Fransa’da meydana gelen olaylar tüm dünyada korkuyla takip ediliyor. Marsilya’da bir Afrikalı’nın bir binanın çatısına çıkarak polisleri hedef aldığı görüldü.

Bu korkunç gerçek Fransa gibi göçmenleri barındıran pek çok ülke için büyük tehdit. Dünyanın göçmen deposu Türkiye de bu ülkeler içerisinde. Twitter kullanıcısı Yüksek Hoş’un konuyla ilgili yazısı şöyle:

Fransa'da Polis karakolları yakılıyor, yağmalanıyor. Genç nüfusu az olan Fransızlar evlerine kapanmış, sokaklar çok çocuklu göçmenlere teslim. Biliyorum keyifle izliyorsunuz ama burada ibret almanız için mühim bir örnek var. Marsilya'da dün silah depoları yağmalandı ve bir Afrikalı, bina çatısına çıkarak polisleri hedef aldı (soldaki video). Şimdi Marsilya'yı Esenyurt veya Hatay ya da Kilis olarak düşünün, bu yağmalanan yerlerin Dolmabahçe ve Topkapı sarayı gibi yerler olacağını farz edin. Acıttı mı? Acıtsın çünkü bu risk hep var.

Kordon'da "hayvan oğlu hayvan orası plaj değil, giremezsin, yasaktır" diyecek ve kanunu uygulayacak kim var? Niye yok? Orası halk plajı mı? Boğazda yol kenarında seks yapanların, çıplak yatan adamın videosu internette yayılmasa kim durduracaktı? Kuralsızlıkta keyfine göre davranan toplumlar, disipline edilemez. Disiplini ilk gevşettiğin, onlara sokağa çıkacak haklılığı ilk verdiğin anda sokakları sana haram ederler

Lale devrinde patrona isyanı 6 kişiyle başladı ve saatler içinde ciddiye alınmadı binleri buldu. Tüm devlet otoritesi bir saatlik öfkeye, kargaşaya bakar. Sokaklara çıkacak haklılığı vermezsen de çıkarlar.

Elimizde kor ateş tutuyoruz. Ummadığınız taş, baş yarar. Bugün sosyal medyada sana bana parmak sallayanlar var. Onları fonlayanlar ise IŞİD'cilerin dergileri gibi mezhepçi pislikler. Bunları da fonlayanlar Avrupalılar ama direkt değil dolaylı fonluyorlar. Hain, ihanetini Allah adına, onun rızasını kazanmak için yaparken cehennemi de bize yaşatıyor olacak. Cennet ise arkasına oturup bunları izleyenlerin evinde konforunda olacak. Fransa olaylarını zevk alarak izlemeyin, korkarak izleyin çünkü 12 senedir homojen yani türdeş bir ülkemiz yok. Türkiye'de otobüsler, vapurlar binilecek gibi değil. Bunu dert edecek olan da halktır, vekiller değil çünkü belediye otobüsüne binen, ne idüğü belirsiz yabancılarla dolu apartmanlarda oturan yöneticilerimiz yoktur.

Nereye gidiyoruz? Bilmiyorum ama Fransa gibi olmamalıyız. Göçmen karşıtlığı yapan ülkeler ırkçı oldukları için değil, düzenlerini ve huzurlarını korumak için göçmen karşıtıdır. Fransız polisinin ırkçılığı yeni bir olay değil belki Avrupa'daki en leş, en kendini beğenmiş, en adi polistir ama yakılan dükkanlar, arabalar, masum Fransız halkınındır.

İnsanların helal kazancı ve evlerinin, arabalarının yakılmasına sevinmek Müslüman'ın ve Türk'ün işi değildir. Evi yanana sevinen evinden olur. Türkiye'de huzur değil adalet mobese kameralara bağlıdır çünkü kameralar suçu engellemiyor, suçluyu buluyor.

Bir elektrik kesilir, şehir ve kameralar karanlığa gömülür. Şehrin elektrik hatlarını koparmak, sabote etmek zor değil. AB vatandaşlığı vadedilen sabotaj yapması istenen hiçbir göçmen bir dakika düşünmez yapar. Boğazın üzerinden geçen elektrik hatları, boyalı süslü trafo merkezleri, bunların çoğunu kaçıracakları bir iş makinası ile yıkabilirler. Gelen kaçak göçmenleri CV ile mi aldınız ki aralarında sabotajcı olmadığını bileceksiniz? gelirken getirdikleri sırt çantalarında ne taşıyorlar da kendilerini idame ettirecek parayı buluyorlar hiç düşündünüz mü? Ben bunları düşünmekten uyuyamıyorum bazen. Düşünün ve aklınızda senaryolar kurun çünkü en kötü felaket senaryosu, en olmaz dediğiniz anda sahneye konulan senaryodur.

Ayrıca bireysel silahlanmanın şu andan itibaren hak olduğuna inanıyorum. Mazallah sokağımda araçların ateşe verildiğini, polisin dayak yediğini ve ateş altında olduğunu görsem o an ailemin canı için kendi güvenlik alanımı oluşturma zamanımdır. Yaşadığınız semtteki potansiyel risk bölgelerini kafanızdan işaretleyin. Sarı, turuncu, kırmızı bölgeler olsun. Sarı potansiyel risk, turuncu orta risk, kırmızı yüksek risk bölgesi olsun.

Tanımadığınız, dilinizi konuşmayan ve ailesiz, sap sap gezen herkes sokaklara çıkacak birer intihar saldırganı olabilir, yağmaya katılacak kişiler olabilir. Son depremde mahallî millî gruplar oluşturmanın önemini gördük. Bunlar kötü senaryo. İyi zamanda düşünelim ki kötü zamanda ne yapacağız demeyelim.

yüksel hoş twitter

Editör: Habererk Haber Merkezi