Kiliseler Çözüm Sürecine Katılmak İstiyor: “Bu Topraklarda Biz de Varız”

Türkiye'de yeniden gündeme gelen barış ve çözüm süreci tartışmaları siyasetin sınırlarını aşarak toplumsal katmanlara yayılırken, Van Uluslararası Kilisesi Rahibi Yeşu Kavak’tan dikkat çekici bir açıklama geldi. Kavak, barış sürecini desteklediklerini ifade ederek, kiliselerin ve azınlık topluluklarının da bu sürece aktif biçimde dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

Kavak, yaşadığı kenti işaret ederek DEM Parti’ye seslendi:

“DEM Parti’nin iktidar olduğu bir kentte yaşıyoruz. Bizler bu topraklarda azınlığız. Yıllardır bunun mücadelesini veren bir partinin artık bizi de dinlemesi gerekiyor. Yeni bir Anayasa’da bizler de yer alalım. Toplumsal barış, ancak böyle mümkün olabilir.”

Barış sürecinin sadece siyasi aktörlerle değil, toplumsal vicdanla yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Kavak, hem Devlet Bahçeli’nin TBMM’de yaptığı açıklamayı, hem de PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını "önemli sorumluluklar" olarak değerlendirdi:

“Bahçeli nasıl elini taşın altına koyduysa, Sayın Öcalan da aynı şekilde tarihi bir sorumluluk aldı. Bu sürecin iki tarafı da artık daha fazla acının yaşanmasına izin vermemeli. Toplum barışmazsa yapılan hiçbir reformun kalıcı etkisi olamaz.”

Toplumun iki yakası arasında yıllardır biriken öfke ve kayıplara değinen Kavak, gençliğinde bu nefret duygusuyla büyüdüğünü dile getirerek, "barış"ın sadece teknik bir mesele değil, ruhsal bir dönüşüm meselesi olduğunu belirtti:

“Ben gençliğimde bu toplumdaki nefretle büyüdüm. Ama şimdi şunu açıkça söyleyebilirim: Bu topraklarda barış içinde yaşamayı seçtim. Herkesin de böyle yaklaşması gerektiğine inanıyorum.”

İncil’den bir ayete de atıfta bulunan Kavak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İncil’de ‘Sevgi her şeyden üstündür’ yazar. Acılar hemen dinmeyecek belki, ama ne zaman ki Türk ve Kürt halkları kucaklaşır, o zaman bu ateşin üstüne su dökülür.”

Kavak ayrıca, yalnızca DEM Parti değil, devletin tüm kurumlarının, örgütün ve sivil toplumun halkla doğrudan temas kurması gerektiğini, sürecin provoke edilmesine izin verilmemesi gerektiğini de vurguladı.

Barışa dair umutlarını dile getiren Rahip Kavak, çözüm sürecinin bir daha kesintiye uğramadan ilerlemesi için öneride de bulundu:

“Bir alt komisyon kurulmalı. Sivil toplum örgütleri, azınlık grupları ve bu ülkenin tüm renkleri sözünü bu komisyonda söylemeli. Din ve vicdan özgürlüğü sadece kâğıt üzerinde kalmamalı. Uygulamada da herkes bunu hissetmeli.”

Son olarak kayyım uygulamalarına da değinen Kavak, “Toplumda daha fazla yara açmanın kimseye faydası yok. Gelin birlikte yaşayalım. Umudum büyük. Bu sürecin başarıya ulaşması için dua ediyoruz. Sürece katkı sunmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Barışın kaybedeni olmaz. Bu süreç için canımızı veririz, yeter ki bu topraklara barış gelsin.” diyerek sözlerini tamamladı.