"Hepinizin bildiği üzere günlerdir süregelen Ayasofya tartışması, Danıştay'ın ''Ayasofya Camii Olmalıdır'' kararı ile son bulmuş Ayasofya'nın bundan böyle Müslüman Türk Milletinin ibadethanesi olmasına karar verilmiştir.

1934 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bakanlar kurulu kararı ile Müzeye çevrilen Ayasofya bundan böyle camii olarak milletimizin hizmetinde olacaktır.

Ayasofya kararı ile ayağa kalkan batılı ülkeler de haddini bilmeli, Türkiye'nin içişlerine karışma hadsizliğinde bulunmamalıdır.
Zira Ayasofya İstanbul'un Fatihi olan Sultan Mehmed'in Kılıç hakkıdır.
Ayasofya'nın, Mustafa Kemal Atatürk döneminde Müzeye çevrilmiş olması ile alakalı hadsiz yorumlar yapan ciasal İslamcı zümrelerde, dönemin şartlarını iyi araştırmalı, tarihin sıkıntılarını, dönemin zorluklarını iyi analiz etmelidir.
Zira, Atatürk olmasaydı ne İstanbul kalırdı ne Ayasofya..
Ayasofya konusu kimsenin siyasi malzemesi olmamalıdır.
Onlarca yıllık özlem Danıştay'ın kararı ile son bulmuş, milletimizin büyük bölümünde sevinçle karşılanmıştır.
Ayasofya kararı dünyaya ayar vermiş, kendini dünyanın lideri sanan batı devletlerine adeta inen bir şamar olmuştur.
Türk Milliyetçisi Aleviler olarak, mukaddes dinimiz İslâm'a hizmet edecek olan Ayasofya kararından zerre rahatsızlık duymuyor aksine Türk Milletinin bir ferdi olarak bizlerde bu karara seviniyoruz.

Ancak hüznümüzde onlarca yıldır sürmektedir. Zira, Hacı Bektaşi Veli Türbesi halen hakkının teslimiyetine kavuşmamıştır.
Yıllardır, Alevi İslam inancına mensup insanlar ötelenmekte, ötekileştirilmektedir. Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması bir yana dursun, Cemevlerinin anlam ve manası dahi maalesef ki Devletimizi yönetenlerin ilgi alanına girememiştir.
Selçuklu da, Osmanlı da ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında öz be öz Türk-Türkmen olan Alevilerin gayretleri emekleri görmezden gelinmemelidir.
Aleviler öz Türktür, Türkler de Ahmet Yesevi, Hünkar Hacı Bektaşi Veli'nin gitti yolun yani Ehl-i Beyt yolunun yolcularıdırlar.
Selçuklu ve Osmanlı tarihi araştırıldığında halkın tamamına yakınının Alevi-Bektaşi olduğu görülecektir.
Zamanla Osmanlı'nın yönetim sistemini değiştirmesi, yüzünü Ötükenden Arabistan çöllerine çevirmesi sonucu, Emevi zihniyet Osmanlı' ya hakim olmuş, maalesef devlet yönetimi islamlaşmayı araplaşmak sanmış, öz köklerinden koparak Alevi Bektaşi islam anlayışından uzaklaşarak sünnileşmiştir.
Oysa Türk Sünniliği, Alevilik kodlarıyla doludur. Türk Sünniliği ile Alevilik arasında çok küçük farklılıklar varken, Vahabilik, Selefilik ve Arap Sünniliği ile Türk Sünniliği arasında uçurumlar vardır. Bugün Sünnilerin yaşantısı incelendiğinde, İbadetleri araştırıldığında halen daha Hünkar Hacı Bektaşi Veli'nin taliplerinin yani Bektaşilerin izleri olduğu görülecektir.
Alevi Bektaşiler bu ülkenin kurucu unsurlarıdır.
Dış güçlerin provokatörleri Alevileri yaktı, Aleviler acısını içine gömdü..
Katledildi, kardeş kanı akıtmayacağız diyerek sineye çekti..
Devletimiz yeri geldi Alevileri unuttu ama Aleviler devletini hiçbir zaman sahipsiz bırakmadı..
Gelin Ayasofya kararından sonra, Hünkarımız, Yolbaşçımız Hacı Bektaşi Veli Türbesini Cemevi yaparak Alevilere devletin şefkatli yüzünü gösterin..
Aleviler, içlerine sızmış Alisizlerle, Haricilerle, Dhkpc ve Pkk uşakları ile savaşırken Devleti yönetenler olarak yanlarında olun..

Sayın Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakına Çağrımızdır.
Ayasofya Camii ile dünyaya nasıl bir mesaj verdiyseniz Hacı Bektaşi Veli Türbesini Cemevi olarak ibadete açmak suretiyle, tüm dünyaya Türk Devletinin Alevi Sünni ayrımı yapmadığını göstererek Milli Birlik mesajı verebilirsiniz.
İnanın kendilerine iyi niyetle bir adım atana Aleviler on adım atarak yaklaşır.
Yıllardır Aleviliği solun arka bahçesi yapmaya çalışanlar ile Alevileri başbaşa bırakarak, Alevileri yeterince sahipsiz bıraktınız, bugün ülkemiz de ciddi bir Milli Birliğin yaşandığı, özellikle 15 Temmuz Hain Fetö Darbe girişiminde Alevisi Sünnisi, Sağcısı Solcusu nasıl devletin bekası için mücadele etti ve sizlerle bir oldu ise, bu Milli Birliğin devamı için hükümet olarak sizlerinde elinizi taşın altına koymanızı bekliyoruz.
Bizler Şanlı Türk Devletinin ve Büyük Türk Milletinin payidar kalacağı, 21. Yüzyılın Türk Asrı Olacağı, Büyük Türk Birliğinin Kurulacağı Günlerin Özlemi ile mücadelemize devam ederken, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği birçok yenilik ve özgürlükler kapsamında, Cemevlerinin ibadethane statüsüne alınmasını ve Hacı Bektaşi Veli Türbesi'nin Cemevi olarak ibadete açılmasını Yüce Türk Devleti'nden talep ediyoruz..

Hakk'ımız Bir, Peygamberimiz Bir, Kıblemiz Bir, Şahımız Bir..
Devletimiz Bir, Vatanımız Bir, Bayrağımız Bir.. Gün Birlik Günüdür.

Allah Türk'ü Korusun ve Yüceltsin."

Editör: TE Bilişim