Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında sahipleri ya da yöneticileri gözaltına alınıp tutuklanan yüzlerce şirkette kayyumların yetkileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF)  devredildi veya TMSF bu şirketlere kayyum olarak atandı.

Bir dönem Akfa Holding'de görev yapan İhlas Holding Üst Yöneticisi Cahit Paksoy ile Murat Sungurlu, İsmail Canan, Asım Sayın, İbrahim Sayın gibi tanınan isimlerin de bulunduğu 18 kişinin, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "terörizmin finansmanının önlenmesi kanununa muhalefet" gibi suçlardan tutuklanmasına karar verilmişti.

Dönemin AKP'li Sanayi Bakanı Nihat Ergün 2009 yılında, "İhlas Finans'ın tasfiye başlangıcı 2001'de. 222 bin 298 hak sahibine yaklaşık 676 milyon dolar ve 245 milyon Euro borcu vardı. Bu yil 154 bin hesap sahibine 279 milyon dolar, 76 milyon Euro ödeme yapıldı. İhlas'tan alacaklı 68 bin hesap sahibi kaldı. Bu hak sahiplerine 398 milyon dolar ve 168 milyon Euro alacaklarının ödenmesi bekleniyor.” demişti.

Yani... Işıkçılar Cemaati'nin 68 bin Türk vatandaşına hala borcu var. Zaman zaman gruptan yapılan açıklamalarda "Ödeme yapılacak” deniyor. Ancak İhlaszedelerin mağduriyeti devam ediyor. O zaman Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) neden bekliyor?

Eski TMSF Başkanına göre İhlas'ta yaşanan tam bir hortumlama

2001 krizinden sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 'batık olduğu' gerekçesiyle halktan mevduat toplayan 23 banka ve finans kurumuna el koydu.

Bunlardan 22’si TMSF’ye (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) devredilip, mudilerine paraları ödendi. Mevduat toplayan kuruluşlardan TMSF’ye devredilmeyen tek şirket İhlas Finans oldu ve İhlaszedeler paralarını alamadı. İhlas Holding eski Başkanı Enver Ören’in şirketleri TMSF kıskacından kurtulurken, Dinç Bilgin, Mehmet Emin Karamehmet, Yaşar Grubu ve Halit Cıngıllı gibi bütün banka sahibi işadamlarının şirketlerine TMSF tarafından, devletin alacaklarına karşılık el konuldu. TMSF, batık banka adına mudilere ödediği parayı, el koyduğu şirketleri satarak tahsil etti.

Dönemin TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, İhlas Finans hakkında, “Burada yaşananlar tam bir hortumlamadır. Diğer batık bankalardan farkı olmayan bir hortumlama operasyonudur.” açıklaması yaptı. İhlas Finans mağdurlarının sahipsiz bırakıldığını ifade eden Ahmet Ertürk, “Bu müessese sadece kendi mudilerini mağdur etmedi, neredeyse bir sistemin çökmesine yol açtı. Birçok insanın o sisteme inancını, güvenini kaybetmesine yol açtı. Bu sadece finansal ve hukuksal ihlal yapmadı, aynı zamanda ahlaki bir suç da işledi.” dedi.

2005 yılında TBMM’de görüşülen Bankacılık Kanunu Tasarısı’nda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, İhlas Finans’ın TMSF tarafından tasfiye edilmesini öngören yasa hükmünü kabul etti. Kabul edilen yasa hükmü ile birlikte TMSF İhlas Finans’a el koyacaktı. Tasfiyenin usul ve esasları TMSF’nin planları çerçevesinde gerçekleşecek iken, alacaklılara yapılacak ödemelerde de keyfilik ortadan kalkacaktı. Ve TMSF, borçlarını ödediği İhlas Holding’e el koyabilecekti. Ancak Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen İhlas Finans’ı kapsayan kanun maddesi Meclis’te Genel Kurul’a inmeden, AK Parti milletvekillerinin hamlesi ile kanun tasarısından çıkarıldı. Ve İhlas Finans’ın TMSF’ye devri son anda önlendi. Eğer devir gerçekleşseydi diğer batık bankalarda olduğu gibi TMSF, İhlas Finans mudilerine paralarını ödeyecek ve ardından da kendi alacağını İhlas Holding’den tahsil edecekti.

Editör: TE Bilişim