Kafkassam Başkanı Hasan Oktay'ın yazısı şu şekilde:

Türkiye’nin Azerbaycan’a vermiş olduğu sonsuz destek bölge politikaları üzerinde çalışan stratejistler tarafından yakından takip edilmektedir. Türkiye’nin doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’de keşfettiği doğal gaz yatakları bütün dünyanın dikkatlerini üzerine çekmişti. Şimdi esas kavga budur. Fransa ile Almanya doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının kendi ülkelerine taşınması için adı konmamış müthiş bir mücadele vermekteler. Fransa Akdenizi boydan boya geçen doğal gaz borularının direk Fransa’ya gelmesini isterken Almanya iseRusya’ya doğal gaz bağlamındaki bağımlılığını bitirebilmek adına Türkiye’nin elde edeceği yatakların Anadolu ve Bulgaristan üzerinden Almanya’ya nakli konusunda gayret etmektedir. Fransa öncülüğündeki Avrupa birliği liderler toplantısının ertelenmesi Almanya’nın girişimi ile olmuştu. Fransa Türkiye ile pazarlığı artırabilmek adına yunanistan üzerinden Türkiye’ye baskı yaparken yeni bir cephe olarak birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Ermenistan’ı harekete geçirdiler. Ermenistan Azerbaycan ihtilafı ve Savaşı Türkiye’nin dikkatlerini bu bölgeye çekmek için yeterli bir sebeptir. Önce birleşik Arap Emirlikleri sonra Fransa Ermenistanı Azerbaycan Karşı sürekli provake etti. İlk foto saldırıları işte bu atmosferde gerçekleşmişti. Aslında bu Azerbaycan için bir savaş sebebi olmalıydı. Şimdi son üç gündür gelişen olaylar ve Rusya’nın Kafkaslar’daki tatbikatı bundan önce Amerika’nın Gürcüstandaki nato tatbikatı bütün dikkatleri Kafkasya’ya çevirmiş oldu. Bu sabaha karşı meydana gelen Azerbaycan Ermenistan çatışmaları Azerbaycana işgal altındaki topraklarını kurtarmak ile ilgili büyük bir fırsat vermiştir. Bizim daha önce de ifade etmiş olduğumuz gece 12’de başlayıp sabah altıda bitecek büyük parasyon üzerindeki fikrimiz hala geçerliğini korumakta beraber şu anda beklenen netice elde edilemediği anlaşılmaktadır. Azerbaycan Ermenistan cephesinde atışmalar ne kadar uzaksa bu Türkiye’nin dikkatlerini daha fazla Kafkasya bölgesinde çekeceği için Azerbeyca’nın bir an önce başlamış oldu harekâtı neticelendirmesi gerekir. Bu neticede işgal altındaki toprakların azat edilmesidir. Eğer Azerbaycan’ın askeri faaliyetleri bu neticeye doğru gitmeyip bölgede uzayan bir sürece doğru çatışmaların devam ettirme yönünde olursa bu bölgedeki çatışmalar ister istemez Rusya topraklarına da sıçrayacak gibi gözükmektedir. Geçen hafta Belarus cumhurbaşkanının yemin ederek iktidara gelmesi Almanya tarafından tanınmamıştı. Yani Almanya bir taraftan Belarus’ta iç karışıklıkların devam etmesini arz ederken diğer taraftan Kafkasya’daki gerginliğin kuzey Kafkasya yolu üzerinden Rusya topraklarına sıçramasıyla ilgili en azından iyi niyet temennisi söz konusu olacaktır. Fransa ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki odaklanmasını ve dikkatlerini dağıtarak önemli bir şekilde Kafkasya yönelmesini sağlamış olacak. Şimdi gelinen nokta henüz yorum yapmak ile ilgili erken olsa da bizim açık ve net şekilde görüşümüz şudur ki karabağdaki çatışmalar uzarsa bu çatışmalar Rusya suçlayabilir karabağdaki çatışmalara uzarsa Türkiye’nin bütün dikkatleri bu bölgeye dönmek zorundadır ve dolayısıyla doğu Akdeniz’de Fransanın iddiaları biraz daha ön plana çıkmış olur Türkiye bir taraftan doğu Akdeniz ile ilgili tezlerini daha kuvvetli savunurken diğer taraftan Mısır ile İsrail ile Lübnan ile görüşme ve anlaşmalar yapıp doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgenin etkisini artırmalıdır. Güney Kafkasya hadiseleri Türk dünyası için yeni bir tohum vesilesi olacaktır 1991’de Rusya dağılırken Türk dünyası bağımsızlığını kazandı fakat Güney Kafkasya da karabağ üzerinde Rusya’nın bölgedeki etkinliğini Türk dünyasını 25 yıl daha rus esareti altında yaşamasının önünü açmış oldu. Şimdi Türk dünyası yeni gelecek 25 yıla bağımsız mı girecek yoksa Rusya’nın bu gölge esareti devam mı edecek buna karar vermek için Azerbaycan ordusu derhal işgal altındaki Azerbaycan topraklarını azat etmek için hareketi devam ettirmek zorundadır.

Editör: TE Bilişim