Özdağ: Akademisyenler yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Özdağ: Akademisyenler yoksulluk sınırının altında yaşıyor
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, akademisyenlerin maaşlarının yoksulluk sınırının altında olduğunu ve acil çözüm gerektiğini belirtti.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada akademisyenlerin maaşlarının düşük olduğunu ve yoksulluk sınırının altında yaşamalarına neden olduğunu söyledi. Özdağ, konuşmasında TÜRK-İŞ'in 2025 Nisan ayı raporuna atıfta bulunarak, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 78.292 TL olduğunu ve yeni başlayan bir araştırma görevlisinin maaşının sadece 60.000 TL olduğunu belirtti. 25 yıllık bir profesörün maaşının ise yaklaşık 90.000 TL olduğunu vurguladı.

Özdağ, maaşların yoksulluk sınırına oranını da ele alarak, 2015 yılında bir profesör maaşının yoksulluk sınırının 1,41 katı olduğunu, ancak bugün bu oranın 1,19'a düştüğünü ifade etti. Aynı şekilde, 2015 yılında araştırma görevlisi maaşının yoksulluk sınırının yüzde 82'si iken, bugün bu oranın yüzde 78'e gerilediğini belirtti. Tarihsel verilerle akademisyen maaşlarındaki düşüşü gösteren Özdağ, 1990 yılında bir profesör maaşıyla 59,5 gram altın alınabilirken, 2010 yılında bu rakamın 61,6 grama çıktığını, bugün ise yaklaşık 28 grama düştüğünü vurguladı.

Ev kiralarının da bilim insanlarının yaşam standartlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özdağ, 2019'da bir profesör maaşının yedide biriyle İstanbul'da kira ödenebildiğini, bugün ise üçte birinin kiraya gittiğini söyledi. Akademisyenlerin ek iş yapmak ve yurt dışına göç etmek zorunda kaldığını belirten Özdağ, her yıl binlerce genç bilim insanının Türkiye'yi terk ettiğini ve yerlerinin liyakatsiz atamalarla doldurulduğunu ifade etti. Özdağ, akademisyen maaşlarının derhal yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması, araştırma görevlilerinin hak ettiği maaşı alması, profesör maaşlarının diğer kamu meslekleriyle eşitlenmesi, büyükşehirlerde görev yapanlara kira desteği sağlanması ve akademide liyakatin esas alınması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını "Bu sessizlik suça ortak olmaktır" sözleriyle sonlandırdı.

Kaynak:ANKA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.