Turancı Alevi Bektaşi Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Fırat Kürşad Akten yaptığı açıklamada “ Kamuoyunun bildiği üzere, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan'da çocuklarımıza kitapçık dağıtmış ve kitapçığın içindeki resimler hepimizin tepkisini toplamıştır.  Aleviler, İslam inancından ayrı gösterilmiş, Alevilik sanki ayrı bir din gibi gösterilmiştir. 

İslam'ın Türkler tarafından algılanma ve yaşanma şeklinin adı Aleviliktir.  Alevilik İslam'ın Özüdür. Hazreti Peygamber Efendimizin Yolu, Hazreti Ali Efendimizin Yolu, Şehidler Şah-ı Hazreti Hüseyin Efendimizin yolunun devamıdır Alevilik. 

Aleviliği İslam'dan ayrı göstermek için algı yapanlar, hangi kirli emellere uşaklık ettiklerini göstermektedirler.” dedi.

Akten şöyle devam etti “Aleviler, İslam üzre yaşar iman içre itikadı aidiyetini tamamlarlar.  Alevilik ne bir dindir, nede bir mezhep.. Alevilik, Türklerin İslamiyet’i kendi diline töresine nakşedip, İslam ile Türklüğü harmanlamasıdır. Alevileri ayrı bir din veyahut ayrı bir mezhep gibi göstermek kimsenin harcı değildir.”

Turancı Alevi Bektaşi Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Fırat Kürşad Akten açıklamasında “Çizdirdikleri resimde, hak din olan İslâmiyet ile Hristiyanlık ve Yahudilik kavramlarını aynı temel olgunun içerisinde göstermek isteyen Ekrem İmamoğlu'na sormak istiyorum: ''İnned dine İndallahil İslam'' yani ALLAH nezdinde Hak Din İslam’dır'' ayetini hiç duymuş mudur? Aleviliği de bir yana bırakırsak, İslam dinini batıl dinlerle yan yana getirme çalışması aynı zamanda okyanus ötesindeki hain Fethullah Gülen ve FETÖ terör örgütü mensuplarının onlarca yıldır uygulamaya çalıştığı Dinler Arası Dialog saçmalığının ta kendisidir. Sayın Ekrem İmamoğlu, Türk Milletinin birlik ve beraberliğine dinamit koymak isteyen bu hainlerin yolunu neden takip etmektedir?” dedi.

Akten şunları söyledi “Alevi toplumunu ayrıştırmak Ekrem İmamoğlu ve CHP'ye ne gibi kazanımlar elde ettirecektir? Yaptırdığı kitapçıkta demokrasi rejimini devlete başkaldırmak gibi gösterip gencecik çocukların beynini yıkamak büyük bir ihanettir.Sayın İmamoğlu Seçimlerden önce gülücük dağıttığı, işbirliği yaptığı, oylarını aldığı PKK'nın siyasi uzantısı HDP ve bir cümle Türk Düşmanı unsurları mutlu etmek mi istemektedir? Alevileri İslam inancından ayrı göstererek İngiliz Kraliyet ailesinin yüzünü güldürmeyi başarmış olabilir. Veya Alisiz Alevilik safsatasının mimari Avrupa Alevi Federasyonu ve HDP'li Başkanı Turgut Öker'in gözüne girmiş olabilir, ancak Oğuz Soylu, Türk Boylu Alevilerin gözünden düşmüş ve ahını almayı başarmıştır. Aleviliği İslam’dan ayırmak isteyenler, et ile tırnağı ayırmayı başaramazlar.Yapılan bu rezil girişimi sahiplerine yani İBB ve Başkanına iade ediyor, tüm Alevi canlarımızı tepkisini göstermeye davet ediyoruz.” dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Fırat Kürşad Akten sözlerini şöyle bitirdi “Turancı Alevi Bektaşi Dernekleri ve Türk Milliyetçisi Aleviler olarak bizleri İslam'dan ve Türklükten ayırmak isteyenlere gereken cevabı her zemin ve şart altında vermeye hazırız.  Az önce, Bursa Cumhuriyet Savcılığına İBB ve Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusu dilekçemizi teslim ettim ve suç duyurusunda bulundum..  Ümidim odur ki, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin  mahkemeleri, ''Yüce Türk Milleti Adına, Gereği Düşünülmüştür'' ibaresinin devamında Çağımızın Yezitlerine hak ettiği cezayı verecektir. ALLAH Türk Milletini Korusun, Türk Devletini Cihana Hâkim, Mazlumların İntikamını Türkü Memur Kılsın..  Ne Mutlu Türk'üm Diyene.”


BİR SUÇ DUYURUSU DA ANKARA’DAN 

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, 23 Nisan'da çocuklara gönderilen hediye kolileri içindeki kitapçıkta Aleviliğin ayrı resmedilmesinin, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama' suçunu oluşturduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Özdemir'in avukatı Taha Çalık'ın hazırladığı suç duyurusu dilekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verildi.

Dilekçede şu ifadeler kullanıldı:

"Alevilik, Hz. Ali'yi sevmek ve onun soyunun yolundan gitmek olarak özetlenebilecek olup, İslam'ın Ehl-i Beyt sevgisinin öne çıkarılmış şeklidir. Alevilik uygulamada ve öğretide İslam dininin bir mezhebi, bir tarikatı, bir tasavvufi anlayış olarak tanımlanmışsa da İslam dininden bağımsız ayrı bir din olarak tanımlanması olanaklı değildir. Aleviliği temsilen bir Alevi dedesi yerine sıradan bir kişi resmedilmiştir. Bu durumda mezkur kitapçıkta yer alan görsel ve açıklamaların Alevilik kültürünü yansıtmaktan uzak ve kasıtlı bir şekilde zarar verme amaçlı olduğunu gösterir niteliktedir. Kitapçıkta yer alan diğer kısımlarda da İmamoğlu, halkı ayrıştırmayı, mezhep çatışması yaratmayı ve halkı direniş' kisvesi altında isyan hareketlerine teşvik etmeyi amaçlamaktadır."


 

Editör: TE Bilişim