Yeniçağ yazarı Murat Ağırel’in “Gökçek dönemine ilk mahkûmiyet” başlıklı yazısı şu şekilde:

Adı: Hasan Hüseyin Ceylan

İslam Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği, Dışpolitika Dergisi Ankara Temsilciliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Koordinatörlüğü ve ANFA Eski Genel Müdürlüğü, 20. Dönem Refah Partisi Ankara Milletvekilliği yaptı.

Melih Gökçek'in 40 yıllık arkadaşı...

Geçen Ocak ayında yazdım.

ANFA'nın Eski Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ceylan'a ait araziler Melih Gökçek döneminde akrabasının da bulunduğu yönetim tarafından kiralandı.

Üç yıl için 778 bin TL ödendi. Üç yıl boş yere kira ödenen arazi için bilirkişi kamu zararı yok dedi! Dava kapandı.

Bugün ise bağlantılı farklı bir olayı yazacağım.

Adı: Enes Erçoban

Hasan Hüseyin Ceylan'ın yeğeni.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Üyesi.

Büyükşehir Belediyesine ait BELKO şirketinde görevliyken yaptığı araç kiralama ihalesinde Mansur Yavaş döneminde tespit edilen usulsüzlüğün ardından ihaleye fesat karıştırmaktan bir suç duyurusu yapıldı.

Suç duyurusu sonrasında dava açıldı. Görülen davada ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası aldı.

14 Ekim 2021 tarihli mahkeme kararında Erçoban'ın "hileli davranışlarla ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek suretiyle ihaleye fesat karıştırdığı" ifade edildi.

Yazının başında öz dayısı Hasan Hüseyin Ceylan'a ait arsaların Erçoban'ın yöneticisi olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraki ANFA tarafından fahiş fiyatla kiralanmasını yazdığımı aktarmıştım.

Mansur Yavaş döneminde söz konusu kiralamaya ilişkin yapılan Teftiş Kurulu tespitinde kiralamanın fahiş fiyatlarla yapıldığı, kiralamaya yönelik bir ihtiyacın bulunmadığı ve ayrıca kiralanan yerin hiç kullanılmadığı belirlenmiş.

Ancak somut kanıtlara rağmen hazırlanan tartışmalı bilirkişi raporuna istinaden soruşturma savcısı tarafından Hasan Hüseyin Ceylan ve yeğeni Enes Erçoban'a takipsizlik verilmişti.

Şimdi ise Enes Erçoban'ın ihaleye fesat karıştırmaktan aldığı toplam 2 yıl 6 aylık ceza kesinleşti.

Cezasını çekmek üzere hapse girecek.

Hakkında hapis cezası verildiği için Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği de düşecek.

Hatta Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 8 sanıklı başka bir davadan da ihaleye fesat karıştırma suçundan hapis cezaları verildi. Bu sanıklar arasında Ahmet Erdoğan, Atilla Arslan, Celalettin Kaygusuz, İbrahim Bülbül, Ahmet Öztürk, Faruk Uzunoğlu, Hayati Ercan isimleri bulunuyordu.

Dikkat çeken isim ise bunlara ek olarak eski Refah Partili Cafer Tayyar Altuğ oldu. Külliye'ye girip çıkan isimlerden Altuğ da Enes Erçoban gibi bu dönem AKP'den belediye meclis üyesi idi. İhaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası alınca istifa etti, belediye meclis üyeliği de düştü.

Sonuçta şunu anlatmak istiyorum...

Belediyeyi de Gökçek döneminde nasıl parsellediklerini görüyorsunuz değil mi?

Belediyenin koltuklarını işgal ettikleri yetmezmiş gibi bir de ihaleler ve imar rantları üzerinden apaçık zenginleştiler.

İnsanlar bu kadar geçim sıkıntısı yaşıyorken milletin sırtından geçinmeleri kanıma dokunuyor. Bu yüzden bu kadar gazetecilik refleksiyle üstlerine gidiyorum.

Anlatabiliyor muyum bilmiyorum ama yazılarımda temelde hep aynı şeyi işliyorum.

İnsanların marketten un, yağ, ekmek peynir, süt, yumurta bile alamamalarının sebebi bu iktidarın ve Gökçek tayfasının başımıza musallat ettiği bu yapılar ve FETÖ'cü isimlerdir.

Bu kararın daha da önemli bir anlamı var.

Melih Gökçek dönemi ihale oyunları ve verilen parseller ilk kez mahkûm oldu.

Yani bir sürecin de önü açılmış oldu. Gökçek'in FETÖ'den ifadeye çağrılmasıyla eş zamanlı olması tesadüf mü bilemem.

Ama daha önce de söylediğim gibi Ankara'da Gökçeklerin yaptıklarına dair bir sorgulama başladı. Sanırım 'Parsel Parsel' kitabımın ikincisi çıkınca bu sorgulama biraz daha ciddiyete binecek gibi görünüyor.

Çünkü Ankara'da o dönemler için kurulmuş apaçık bir yapı olduğunu belgelerde fark ettim. Devlet yönetme adabına çok aykırı iş ve işlemler yapılmış. İşte bu ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen hapis cezası binlerce işlemden sadece biri.

Kapıyı çalmadan Gökçek'in odasına giren isimler, belediyenin istediği makamına istediği isimleri atayan FETÖ imamları, itirafçıların ifadeleri, Gökçek'in oğlu için seçimlere nasıl müdahale ettiği, en yakınındaki isimlerle yaptığım röportajlar ve usulsüzlüklere boğulmuş ihale-imar kararları...

Karanlık bir dönemin röntgenini çekmeye çalıştım.

Bu açıdan da bu mahkeme kararının önemli olduğunu düşünüyorum.

Sanmayın ki bir ilk...

Devamı gelecek...

Editör: TE Bilişim