Meral Akşener'in konuşmacı olduğu Çanakkale'deki ‘Milli iradeye saygı’ toplantısının yapılacağı salona, otel yönetimi son dakika kullanıma izni vermeyince ortalık karıştı. Baskılar nedeniyle otel yönetiminin salonun elektriğini kestiği iddia edildi. Buna rağmen otele gelen Akşener, yaklaşık 1000 kişinin bulunduğu salonda konuşmasını yaptı.  Meral Akşener'in Çanakkale'deki toplantısı salon kriziyle başladı. Kolin Hotel'in Megaron Salonu'nda bugün saat 14.00'de düzenlenecek toplantıya kısa süre kala otel yönetimi, salonun kullanımını iptal etti. Toplantıya gelen yaklaşık 1000 kişi, kararı öğrenince otel yönetimini protesto etti. Ellerinde bayrakları sallayarak 'Başbakan Akşener' ve 'Ülkücü hareket engellenemez' sloganları atmaya başladı.  Salonun kullanımının neden iptal edildiği öğrenilemezken, Meral Akşener'i dinlemeye gelenler, cep telefonlarının ışıklarıyla salonu aydınlatmaya çalıştı. Otel girişinde önlem alan polisin, gelenleri tek tek aramadan geçirdikten sonra otele girişlerine izin verdi. 

Meral Akşener, elektriklerin kesildiği ve katılanların cep telefonları ışığıyla aydınlatmaya çalıştığı salona gelerek, toplantının iptal edilmeyeceğini söyledi ve konuşmasını yapmaya başladı.

Engellemelere rağmen programa başlayan Akşener şöyle konuşmasına şöyle başladı "Karanlıkları aydınlatmaya geldik. Bir konuşma yapmaya gelmiştik böyle bir durumla karşı karşıyayız, hem Çanakkale şehitlerimiz için hem El Bab şehitlerimiz için hem de 15 temmuz şehitlerimiz için bir dakika saygı duruşu ve istiklal marşı söyleyeceğiz."

"Ben kadın olarak korkmuyorum siz erkek olarak korkmaya utanmıyor musunuz?

Biz yaktık kınamızı geldik aranıza vatanımıza kurban olmak için geldik buy vatanın her karışı her bir ferdi için gerekirse ölmeye geldik. Konuşmamızın teması milli iradenin önemiydi. 

Sayın Cumhurbaşkanı unuttunuz mu size şehirlere almazlardı  Sayın cumhur başknı unuttunuz mu şiir okuduğunuz için hapse atılmıştınız. Bu millet sizi önce başbakan sonra cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi aynı şeyleri bize uyguluyorsunuz.

Allah'ın izniyle 16 Nisan'da 80 milyon kere "hayır"

Sizin bu salonda ortaya koyduğunu irade, hangi şartta olursa olsun, varsın televizyonlarda karartma uygulasınlar, varsın otellerin ışıklarını söndürsünler, varsın Başbakan 'hayır diyenler teröristtir' desin bizi bu yoldan döndüremeyecekler. Varsın salon karanlık olsun, bizi yıldırabilir misiniz? 

Kapı kapı gezeriz, evlere gider anlatırız. Evlerin kapılarını da mı kilitleyeceksiniz, dükkanların önüne de mi engeller koyacaksınız?

Türkiye'nin Başbakan'ı olarak siz Habur'da bir rezalet yaşattınız, karşı çıkan oldu mu, 'hayır

Oslo'da bu devleti pespaye ettiniz karşı çıkan oldu mu 'hayır'

Dolmabahçe'de İmralı canisinin talimatlarını, direktiflerini Türk milletiyle paylaştınız, müzarakere ettiniz, size karşı çıkan oldu mu 'hayır'

Teröristi burada aramayın, Habur'da teröristi alkışlarla karşılarken arayın, teröristi siz Oslo'da, Dolmabahçe'de arayın.Davul-zurna ile 3 gün boyunca Türkiye'den geçirdiklerinizde arayın. Habur'daki çadır mahkemelerinde arayın. 

Biz sizin bu ithamınızı aynen size iade ediyoruz.

Terörle mücadeleyi sulandırdınız.

Yollara bombalar döşendi, evlere bombalar yerleştirildi. Valilere kafanızı çevirin dediniz. Siz tüm bunları yaparken teröristlerle sarmaş dolaş olmuyorsuuz da anayasaya "hayır" dediğimiz için biz "terörist" oluyoruz öyle mi... Aynen iade ediyorum size bu lafları.

Bizler, bu salondakilar iğnenin deliğinden geçmiş insanların, idam sehpalarından, hapislerden geldik biz... Bizi korkutacağınızı sanıyorsunuz.

AYAĞINIZDA PRANGALAR VAR ÖYLE Mİ

Son günlerde tutturmuşlar bir "prangadan kurtuluyoruz" diye... Yıllardır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, birlikte çalıştığınız Abdullah Gül size pranga mı olmuştur?

100 milyar dolarlık bu Cumhuriyet'in fakir insanlarının parasıyla yapılmış bütün kuruluşlarını sattınız, tüm bunları yok pahasına sattınız. Bunları yaparken sizi tutan mı oldu.

En stratejik kurumlarımızı, en değerli kuruluşlarını Varlık fonuna devrettiniz. Tüm bunları yaparken sizin elinizi tutan mı oldu?

2014'te Cumhurbaşkanı oldunuz, Davutoğlu'nu beğenmediğiniz 15 günde hem genel başkan hem başbakan değiştirdiniz.

Biz 2 yıldır, demokratik hakkımızı kullanmak istedik, parti kongremizi bile yapamadık.

Türkiye'nin içinde bir pranga olmadığı ortada. Siz dışarıdaki prangalarınızdan haber verin. 

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI

Kul kurar, kader gülermiş... Geçti varsayalım kimin oturacağı belli olmaz. Varsayalım bizden veya başka bir partiden biri partili Cumhurbaşkanı seçildi. İl başkanları ile toplantı yapacak, oradak dönecek gelecek rektörleri, HSYK üyelerini atayacak, milletvekilleri listelerini oluşturacak, Anayasa mahkemesi üyelerini atıyacak. Böyle bir cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. 

Böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değildir, yanlıştır, olmayacak inşallah.

ELEKTİRİĞİMİZİ KESEN KARDEŞLERİMİZ DE "HAYIR" DİYECEK

Bizi siyasi baskılardan dolayı, ekmek parasını kaybetmemek için ışıksız bırakan arkadaşları da anlıyorum. Onlar da inanıyorum ki bu ortamda dolayı, hiç istemediği bir şeyi yaptığı için referandumda hayır diyecektir.

VAV-VAHİT GİBİ OLACAĞIZ

Biz yola çıktığımız günden beri birleştirmeye çalışıyoruz. Vav gibi olmak istiyoruz. Vav vahit demektir, birleştiren demektir. Her birimiz bir vav gibiyiz. Bu ülkenin bozulan kardeşliğini, hukukunu, sistemini düzeltmek için vav gibi olacağız, vav gibi kalacağız.

Bize bu karanlığı uygun görenler, bizden korkanlar, siz ölçüsüzsünüz, siz ölçüyü kaçırıdınız. Onun için hepimiz için kutsal olan bu topraklarda, büyüklerimizin anlattığını Çanakkale içinde aynalı çarşı türküsüyle büyüdüğümüz bu kutsal topraklarda vav gibi durmaktan geri durmayacağız. Vallahi durmayacağım, billahi durmayağım.

Allah'ın izniyle bu ülkenin insanlarını bir bayram sofrasına oturtacağız. Herkesin eşit mesafede elini uzatıp, yemek yiyebileceği bir bayram sofrasına oturtacağız. Şırnaklısı, Edirnelisi, Vanlısı, Diyarbakırlısı, İzmirlisi tüm vatandaşlarımızın eşit olacağı bir bayram sofrasına oturacağız...

Son söz olarak 80 milyon kere hayır, hayır, hayır...

OTELDE ENGELLEME GİRİŞİMİ

Günler öncesinden gerekli izinleri alınan konferansın yapılacağı otelin CEO’su dün akşam saatlerinde konferans tertip heyetine gelerek siyasi baskı gördüğünü iddia ederek konferansın iptal edilmesini talep etti.

Tertip heyetinden ret cevabı alınınca bugün sabah saatlerinden itibaren polis eşliğinde zor kullanılarak konferns iptal ettirilmeye çalışıldı. 

Konferansı canlı yayınlamak için gelen DHA aracı otele sokulmadı. Otelin girişleri ve çıkışları kapatılmaya çalışılıdı. Çevik Kuvvet konferans salonun içine girdi. Ülkücülerin çabası ile karanlıkta da olsa içeri girildi.

OTELDE IŞIKLAR SÖNDÜRÜLDÜ

Konferansın yapılacağı salonun elektrikleri otel yönetimi tarafından kesildi. Meral Akşener sosyal medya hesabından "Demokrasi mücadelemizi engelleyemeyecekler" dedi.

Editör: TE Bilişim