Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemiz siyasi tarihinin oldukça sorunlu zamanlarından geçiyor. Kimin nereyi yönettiği belli olmayan nasıl yönetildiği belli olmayan bir devlet iradesi var şu anda. Geçtiğimiz günlerde hazinenin başındaki akraba sosyal medya hesabından istifa yayınladı. Önce 24 saatlik bir sessizlik oldu. Medya sus pus, kayınpederden de ses çıkmadı. Bu arada Merkez'in başkanı da değişti.

Reform diyorlar. Biz de şaşırarak dinliyoruz. Şu anda iktidarda olan partinin kurucularından birisi bir TV programında hukukla ilgili bazı düşüncelerini ifade etti. Muhtemelen yeni bir iklim olacağı ümidiyle. Bir baktık önce küçük ortak hemen saldırdı ama ne laflar. Biliyorsunuz bu iktidarın küçük ortağı bayağı farklı şeyler söylüyor, konuştuğu şeyleri biz ağzımıza alamıyoruz, seviye yerlerde. Bir de nasıl bağırıyor konuşurken, halbuki bu mikrofonu icat etmişler değil mi? Bir gün sonra ise Sayın Erdoğan hiddetle bu kurucu ismi canlı yayında adeta fırçaladı. Anlıyoruz ki küçük ortak ne diyorsa o. Hani diyorlar ya dava dava diye o dava dedikleri şahsi beka davasıymış. Sırf iktidarda kalmak için yola birlikte çıktıklarını yolda karşılaştığı bir kişiye adeta harcattı. Sayın Erdoğan yola birlikte çıktığınız arkadaşlarınızdan acaba kaç kişi kaldı yanınızda? Bu ilkesizlik olmasa da en azından vefasızlık. Kutlu dava dedikleri şey iktidarda kalma davasıymış. 

Şu anda ülkemizin ekonomisi son 20 yılın en kötü seviyesinde. Her geçen gün fakirleşiyoruz. 

Kirasını ödeyemeyen, çocuğuna harçlık veremeyen, pazardan alışveriş yapamayan vatandaşa “sabredeceksin“ diyorlar.

Kendilerine gelince Cumhurbaşkanlığı bütçesini tam yüzde 28 artırıyorlar. Vatandaşa gelince “TÜİK’in makyajlı enflasyon verisine bakalım.

Halka gelince 'acı reçete'ye hazırlanın diyorlar ama kendilerine gelince acı reçete yok. Ben size bir acı reçete önereceğim.

Mesela vatandaştan acı reçete istemeyin önce siz uygulayın.

Şu andaki hükümete acı reçete çağrım:

1- Önce hukuk, anayasa ve kanunlara bağlı kalın sonra hemen tasarruf. Önce yurt içi yurt dışı seyahatlerinizde uçak sayısını bir azaltın bakın nasıl tasarruf oluyor. Ardından Kamu İhale yönetmeliğini değiştirin. Kanal İstanbul gibi rant projelerini en azından erteleyin. Varlık Fonu'nu kapatın. Tüm kurumları Sayıştay denetimine açın. 

Karşımızda derinleşmiş bir sistem krizi var. Keşke şu anda bizi yönetenler iflas etse, sistem iflas etse, memleket iflas ediyor biz ona üzülüyoruz. Bu ülkede işsizlik almış başını gidiyor.

Editör: TE Bilişim