eskiden 1 tane çelik tencere 5 tane bakır tencere alıyordu, şimdi 1 tane bakır tencere 40 tane çelik tencere alıyor. Öyle bir hale geldik. Halbuki ülkemiz barı ülkesi. Fiyatlar her gün yükseliyor. Vatandaş bakırı alamadığı için alamıyor. Bakırdan vazgeçmedi. Şimdi koca İstanbul'da yapan, satan, kalaylayar sadece 3 tane kaldı. biz 3 nesildir kalaycıyız. Benim dedem de kalaycıydı ama ben oğluma yaptıramıyorum. Zaten yeni nesil kalayın ne olduğunu da  bilmiyor, bunu civa zannediyor” dedi.

Editör: Yadigar Hanım