Acet’in köşe yazısına göre Erdoğan, beş vekilin istifasının komisyon çalışmalarını etkileyip etkilemeyeceğini Mustafa Elitaş’a soruyor. Elitaş, 3 vekilin istifasının sorun olmadığını söyleyince Erdoğan bu yönde açıklama yapıyor.
Bunun üzerine Erdoğan’ın hukukçu kurmaylarından birisi, Elitaş’ın doğruyu söylemediğini; komisyonların sağlıklı çalışabilmesi için vekillerden kimsenin istifa etmemesi gerektiğini Erdoğan’a bildiriyor.
Erdoğan’ın yanında yer alan ve bu dönem vekil olan bir kurmay ise Meclis’ten bakan atanmasının yeni dönemin ruhuna uygun olmadığında ısrar ediyor.
İsmi bilinmeyen bu kişilerin telkinlerinin ne kadar etkili olduğu kabine açıklanınca belli olacak.
Mehmet Acet’in köşe yazısı:
“Erdoğan kabineye kimleri alacak?
Geçen hafta Salı günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mustafa Elitaş’ı yanına çağırıyor.
Meclis’teki Grup Başkanvekilliği görevi o gün itibarıyla henüz bitmemiş olan Elitaş’a bir soru soruyor:
“Meclis’teki grubumuzdan 5 kişiyi istifa ettirip bakan yaparsak komisyonlardaki çalışmalarımız bundan nasıl etkilenir?”
Soru bu.
Elitaş, 5 değil de 3 kişinin istifa etmesi halinde kalan milletvekili sayısı ile komisyonlarda sorun çıkmayacağını söylüyor.
Sonra bu görüşünü çıkıp kameralar önünde de tekrarlıyor.
Onun kameralar önünde yaptığı açıklamaları öğrenen Erdoğan’ın hukukçu kurmaylarından biri, “Hayır, Elitaş’ın söyledikleri doğruları tam olarak yansıtmıyor” anlamına gelen bir mesajla Erdoğan’a ulaşıyor.
O da, eğer Meclis komisyonlarındaki çoğunluğu önemsiyorsanız Meclis’ten istifa olmamalı anlamına gelen bir görüş beyan ediyor.
Bugün saat 21:30’a kadar geçerliliğini koruyacak önemli sorulardan bir tanesinin bağlamı burası.
Kabinede milletvekili seçilip de bakan yapılmak üzere istifası istenecek kimse var mı?
Varsa kaç kişi?
MECLİS’TEN BAKAN ALINACAK MI?
Erdoğan, Cuma günü partisinin ilk başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Bakanlarımız artık eskisi gibi olmayacak. Partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Kimse kalkıp, kadrolaşmaydı, şuydu buydu bunu diyemeyecek” demişti.
Bu sözler kendisinin ağzından çıktığı andan itibaren Ankara’da 40 tane senaryo üretildi.
Acaba “Partili olmayan bakanlardan bir kabine oluşturacağız” cümlesi ne anlama geliyordu?
Bir gün sonra Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, Meclis’te bu soruyu Cumhurbaşkanı’na doğrudan sordu.
Pazarcı’nın aldığı yanıtın, üzerinde durduğumuz konu ile doğrudan ilişkisi vardı.
“Sizin ters köşe olmanız için bu açıklamayı yapmış olabilirim. Kabinede Meclis’ten de isimler olabilir. Neden olmasın?”
Ters köşe yapmak?
Öyle mi olacak acaba?
Bu tür meraklı bekleyiş dönemlerinin daha büyüklerini de gördük Ankara’da.
Erdoğan Başbakan olarak mı kalacak, Cumhurbaşkanı adayı olacak mı? Cumhurbaşkanı olursa yerine kim gelecek?
2007’nin, 2014’ün Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilen dönemlerini hatırlıyorum da…
Evet, ters köşe yaptığı dönemler de oldu Erdoğan’ın.
2007’de kesin Cumhurbaşkanı adayı oluyor, 2014’te kesin Başbakan olarak kalıyor dedirten, o anlama gelme ihtimali daha yüksek ifadeleri, imaları olmuştu o dönemlerde.
Şimdi yaptığını acaba neresinden tutmamız gerekiyor?
Ters köşe mi yapıyor?
Yoksa ters köşe yapmak için böyle diyorum derken başka bir şaşırtmaca mı uyguluyor?
ERDOĞAN SORUYOR, GÜVENDİĞİ İSİMLERDEN FİKİR ALIYOR
Erdoğan’ın yeni kabine üzerinde çalışırken bir köşeye çekilip kimseye bir şey sormadan tek başına kafa yorduğu düşünülmesin.
Soruyor.
Sözüne güvendiği, ağzından çıkacak lafları kıymetli bulduğu kişilere “Ne düşünüyorsun” diye soruyor.
Mesela, uzun yıllar yanı başında görev alıp da şu günlerde milletvekilli olan bir isimden fikir alıyor.
O milletvekili şöyle bir fikir veriyor:
“Şu anda Meclis’ten kimseyi bakan yapmayın. Bu şekilde halka yeni sistemin ruhunu güçlü bir şekilde yansıtacak bir mesaj verebilirsiniz. Baktınız ileride bir takım sıkıntılar çıktı, 6 ay sonra, 1 yıl sonra gerekli yerlerde yeni değişiklikler yapabilirsiniz.”
Bu akşam açıklanacak olan yeni sistemin ilk Bakanlar Kurulu gerçekten önemli olacak.
24 Haziran’da halktan net bir destek alan Erdoğan, açıklayacağı yeni Kabine ile bir nevi, 5 yıl boyunca giyeceği ceketin ilk düğmesini iliklemiş olacak.
Yeni Kabine kurgusuyla hem topluma, hem de piyasalara bir mesaj verilmiş olacak.
Bakalım bu nasıl bir mesaj olacak?”
