Erhan Adem: Zeytinlikleri madene açmak, doğa katliamıdır

CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, zeytinlik alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren kanun teklifine dair yazılı bir açıklama yaptı. Adem, bu teklifin Türkiye'nin doğasına, çiftçisine ve geleceğine yönelik büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. 'Elektrik üretimini güvence altına alma' bahanesiyle hazırlandığını söylediği yasanın, gerçekte belirli enerji şirketlerine sınırsız ayrıcalık tanıdığını ve kamu çıkarını değil şirket kârını önceleyen bir girişim olduğunu belirtti.

CHP olarak bu teklife şiddetle karşı çıktıklarını dile getiren Adem, zeytin ağacının bu toprakların hafızası olduğunu, gölgesinde büyüyen çocukların ve meyvesiyle geçinen köylülerin bu ülkenin gerçek sahipleri olduğunu hatırlattı. Yüz binlerce zeytin ağacının yok edilmesinin akıl, vicdan ve hukukla bağdaşmadığını vurgulayan Adem, yasa teklifinin devlet üç ay içinde cevap vermezse şirketlerin zeytinlikleri kesebileceği ve yerine kömür çıkarabileceği yönündeki maddesine dikkat çekti. Bu geçici tesislerin kalıcı bir tahribat anlamına geldiğini ve yasanın hem doğayı hem de hukuku ayaklar altına aldığını ifade etti.

Anayasa'ya göre devletin çevreyi korumakla yükümlü olduğunu, 3573 sayılı Zeytincilik Yasası'na göre de zeytinlik alanlara dokunulamaz olduğunu hatırlatan Adem, bu yasanın iktidarın torbasına sığmadığı için devre dışı bırakılmak istendiğini belirtti. Teklifin Milas ve Yatağan'da yaşayan insanlara 'çekilin buradan, biz burada para kazanacağız' demek olduğunu, doğayı, üreticiyi ve gıda güvenliğini feda etmeyi, iklim krizini umursamamayı temsil ettiğini söyledi. Dünyanın fosil yakıtları terk ederken Türkiye'nin hala kömürün peşinde olduğunu, ülkelerin karbon yutaklarını korumak için ağaç dikerken Türkiye'nin ise binlerce zeytin ağacını sökmenin yolunu aradığını eleştirdi. 'Zeytin yerinde yaşar' diyerek zeytin ağacının kök, toprak ve hava ile bütünlüğünü vurguladı ve CHP olarak bu ülkenin zeytin ağaçlarını bir sermaye grubunun eline teslim etmeyeceklerini, bu toprağın bereketine, doğasına ve geleceğine sahip çıkmaya devam edeceklerini yineledi.